Sapanca Gölü’nde su seviyesi tehlikeli bir şeklide hızlıca düşmeye devam ediyor. Son yapılan ölçümler sonrası, 30 metre sınırına doğru ilerleyen su seviyesi, hem ekosistem hem de bölgenin içme suyu ihtiyacı açısından büyük risk oluşturuyor.

Uzmanlar, su seviyesi 30 metrenin altına düşerse, gölün içme suyu olarak kullanımının risk altına gireceğini belirtiyorlar.

Son yapılan ölçümlere göre kritik seviyeye, 30,52 metreye kadar gerileme var.

Uzmanlar su seviyesinde ki düşüşü ise şöyle açıklıyor; Göl seviyesindeki hızlı düşüş özellikle yaz aylarında yaşanan bilinçsiz su kullanımı, yüksek hava sıcaklıkları ve kontrolsüz sanayi tüketiminden kaynaklanıyor. Ayrıca, Yuvacık Barajı’nda su seviyesinin yüzde 30’a düşmesi nedeniyle Kocaeli, Sapanca Gölü’nden her gün 200 bin su çekmeye başladı. Bu durum, son dönemlerde gölde 112 santimetrelik bir düşüşe yol açtı.

Göl seviyesi kritik sınıra yaklaşmakta.

Uzmanlara göre Göl’ün su seviyesi 30 metrenin altına düşerse, suyun içme suyu olarak kullanılması mümkün olmayabilir.

Uzmanlar, bu sürecin devam etmesi halinde uzun vadeli ekolojik yıkım yaşanacağı konusunda uyarılarda bulunuyor. Gölde yaşayan balıkların ve bitki örtüsünün olumsuz yönde etkileneceği tarif edilmekte.

“Su kaynaklarımız sınırsız değil”

Sapanca Gölü üzerinde ki en büyük olumsuz etkinin ise su fabrikalarının kullanımı olduğu yönünde ki tespit yıllar yılı tartışılmakta.

Geçtiğimiz günlerde Sapanca Belediyesi, ilçede faaliyet gösteren su fabrikalarına yönelik denetim yapmak istedi ancak fabrikalar tarafından engellendi. Sapanca Belediye Başkanı Nihat Arda Şahin, bu hususta kamuoyuna önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Şahin, “Sevgili Sapancalılar, Sapanca’nın çıkarlarını korumak adına yürüttüğümüz kamusal alanların adil kullanımı politikalarımıza devam ediyoruz. Su krizi, gelecekte hepimizi tehdit edecek büyük bir problem. Bu nedenle, ilçemizdeki doğal su kaynaklarının hakkaniyetli kullanımını sağlamak amacıyla su fabrikalarına denetim yapmak istedik. Ancak bir kamu kurumu olarak yapmamız gereken bu denetimlere direnç gösteriliyor ve yasal uygulamamız engelleniyor.”

Şahin, “Sapanca halkının çıkarlarını koruma görevimizi engellemeye çalışanlara tüm hukuki yollara başvuracağız. Ne bu milletin hakkını yeriz, ne de başkasına yediririz. Diğer fabrikalarda denetimlerimize devam edeceğiz.” Diyerek son derece kararlı bir duruş sergiledi.

Sapanca Gölü ve yaşadığımız tehlikenin boyuta ortada, içme suyu kaynağımızı kaybetmeye başladığımız gibi doğal güzelliklerimizde tahrip edilmekte. Denetimsiz kaynakların kullanımı Göl’ün seviyesinde ki azalmanın baş sebebi.

Uzunca yıllardır su fabrikaları hususunda sorunlar yaşanmakta.

Doğal olarak oluşan tatlı su gölü, bölgedeki küçük akarsular ve dereler tarafından beslenir. Özellikle dağların zirvesinden eriyen kar suları ve dağ eteklerinden gelen yağmur suları, gölü besleyen en önemli kaynaklardır ve gölün varlık sebebidir.

Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit’in bir açıklaması olmuştu.

“Gölleri su dolu bir çanak olarak değil, çevresinde onu besleyen kaynaklarla beraber düşünmek gerekir.”

Sapanca Gölünü 12 tane derenin beslediğini belirten Yiğit, “Yıl içerinde derelerin birçoğu özellikle kurak dönemde kuruyor. Bunun dışında yüzeysel akış var, yeraltı suyu var ve gölün alttan beslenmesi var. Bunları bir arada düşünüp gölün bütçesi çok iyi belirlenmesi gerekiyor. Aksi takdirde döngü bozulacaktır.”

Su kaynaklarına su dolum fabrikalarının kurulduğunu aktaran Yiğit, “ Bu kaynaklar aslında gölü besliyor. Bu kaynaklardan suyu alıp şişeleyip göle akış kesiliyor. Bütün bunları bir arada düşündüğümüzde gölün gelir ve gideri arasında fark oluşuyor.” Diyerek su fabrikalarından dolayı ortaya çıkabilecek sorunu işaret ediyor.

Yiğit, “ Su fabrikalarının izinlerinin bilinmesi gerektiği, gerçekten bu izinlere uygun mu şişeleme yapıyorlar? Başka kaynaklardan kullanımı var mı? Gölün korunabilmesi için bunların çok iyi bilinmesi gerekiyor”

Uzman görüşü ortada ve Sapanca Belediye Başkanı Arda Şahin’in de ne yapmak istediği ortada, denetimin engelleniyor olmasının yasal zemini var mı yoksa Sapanca Belediyesi haklı denetimlerine devam edebilecek mi bunu hukuki süreç tayin edecek.

Ancak bildiğimiz bir gerçeklik var ki Sapanca Gölümüz yok olma tehlikesi ile karşı karşıya, müdahale etmekte geç kalmışta olabiliriz…

Mesele denetim yetkisinin kimde olduğu değil, sağlıklı denetim yapılıp / yapılmadığı…