Söyleşi / Fahri Tuna 

Cevdet Hoca (Şimşek)? Adapazarı’nda irşat görevinde bayraktarlık yapmış olan, bütün insanlar tarafından da rahmet ve takdirle anılan değerli hocalarımızdan birisi olduğunu biliyoruz. Orta Camii’nin bir irşat merkezi olmasını sağlamış, hiçbir karşılık beklemeden bu hizmeti devam ettirmiş olma büyük üstatlarımızdan birisidir.   

Asker Hafız ( Mehmet Eren)? Hasırcılar’da hafızlık müessesesini en sağlam biçimde devam ettirip, mihraplara yüzlerce hoca yetiştirmiş olan değerli kurralarımızdan bir hocaefendimizdir. 

Hafız Himmet Hoca (Babalıoğlu)? İhsaniye Camii’nde en samimi şekilde yıllarca görevi sürdürmüş, imamlıkla birlikte Kur’an’a hizmeti olmuş değerli bir hocaefendimizdir.  

Hafız Mehmet Aydın? Zekâsıyla, cevvalliğiyle, hazır cevaplılığıyla, geniş kültürüyle halk tarafından son derece sevilen, hâl ve davranışlarıyla tanıdığım sevdiğim arkadaşlık ettiğim merhum bir dostumdu. Mesela Ahmet Aslan'ın evinde haftada bir akşam, şehir eşrafından ve dostlarla bir meclis kurulur, sohbetler yapılırdı. Sohbet üstadı ise Mehmet Aydın’dı. Bir akşam beni de davet ettiler. Sohbet bitiminde Ahmet Aslan merhum, ‘Kur’an-ı Kerim’den şu şu ayetleri okur musun’ dedi. Mehmet Aydın merhum hocamız, ‘efendi, efendi, hocanın hangi ayeti, hangi sureyi okuyacağına karışma, o bilir, sonra büyüklerimiz demiş ki, ‘evliyanın yanında gönlünü, ulemanın yanında dilini biraz tutacaksın’ dedi. Çok hatıra var da, ilk aklıma gelen bu hatıra oldu. 

Hafız Hasan Aydın?  Mehmet Aydın’ın da kardeşi olan merhum Hasan Aydın Hoca, benim için çok özel biri idi. Kur’an Kursu hocası olduğu için devamlı görüştüğümüz ve dertleştiğimiz bir arkadaşım ve dostumdu. Şeker Mahallesi Kur’an Kursunda hocalık yapıyor, ayrıca namaz vakitlerinde Kapalı Çarşı Mescidi’nde imamlığa da devam ediyordu. Güzel ve gür sesi ile çok güzel Kur’an okur, mevlitlerde hep aranırdı. Uzak yere mevlide gidip namaza yetişemeyecekse, Kapalı Çarşı’da namazı kıldırmak üzere bana haber verir, ben de gider namazı kıldırırdım. Genç yaşta bir akşam, namaz kılarken rahmet-i Rahman’a kavuşması bizi çok üzdü. Gerçekten de insanlar bu iki kardeşi çok seviyorlardı. Rabbin takdiri gereği onun vefatından sonra Kapalı Çarşı’ya bizi çağırdılar. Onun mihrap ve minberinde otuz sene ona halef olmak bu fakire nasip oldu. Rabbim makamını cennet eylesin. 

Vaiz Mustafa Burnaz?  Mustafa Hoca, merkez vaizlerimizden, eskilerin tabiri ile ‘demir gibi hafız’lardan olan bir hocaefendi idi. Yolda yürürken, eve gidip gelirken bir cüz okuduğunu söylerdi. Ben 1970’de Adapazarı’na geldiğimde ilk olarak Mustafa Hoca ve Hüseyin Demircioğlu Hocaefendi ile tanıştım. Benim görev yaptığım Donatım Mahallesinde müşterek bir bakkal dükkânları vardı. Adapazarı’na yeni gelmiş, hiçbir tanıdığı olmayan garip bir adam olarak onların dükkânına gidip otururdum. Daha sonra o dükkânı kapattılar ama bu iki hocaefendi ile irtibatımız hep devam etti. Mustafa Hoca Hakk’a yürüyene kadar sevgimiz sürdü. 1981’de görevli olarak ilk hacca gittiğimde beni özel olarak alıp Kâbe’yi gezdirdi, kapılarını, zemzemi, girilecek ve çıkılacak yerleri tek tek göstererek tarif etmişti. Çünkü daha önce birkaç defa gelmiş; Kâbe’yi gayet iyi biliyordu. Vefatına kadar dostluğuz sürdü. Mevlam rahmetini üzerinde sayeban eylesin inşallah. 

