TYB Genel Merkezi 'Şehir Okumaları’ Programı
Yöneten: Mehmet Önder Karakaş
Fahri Bey; Adapazarı'nda şehir kültürünü oluşturan kişi ve kurumlarından söz edebilir misiniz bize? Bu sorunun cevabı herkese göre değişebilir. Bana göre mesela İyilik Çetesinin Reisi merhum Terzi Ali Amca (Taşçeken, ki Kırcaali Muhaciridir) ve arkadaşlarıdır en başta. CHP İktidarının bir şehirde bir cami bırakıp diğerlerini kapatması üzerine, ilçeyiz o zaman, Kaymakamla sözleşip 24 sene - yani vefatına kadar - Orta Camii’nde ücret almadan beş vakit namaz kıldıran vaiz Cevdet Hoca (Şimşek, Gürcü’dür), çocukları ve torunlarıdır. Orhan Camii’nde kırk sene imamlık yapan Mehmet Hafız’dır (Okur, Boşnak’tır, Basketbolcu Mehmet Okur’un da dedesidir). Yine Orhan Camii’nde 36 yıl müezzinlik yapan Yaşayan Nasreddin Hoca Hâfız Hasan Çolak’tır (Manav’dır). Bütün Osmanlı coğrafyasının muhtarı bilge hekim merhum Sadık Canlı’dır (Boşnak ve Abhaz’dır). Bir gün formel eğitim almadığı, bütün eğitimini klasik medreselerde yaptığı halde, şehrin ayaklı müftüsü, Kun’an’da heykele cevaz (izin) var diyen aydınlık kafa Hamza Holca’dır (Tekin, Yörük). Bunlar gibi onlarca yüzlerce güzel insandır Adapazarı’mız. Kurum olarak bakacak olursak; 45 yıldır yayımlanan Zafer Dergisi Camiası. 40 yıldır her Cumartesi toplandığımız Birlik Vakfı Camiası. 11 yıl - 132 sayı yayımladığımız Irmak Dergisi Ailesi. 25 yıllık Sagüsad Ailesi. İçinde Komünistinden Sosyal Demokratına, Ülkücüsünden İslamcısına… her ideoloji, inanç ve ekolden, her etnik köken meslek ve kariyerden on beş kişinin oluşturduğu, yirmi yıldır her Cumartesi sabahı kahvaltıda buluştuğumuz Ada Fikir Kulübü. Her Cuma 85 yaşındaki yemek şeyhi Özcan Toplan öncülüğünde otuz yıldır toplanan, içinde Rektörlerden Başhekimlere Akademisyenlerden Avukat Mimar İşadamlarına Uzunçarşı Cuma Grubu. Her sabah ayaküstü yarım saat toplanan avukat ve mühendis ağırlıklı Meserret Grubu, Adapazarı’nın delikanlıbaşı Rahmi Sak öncülüğü ve evsahipliğinde her akşam yirmi kişi kadar toplanan Çark Dergâhı, yirmi altı senedir her Ramazan’da, Kadir Gecesi’nden bir sonraki iftarda buluşulan, birbirine haber vererek gelen yüz elli kadar kişinin yemek yediği, sonrasında da giysi ve bayram harçlıklarını aldıkları Adapazarı Garipler İftarı… Ve benzeri onlarca grup organizasyon dayanışma. Adapazarı insan demektir. Ve insan kavramının güçlü ve zengin olduğu bir şehir demektir.
