Biraz hızlı bir gündem oluşturma çabası gibi geliyor, kimin ne hesabı varsa. Sapanca üzerinde deyim yerinde ise tepiniliyor.

                Bungalovlara ilişkin tartışmalar biteceğe de benzemiyor. Şimdi kaçak su kullanımı adı altında birçok tesisin suları SASKİ ekiplerince kesiliyor, bazen de mukavemet manzaraları yaşanmakta.

                Dolayısıyla zabıta, polis ve işletme sahipleri karşı karşıya geliyor.

                Daha önce ikaz ve tebligat yapılmadan SASKİ tarafından abonelik iptalleri, su kesimleri yapıldığı yönünde karşı itirazlar var.

                Ortada bir sorunun var olduğunu sanırım herkes kabul eder ve var olan bu sorunda dün doğmadı. Bungalov turizmi adına önemli bir yer tutmakta Sapanca, hatta öyle ki belki de bungalov turizminin merkezi haline döndü.

                Son yıllarda bungalov sayısındaki artış hızı dikkat çekici, mevzuata uygunlukları ise tartışma konusu. “Gecekondu” kabilinden yapılaşmadan da söz edilmekte.

                Hızlandırılmış bile olsa bir tesisin yapımının birkaç ay aldığı düşünülürse…

                Meselenin en çarpıcı tarafı ise yıllar içerisinde göz yumulan ya da izlenilen yapılara, bugünün sorunuymuş gibi uygulamalar yapılıyor olmasında.

                SASKİ ekipleri son günlerde yoğun denetimlerde bulunuyor ki bence de doğru yapılmakta. Manidar tarafı ise yıllar yılı izlemiş olmaları.

                31 Mart seçiminden önce daha net bir ifade ile belediyeyi CHP kazanmadan önce SASKİ denetim yapmış mı?

                Sorunun akla bugün geliyor olması tesadüf mü !!!

                Ya da bungalov yapımına izin veren, göz yuman kurumlar kimler?

                Su aboneliği, elektrik aboneliği hangi marifetle verilmiş?

                Tüm bunlar olmamış gibi ya da bugün olmuş gibi davranmak, sorunu çözme gayreti olarak değil de başka hesapların varlığını akla getirir.

                Şu hususta anlaşmak gerek; var olan sorunun müsebbipleri önce doğru tespit edilmeli ve taraflarla ortak bir akıl geliştirmeli. Kasıt sorun çözmek ise adını doğru koymalı.

                Sorunun sahipleri çözüyormuş gibi davranmamalı…

                Yıllar içerisinde olmayan hassasiyet birden hortlamamalı.

                Kaçak yapılaşma, güzelim doğa ve yaşam kaynağı Sapanca gölü pek tabii tahrip edilememeli. Buna kimsenin kabulü olmayacağa gibi, hoşgörülüde davranmaz.

                Hele ki Sapanca’nın mevcut belediye başkanı Arda Şahin, son derece kararlı. Kaçak yapılaşma başta olmak üzere doğa tahribatı yapılan her uygulamanın karşısında olacağını her fırsatta dile getirdiği gibi ortaya koyduğu iradede bunun kanıtı niteliğinde.

                Başkan Şahin’in,  bu hususta ki tavrı net.

                Tek bir ruhsatsız yapıya izin vermedikleri gibi, inşaatı devam etmekte olan yapıların imalatına izin verilmedi, mühürlendi.

                Ruhsatsız Teleferik işletmesinde ki uygulamada buna örnek.

                SASKİ, su fabrikalarının denetimi de aynı kararlılıkla yapıyordur umarım?

                Sapanca’nın çok uzun yıllara dayanan sorunları var, çözümü de kuşkusuz akşamdan/sabaha olmayacaktır.

                Dün yapılan yanlışlıkları masum kılma çabasından da vazgeçmeli.

                Sapanca, bu şehrin marka değeri olmanın dışında doğanın bahşettiği en büyük hediyesi. Sorumluluk sınırları tek omuza terk edilmeyecek kadarda büyük ve değerli.

                Şöyle yapmalı; çok değil 5 yıl kadar geriye dönüp Sapanca’ya ait görseller paylaşılmalı. O meşhur nara var ya kulakları çınlatan “Nerden nereye” gelinmiş, görmüş olsak.

                Bugünün sorumlularının da adresine ulaşmış oluruz…