Hafız Şaban Aksakal? Şaban Hoca, Salko Camii’nin imamı, devamlı görüştüğüm bir hocaefendi idi. Güzel sesi ve kıraati ile takdir toplayan bir hoca efendi idi. Bir müddet Salko Camii’nde vaaza geldiğimde hep beraber olduk, sohbetlerimiz devam etti. Kendisi ile de iki defa birlikte Hacca gitmek nasip oldu. Son derece şen ve şakrak, neşeli ve babacan davranışlarıyla iyi bir yol arkadaşı idi. Dünyayı beş paraya satacaklardan, sıkıntıları pek önemsemeyen bir kalenderdi. Geçirdiği kalp krizini bile önemsemeyerek balığa gitmiş ve olta atarken rahmet-i Rahman’a kavuşmuştu. Balık tutma tutkusu olan bir dostumuzdu. 63 yaşında bizden ayrılarak ebedi dostlarına kavuştu. Mevlâ’m gani gani rahmet eylesin. 

Hafız Ali Özdin? Ali Hoca’mız Adapazarı’nın emektar imamlarındandır. Tozlu Camii’nde başladığı imamlık  görevini, kırk sene bu camide devam ettirerek emekli oldu. Sevdiğim saydığım, değerli hocalarımızdandır. Allah uzun ömür versin, hâlâ irtibatımız devam etmekte. Bu acizin Tozlu Camii’nde devam eden vaazlarına gelerek bizi şereflendirmektedir… Yazları Beşikdüzü’ndeki yayla evinde bol oksijen alarak geçirirken, ara sıra Adapazarı’na gelerek kalan dostlarını görme zahmetine atlanmaktadır. Mevlâ’m sıhhatini daim eylesin. 

Hafız Hasan Hüseyin Işık?  Hasan Hocaefendi ile 20 sene birlikte görev yapma şerefi bu fakire nasip oldu.  Ben 1974’de Aziziye Kuran Kursu’na geldiğimde, o kendine göre kurduğu bir düzen içinde Kur’an okutup hafızlık yaptırmaya devam ediyordu. Daha sonra kurs binası yapıldı. Bu hizmet en güzel biçimde sürdürüldü.  Sevgili hocamız yüzlerce hafız talebe yetiştirdi. Bunların çoğu da mihraplarda yerlerini aldılar. Hizmetleri ve gayretleri takdirin üzerindedir. Onu anlatmak için mutlaka bir kitap yazılmalıdır. Hocaefendi birkaç satırla ifade edilip anlatılacak biri değildir. 104 yaşında şu anda (2012’de), içimizde bizi şereflendiriyor. Mevlâ’m emeğinin karşılığını, zahmetinin mükâfatını inşallah kat kat ihsan eylesin. Ahrette özel muamele görecek olan bahtiyarlardan eylesin. 

Hafız Fevzi Yıldırım?  Fevzi Hocaefendi Ozanlar Camii imamı idi. Güzel Kur’an okur, vazifesine düşkün ciddi bir hocamızdı. On seneye yakın Aziziye’de birlikte olduk. Gayret ve ciddiyetle bir hayli talebe yetiştirdi. Hizmeti seven, yaptığı işi ciddiye alan değerli bir hocamızdı. Son zamanlarında şeker hastalığı kendisini epey sıkıştırıyor, halsiz bırakıyordu. Ama buna rağmen vazifesini hiç aksatmadı. İmam olacak gençlere imamlık nasıl yapılır, imamlık ciddiyeti nasıl olacak; örnek olacak bir hoca efendimizdendi. Allah gani gani rahmet eylesin. 

Hafız Hasan Yıldırım?  Hasan Hoca’mız, Yeni Camii’nin müezzini idi. Senelerce bu görevi yaptıktan sonra aynı camiinin imamlığına atandı. Özel dostluğumuz olan, sevdiğim ve saydığım değerli bir hoca efendi idi. 1992’de Diyanetçe açılan fahri vaizlik imtihanına birlikte girdik, İstanbul’da yapılan imtihanı Adapazarı’ndan beş kişi kazanmıştık. Kazananlardan birisi de merhum hocamızdı. Yeni Camii’nde görevine devam etti, emekli olduktan sonrada Almanya’ya giderek orada epey talebe okuttu ve Arapça öğretti. Onun gidişi ile bir dostu daha kaybettik. Rabbim makamını cennet eylesin, kabrini Kur’an nuruyla aydınlatsın inşallah. 