Kültür sanat ve spor acısından nasıl bir şehir Adapazarı? Kimleri yetiştirmiş örneğin? Son derece zengin ve mümbittir. Sadece on ulusal hikâyeci yetiştirmiş bir şehirdir Adapazarı, dersem konu anlaşılabilir mesela. (Sait Faik, Kerim Korcan, Faik Baysal, Necati Mert, Cüneyd Suavi, Hatice Bilen Buğra, Nalan Barbarosoğlu, Ayfer Tunç, Mustafa Uçurum, Hande Ortaç.) Bugün itibarıyla ulusal edebiyat dergilerinde şiirleri yayımlanan Ercan Yılmaz, Fatma Çolak, Zeynep Arkan, Kadir Korkut Adapazarlıdır. Özdeyiş yazarı merhum Selahaddin Şimşek, Deneme yazarı merhum Selim Gündüzalp hemşerimizdir. Günümüzün iyi deneme yazarlarından Cihat Zafer, günümüzün iyi portre yazarlarından Fahri Tuna da Adapazarlıdır. Öte yandan güzel sanatlar dalı olarak Türk fotoğraf sanatında İstanbul’dan sonra en gelişmiş şehir, hiç kuşkusuz Adapazarı’dır. Merhum Hüsnü Gürsel başta olmak üzere, bu alanın efsane ismi İbrahim Zaman, merhum Barbaros Gürsel, Arzu Açıkel, Servet Sezgin, Fatih Gürsel, İsa Cida, Nevzat Yıldırım, İhsan Korkut. Hepsi ödüllü fotoğraf sanatçılarıdır. Grup 5, Grup 2, AFAK, Sagüsad, Adafad. Bant karikatürde Tarkan’ın çizeri Sezgin Burak, normal karikatürde Sami Caner ve Osman Suroğlu da bizim şehrin çocuklarıdır. Hattat Saim Özel Taraklılıdır. Bestekârlar Agapos Alyanakyan, Yesari Asım Arsoy, Udi Emre Hırant, Esin Engin, Ziya Taşkent hemşerilerimizdir. Günümüz sinema oyuncularından Seksenler’in Pastacı Sami Ağbisi Berat Yenilmez, günümüz usta yönetmenlerinden Bahadır Karataş, Aybars Bora Kahyaoğlu, Ömür Atay, Serdar Akar ve Selman Kılıçarslan da Adapazarlıdır. Keza yetmişin üzerinde kitabı bulunan sinema eleştirmeni Burçak Evren de hemşerimizdir. Türk futbolunun ikinci imparatoru Oğuz Çetin’i, Kral teknik direktörü Aykut Kocaman’ı, Mehmetçiği Bülent Uygun’u, kırmızı fırtınası Tuncay Şanlı’sı hep bizim şehrin çocuklarıdır. Şampiyon güreşçiler Hakkı Başar, Erol Kemah, Dünya Bilardo Şampiyonu Semih Saygıner, Dünya Motorsiklet Şampiyonu Kenan Sofuoğlu hep Adapazarlıdır. Kısacası şöyle söylemek mümkündür: Edebiyattan güzel sanatlara, müzikten sinemaya, başta futbol olmak üzere sporun değişik dallarına… Adapazarı bugün ulusallaşmış en az yüz seçkin hemşerisine sahiptir. Bu bağlamda rahatlıkla Türkiye genelinde ilk ona, belki de ilk beş il arasına girebilir.
'Eller kadir kıymet bilmiyor anne/senin kadar kimse sevmiyor anne" veya 'Rüzgâr susmuş ses vermiyor nedendir?' desem? Şarkı sözü yazarı Halit Çelikoğlu derim ben de. Adapazarı Merkez Yukarıdereköylüdür.(Şimdi Serdivan’a bağlı.) ‘Yılları durduracak / Bir sevgi istiyorum’, ‘Senin olmaya geldim’, ‘Gözlerin doğuyor gecelerime’ ve bunun gibi onlarca hit şarkının söz yazarı ağbimiz. Yakın dostumdu rahmetli. Adapazarı’na her gelişinde bana uğrardı. Hayatını ‘Şarkıların Nabzındaki İsim; Halit Çelikoğlu’ adıyla 2008’de kitaplaştırmıştım.
