Elif Hanım, siz ilk eserinizle dikkat çeken genç bir yazarımızsınız. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?                                                                                                                1981 Erzurum doğumluyum. Adapazarı Atatürk Ortaokulu’nu ve Adapazarı İmam Hatip Lisesi’ni bitirdim. İstanbul Üniversitesi Çocuk Gelişimi lisan bölümünden mezunum. Okul öncesi öğretmenliği yapmaktayım.

Çocukluğunda kitaplarla ilişkiniz nasıldı?                                                                                                               Kitap okumayı hep çok sevdim. Arkadaşlar arasında kitap alış verişi yapardık. Hatta kitabım için kavga etmişliğim bile vardır.

İlk yazma deneyiminizi ne zaman yaşadınız?                                                                                                   Ortaokul yıllarında kompozisyon yazardım. Lisede ufak tefek şiirler ve sözler de karalardım.

Yarışmalarda derece almış mıydınız?                                                                                                             Yazdığım eserlerimle, ortaokul ve lise yıllarımda kompozisyon yarışmalarında dereceler almıştım. Ayrıca Sakarya genelinde yapılan bir İstiklâl Marşı Okuma Yarışmasında il birincisi olmuştum ama bir siyasi jüriye baskı yapıp kendi ilçesinden birini birinci ilân ettirdi, ben ikinci sayıldım. Böyle olaylar da yaşadım.

Edebiyatta niçin şiir öykü vesaire değil de masal yazmayı tercih ettiniz?                                                Malum okul öncesi öğretmeniyim. Mesleğim gereği çocuklarla iç içeyim. Onların içtenliği ve doğallığı bana haz veriyor. Çocukların kalbine dokuna bilmek ve onlar gibi temiz, doğal, içten masal ve hikâyeler yazmak istedim. Bundan da memnunum.

Edebiyatın diğer türleriyle ilişkiniz de nasıl?                                                                                                            Her ne kadar çocuk edebiyatına yönelsem de deneme, şiir ve öyküler de yazıyorum. O türlerde yazılarım da var. Bakarsınız bir gün şiir veya öykü kitabım da yayınlanır. Neden olmasın.

Elif hanım, kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?                                                                                                        Elbette çocuk edebiyatı yazarı. İsmimin anlamının bana sirayet ettiği üzere; olduğu gibi görünen, eğilmeyen, doğrudan şaşmayan, bu yolda kendini anlatmaya ve gelişmeye çalışan bir edebiyat âşığı olarak tanımlayabilirim. Evet, ben gerçek bir edebiyat aşığıyım, diyebilirim.

Yazarlıkta kendinizi nasıl geliştirdiniz?                                                                                                             Öncelikle okumayı sevmekle geliştim. Yazar ve TYB Sakarya Şubesi Başkanı Fahri Tuna’yla tanışmam benim için bir dönüm noktasıydı. Altı ay boyunca 20 atölye 50 saat süreli, Fahri Tuna ile Yaz’İstan’bul-4 Edebiyat Okulu güçlü bir başlangıç oldu benim için.

İlk kitabınızın adı ve türü?                                                                                                                                           İlk kitabımın adı “Ateş Böceği Mini Beklerken.” Türü ise tahmin edileceği gibi, çocuk masalı.

Kitabınızı elinize aldığınızda ilk neler hissettiniz?                                                                                 Anlatılmaz yaşanır bence; hayalini gerçekleştirmenin,  ilk anne olmanın heyecanı gibi nesillere bir ürün bırakmanın hazzı ve mutluluğu benimleydi o an.

Bu adı vermeyi neden tercih ettiniz?                                                                                                       Çocukların minik şeylere ilgi duyduğunu gözlemledim. Ateş Böceği ’de yapı itibariyle çok minik olduğu için bu ismi tercih ettim.

İlk kitabınızı yazma serüveniniz?                                                                                                                           İlk çocuk kitabımı yazma fikri dört yıldır vardı bende zaten. Zihnimde oluşturmuştum. Üç aylık titiz bir çalışmanın sonucunda ise, yayınevlerine dosyamı göndermem, olumlu dönüşlerin de olması karşılıklı anlaşmaları imzalamaya vesile oldu. Resimlemeyi de ortak çalışmayla tamamladıktan sonra basıma gitti.  

Masalınızın ana kahramanı kimdir?                                                                                                                   Ana karakter Ateş Böceği Mini olsa da ilerleyen sayfalarda dönüşümüyle ana karaktere ortaklık eden küçük bir tırtıl da var.

Masalınızın teması ve mesajı nedir?                                                                                                       Arkadaşlıkların sabır ve emek gerektirdiği. Nazik ve anlayışla yaklaşmanın önemi.

Kitabınızın nasıl bir ilgi gördü?                                                                                                     Meslektaşlarımdan olumlu dönütler aldım, işin içinde olan biri olarak. Çocuklar hikâyenin resimlerini çizip bana attılar. Bu beni çok mutlu etti. Anneler, çocukların düzeylerine hitap eden, akılda kolayca kalan, yalın bir anlatım tarzım olduğunu dile getirdiler.

Masal yazarlarından kimleri beğenerek okursunuz?                                                                         Eflatun Cem Güney ve Gülten Dayıoğlu. Yenilerden Mert Arık, Cevherine Leblanc, Sara Şahinkanat, Ümmahan Öztürk bunlardan bazıları.

İkinci kitabınızın türü, adı ve yayın tarihi ne zaman olabilir?                                                                               Çocuk edebiyatı üzerine olacak yine. 2025 yılının yaz mevsimi olarak düşünüyorum. İsmi sürpriz olsun…

Son sorum, yazar olmak nasıl bir duygu Elif Hanım?                                                                                                       Bir büyüğümün (Fahri Tuna) sözüyle tamamlamak istiyorum:

 “Okuyorsanız varsınız, yoksa yoksunuz.

Yazıyorsanız varsınız, yoksa yoksunuz.

Edebiyatla edebiyatça edebiyatta kalın” efendim.