Hafız Hattat Saim Özel? Taraklılı merhum Saim Hoca’yla özel bir birlikteliğimiz olmadı. Ancak tanıdığımız ve sevdiğimiz bir hocaefendi idi. Biz İstanbul’da okurken Kumkapı’da Çadırcı Ahmet Çelebi Camii vardı, orada kalırdık. Rampayı yukarı çıktığımızda Gedik Paşa Camii vardı. Saim Hoca o zamanlar oranın imamı idi. Arkadaşlarımızdan Kayseri Yeşilhisarlı Mehmet Gürbüz vardı ve Saim Hoca’ya talime giderdi. Onun vasıtasıyla birçok Cumaya gidip onun hutbesini dinledik. Güzel sesiyle mevzum ve müsecca özel bir hutbe okurdu ve benim çok hoşuma giderdi. Daha sonra Süleymaniye Camiine imam oldu. Oradan da emekli olarak Taraklı’ya yerleşti ama özel olarak gidip ziyaret nasip olmadı. Bu bakımdan bende vebal var ama aynı vebali Fahri Tuna ve Hasan Çolak hocaefendi de taşıyor diye düşünüyorum. Azrail nerede ise kapımı çalmak üzere; hâlâ bana Taraklı’yı gezdirmediler. Bu garibi götürerek hocaefendinin elini öptürmediler. Tabii bu bir sorumluluktan kaçış bahanesidir. Mevla ruhunu şad eylesin! 

Padişah Hoca (İsmail Bayındır)? Padişah Hoca, hocaların padişahıdır. Adapazarı’nda sadece bir padişah hoca var. Serdivan’daki görev yaptığı camiden emekli olduktan sonra arıcılığa merak sardı. Ama hâlâ yüz gram balını yiyemedik. Münasebetimizin özel olduğu bir hocaefendidir. Dertlerimi kendine açıp dertleştiğim dostlarımdan biridir... Her Cuma Serdivan’dan kalkarak Tozlu’da bu fakiri dinlemeye gelmekte ısrar etmektedir. Mevlâ’m kendine sıhhat ve afiyetle uzun ömür versin, dünya ve ahreti mamur olsun inşallah. 

Hafız Abdullah Yağcı? Merkez vaizlerimizden olan Abdullah hoca, bir türlü bırakmadığı Laz şivesiyle gönüllerimizde sevgisini yerleştiren bir hocamızdı. Kapalı Çarşı’da Cuma günleri ilk safta yerini alır, “Etme hocam, ya bana görünme, ya da gel şu kürsüye çık’ derdim. Birçok caminin yapılmasına öncü olmuş ve gayret sarf etmişti. Büyüklerimizden ve saygı duyarak elini öptüğümüz değerli hocalarımızdandı. 

Ahmet Tomor Hocaefendi? Tomor Hocaefendi ile özel bir münasebetimiz olmadı ama kendisini tanıyıp saygı duyduğumuz biridir. Çevresinde kendini sevenlere en güzel biçimde güzellikleri nakledip öğrettiğini görüyoruz. Televizyonlardaki sohbetleri bayağı sevilmektedir… Allah uzun ömür versin, hizmetini daim eylesin. 

Hafız Sabri Kavakçı? Sabri Hoca’mız Orhan Camii’nin sevilen imamlarından biri idi. Mütevazı, sessiz, etliye sütlüye karışmayan, hiç kimseyle bir derdi olmayan harika bir insandı. 1983’te görevli olarak Hacda birlikte olduğumuzda benim sabredemediğim hacıların kaba davranışlarına isminin de gereği olan sabır gösteriyor, beni yatıştırmaya çalışıyordu. Gerçektende sabırlı adamdı. İyi bir hafız, vazifesine düşkün, yaptığı işi ciddiye alan bir hocamızdı. Allah gani gani rahmet eylesin. 

Hafız Talip Bozkaya? Talip Hoca’m gönlümde özel yeri olan çok sevgili bir abimdir. Abim diyorum çünkü benden yaşça büyüktür. Sağlam, ‘demir gibi hafız’lardandır. Hatta bazen bir ayeti bulamadığımda erinip bakamadığımda, hemen Talip Hoca’ma telefon ederim, ‘Hocaefendi şu ayet hangi sure ve cüzde, kaçıncı ayet?’ diye sorarım. Üç saniye sonra ayeti okur, sureyi söyler, ayet numarasını bana bildirir. Dünyevî sıkıntılarımda hep bana destek çıkmıştır. Derdimi kimseye anlatamadığım için o sezip anlıyor ve gerekeni yapıyor. Ayrıca yetiştirdiği elmaların öşrü bu fakire gelmektedir. Onun sayesinde evimizde, kabak tatlısı yiyor, elma kokusu alıyoruz. Ayrıca kendisi ile hoca oraklığımız da vardır;  benim hocalarımdan Celal Börühan Hocaefendi,  Mecidiye Köyü Kur’an Kursu’nda okurken, Talip Hocamın da hocalarındandır. Celal Hoca’yı beş altı sene önce Adapazarı’na getirtip ve ona bir Islama köfte yedirdik. Abim, dostum, umre arkadaşım olan sevgili hocama uzun ömür, sıhhat ve afiyet diliyorum. 