Şu üç kavramı iç-içe sorsam size: Adapazarı, ticaret, banka? 13 Adapazarlı tüccar, 9 Mart 1913’te bir araya gelerek Adapazarı İslâm Ticaret Bankası Osmanlı Bonmarşesini kurmuş. Ki bu Türk İslâm tarihinin ilk özel bankasıdır. 1928’de Türk Ticaret Bankası’na dönüşmüş. En son 2001’de kapandığında 505 şubesi olan dev bir bankaydı. Diğer yandan 1918’de Cevat Adapazarlı da Adapazarı Emniyet Bankası’nı kurmuş. Birçok şehirde olmayan bir şey var bizde. Adapazarı Bankalar Caddesi. Hak edilmiş bir isimdir bu.
Adapazarı yemek kültürünü merak ediyorum. Meşhur kaç yemeği vardır şehrin? Adapazarı mutfağını iki ayrı ana başlıkta mütalaa etmek lâzım: A) Yerel Manav Mutfağı. B) Şehre göçlerle gelenlerin getirdiği yemekler. Gülsen Yıldız’ın hazırladığı Sakarya Manav/Türkmen Mutfağı kitabında, derlenmiş 112 Manav yemeğini görmekteyiz. Bunun 69’u da hamur işleri. Yahut hamur katkılı yemekler. Sadece 9 (dokuz) ayrı kabak tatlısının olduğunu söylersem Adapazarı yerel mutfağının zenginliği hakkında fikir verebilir. Göçlerle gelen yemeklere gelince; buna bir imparatorluk mutfağı demek mümkün. Kafkaslardan Doğu Karadeniz yemeklerine, Rumeli’den İç ve Doğu Anadolu yemeklerine… hepsini de görmekteyiz. Meşhur Adapazarı yemekleri denilince; Balkanlar’ın getirdiği Islama Köfte ile yerli mutfağın ürünü Tirit Döner (Yoğurtlu Döner) ve Kabak Tatlısı.
Adapazarı veya Taraklı'da kendine has bir ev mimarisinden söz etmek mümkün mü? Kesinlikle evet. Türk sivil mimarisinin Batı Karadeniz - Doğu Marmara ekolüne uygun yüzlerce binlerce ev vardı Cumhuriyetin başlarında Kaynarca, Adapazarı, Sapanca, Hendek, Geyve, Pamukova ve Taraklı’da. Bugün maalesef bu güzel mimari eserlerinden belki elli tane ancak ayaktadır. Onlar da can çekişmekteler. Modernite, betonarme, apartman kültürü maalesef Türk sivil mimarisinin en güzel ürünlerini yok etmiştir. Yazık, çok yazık. Ama inanıyorum bir gün insanlık eski ahşap konaklara, o güzel evlere dönecektir. İstikbal köklerdedir inancıma göre.
'Orda bir köy var uzakta' desem? Pek bilinmez, bu ünlü çocuk şarkısının yazarı merhum Ahmet Kutsi Tecer, bu ünlü şiirini çocukluğunun geçtiği Geyve Sarıgazi Köyü için yazdığını söylemiştir. Üç ayrı kaynaktan Ahmet Kutsi Tecer’in çocukluğunda Geyve Sarıgazi’de yaşadığını doğrulatmış bulunuyorum. Şehrimiz için hoş bir hatıra elbette.
Yalaza desem? Bizim Taraklı’ya mahsus doğaçlama bir mizah türü. Alev ucundan, ateşin alev kısmı olan yalazdan alıyor adını. Uzun kış gecelerinde ocakbaşında, ateşin karşısında sekiz on kişinin muhabbetinden mülhem bir isim. Sünnî, Hanefî bir mizah türü, bir âhî kültürü. Alay etme, işletme, küçük düşürme içermiyor. Zaten Taraklı, ilin en fakir ve en geri kalmış ilçesi olsa da tebessümü ve gönül zengini bir halka sahiptir. (Televizyonda oynayan Yalaza dizisiyle gerçek yalaza kültürünün uzaktan yakından bir alakası yoktur.)
Sakaryaspor ve Tatangalar? Nasıl Galatasaray’ın Ultra Aslan’ı, BJK’nın Çarşı’sı, Bursa’nın Teksas’ı, Ankaragücü’nün Gecekondu’su, Kocaelispor’un Hodri Meydan’ı varsa, Sakaryaspor’un Tatangalar’ı vardır. Pek bilinmez, Tatangalar’ın Başörtüsüne Özgürlük yürüyüşü, Filistin’e Özgürlük mitingi, Teröre Hayır mitingi, Hatıra ormanı, üniversitesi öğrencilerine burs organize ettiğini. Şahidim, yeşili-siyahlı tribünlere, ancak Tatangalar hayat veriyor. Hele bir biz adabazarlıyız sloganı vardır ki, ruha can veriyor. Üçüncü Ligdeki (aslında 4.Lig) takımı için 23 bin Tatanga’nın stadyumu doldurup doksan dakika tempo tutması bir dünya rekorudur.
Bugün için Adapazarı’nın en temel sorunu nedir? Adapazarı günbegün eşrafını kaybediyor maalesef. Akabinde de Adapazarlılık ruhu hızla eriyor. Sürekli göç alıp şehir nüfusu hızlı büyüyünce de insanlar kendisini yaşadığı Adapazarı’na değil, geldiği kültüre ait hissediyor. Buna dayalı olarak kurulan hemşerilik dernekleri de şehir kültürünü, birlik beraberliği tehdit ediyor. Geldikleri şehir ve kültürleri sevmelerine eyvallah, itirazımız yok ama, bu şehirde doğan büyüyen yahut bu şehirde yaşayan herkes zengin ve hoşgörülü Adapazarı şehir kültürüne hızla adapte olmalı değil midir? Çözüm ve kurtuluş buradadır bence.
Adapazarı denilince,
Bir şair? Faik Baysal (Ayın Ucunda),
Bir hikâyeci? Sait Faik (Meserret Oteli),
Bir romancı? Kerim Korcan (Tatar Ramazan),
Bir denemeci? Cihat Zafer (İstanbul’a Aşk Mektubu),
Bir özdeyiş yazarı? Selahaddin Şimşek (Ş.) (Özdeyişler),
Bir portre yazarı? Fahri Tuna (Yaşa’yan Portreler),
Bir ressam? Mustafa Tömekçe,
Bir bant çizeri? Sezgin Burak (Tarkan’ın çizeri),
Bir karikatürist? Osman Suroğlu,
Bir fotoğraf sanatçısı? İbrahim Zaman,
Bir hattat? Saim Özel,
Bir söz yazarı? Halit Çelikoğlu (Gözlerin Doğuyor Gecelerime),
Bir bestekâr? Ziya Taşkent (Gökyüzünde Duman Duman Bulutsun),
Bir film oyuncusu? Berat Yenilmez (Seksenler’in Pastacı Sami’si)
Bir film yönetmeni? Bahadır Karataş (‘Usta’ filmi),
Bir futbolcu? Oğuz Çetin,
Bir teknik direktör? Aykut Kocaman,
Bir güreşçi? Erol Kemah,
Bir siyasetçi? Ekrem Alican (Başbakan Yardımcısı-Maliye Bakanı),
Bir sivil toplum örgütü lideri? Ergun Atalay (Türk- İş genel başkanı),
Bir halkoyunu? Geyve yöresi (Ahmet İşsever),
Bir türkü? 'Zeyneb’im Zeyneb’im allı Zeyneb’im' (Taraklı),
Bir atasözü? 'Yürük atı kendi yemini kendi artırır' (Adapazarı Manav atasözü),
Bir deyim? Manav müdanasızlığı,
Bir şiir? Sait Faik'in Çınarlarına kargaların üşüştüğü memleket diye başlayan 'Deli Çay' şiiri.