Vaiz Hüseyin Demircioğlu? Hüseyin Hoca’m - yukarıda da arz ettiğim gibi - Adapazarı’na geldiğimde ilk tanıştığım hocalardandır. Merkez vaizlerimizden olup Arapça pratiği harika olan bir üstattır. Açtığı Arapça ders halkaları hâlâ devam etmektedir. Hemen hemen her gün görüştüğümüz, görüşemediğimizde de nerede kaldın diye sorduğumuz bir hocamızdır. Dostlar azaldıkça kalanlar birbirine daha yaklaşıyor herhalde.  

Hafız Hasan Çolak?  Hasan Hoca’mız gönlümüzün ferahlatıcısı, kederlerimizin dağıtıcısı, şaka ve fıkralarıyla bize sevinç aşılayan değerli bir hocamızdır. İyi bir hafız, ciddi bir vazifeşinastır. Onun olduğu yerde hep neşe vardır. Üzüntü ve kedere yer yoktur. Güzel sesiyle arada bir mırıldandığı ilahi ve şarkılar, size huzur verir. Gönül tahtında yerini almış dost bir hocamızdır. Sevgi kazanmak kolay bir iş değildir. Ama Hasan Hoca, nasıl ettiyse bu kazanılması zor olan cevheri kazanmış, seveni sevmeyeninden kat kat fazla olan değerli bir kardeştir. Allah kendine uzun ömür versin, sıhhat ve afiyetle saadeti daim olsun inşallah. 

Prof. Dr. Faruk Beşer? Faruk Hoca, İlahiyat Fakültesi’nden tanıdığım tek hocadır. Diğer hocaefendilerle pek tanışmamız nasip olmadı. Hocaefendi hem ilahiyatçı ve hem de İslâm âlimi bir zattır. Ben ilahiyatçı ile İslam âlimini ayırıyorum. Çünkü her ilahiyatçı İslâm âlimi olmuyor, ama her İslâm âlimi aynı zamanda ilahiyatçıdır da. Adapazarı’nı bırakarak İstanbul Marmara İlahiyat’a gitmesi bizim için bir kayıp olmuştur. Mevla kendine uzun ömür ve hayırlı hizmetler nasip eylesin, sıhhat ve afiyeti daim olsun inşallah. 

Hafız Mustafa Aydın? Mustafa Hoca, arkadaşım, arkadaşımın oğlu, sevdiğim ve değer verdiğim bir kardeşim hocaefendidir. Gayreti örnek alınacak bir kişidir. Sezginler’deki hizmeti ile gönüllerde yer etmiş ve sevilmiş, orayı bir irşat merkezi haline getirmiştir. Orhan Camii’ne geldikten sonra da oraya özel hizmet şekli geliştirerek örnekliğine devam etmektedir. Ciddiyetinin ispatını, Orhan Camii’ne geldikten sonra başladığı hafızlığını normal süresi içinde bitirerek göstermiştir. Daha nice güzel şeyde örnek olmasını Mevlâ’dan niyaz ediyorum. Rabbim kendine sıhhat ve afiyet ile dareynde saadetler nasip eylesin. 

Alaattin Beşel? Alaattin Hoca’mız; genç, dinamik, gayretli, sevilen bir hocaefendidir. O güzel ve tok sesiyle okuduğu Kur’an-ı dinlerken zevk alır, huzur duyarsınız. Orhan Camii’ni güzelleştirmeye devam ediyor, Mevla’m hizmet ve gayretlerinde kendine yardımcı olsun. Kendisine karşı gönlümde özel bir yer bulunan bu sevgili kardeşim hocaefendiye uzun ömür ve iki cihanda saadetler dilerim. 

4Hafız İlhan Çakır?  İlhan Hoca, Yeni Tozlu Camii’nin en büyük kazancıdır. Güzel kıraati, sağlam okuyuşu ile mihrabı dolduran değerli bir hocaefendidir. Hafızlığını Aziziye’de yapmış, kendisi ile hocalık ve talebelik münasebeti ile birlikte olmuşuz. Son derece sevdiğim, saygılı, efendi ve mütevazı bir kardeşimizdir.  Rabbimden kendine uzun ömür, sıhhat ve afiyetli geçirecek bir hayat dilerim. Mevlâ’m hizmette kendisini daim eylesin inşallah. 

(Not: Bu söyleşi 4.8.2012 yılında yapılmış ve Yeni Sakarya Gazetesi’nde yayımlanmıştı. Tekrar yayınlıyoruz)