“AK parti olmasa ekmez bulamazdınız, vatanınız olmazdı.” Sözlerin sahibi AKP milletvekili Lütfi Bayraktar.
Siyaset ve entelektüel yaşamın ne denli çölleştiğinin örneklerini sergiliyor bu arkadaş. Geçtiğimiz aylarda benzeri bir çıkışı olmuştu, hatırlanacaktır.
“AK Parti sadece oydan ve seçimden ibaret değil. AK Parti hareketinin, öteki dünya ve imtihan için de bir vesile olduğunu düşünüyorum.” Bu sözlerinde sahibi yine Lütfi Bayraktar’dı.
Yine hafızalarımıza kazınan bir çıkışı vardı, milletvekili maaşlarının düşük olduğundan, yetersizliğinden şikayetçi olmuştu.
Sanırım anlaşılmıştır; bu arkadaş kimdir ve ne yapmaya çalışıyor diye…
“AK Parti olmasa ekmez bulamazdınız” bu nasıl bir sözdür, gerçeği saptırma çabası ancak bu kadar kötü söz ile ifade edilebilirdi.
Ekmek bulanamadığı kısmı doğru, on altı milyon yurttaşımız asgari ücretle çalışmakta ve on yedi milyon yurttaşımızda emekli maaşı ile geçinme derdinde.
Asgari ücretin on yedi bin lira olduğu düşünülürse ve emekli maaşının da on iki beş yüz lira olduğu düşünülürse, ekmek bulamayan yurttaş sayısı ortaya çıkar.
Açlık sınırı olarak yirmi bin lira açıklandı ki, ülke nüfusunun yarısı açlık sınırı altında yaşam mücadelesi vermekte.
TUİK verilerine göre işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak açıklandı ki hiç geliri olmayan yurttaş grubu.
Ekim ayı açıklanan enflasyon oranı ise; TÜİK yüzde 48,58, ENAG yüzde 89.
Birkaç rakamsal veri ne durumda olduğumuzu göstermeye yetmiştir sanırım, hayat pahalılığı diye geçiştirilecek sıradan ifadelerle izah edilecek durumda olmadığımızız göstergesi olsa gerek.
Milletvekili Bayraktar, tüm bu rakamsal değerlerden bihaber olamaz. Asgari ücret ya da emekli maaşı Sakarya’nın herhangi bir ilçesinde kira tutarına yetmeyeceğini bilmiyor mu…
Son dönemlerde akıllarda kalan 1994 ve 2001 ekonomik krizleri vardı ve her iki kriz döneminde ücretlerin kira tutarına yetmediğini hatırlamayız.
Bu arkadaşa tavsiyem bahse konu iki kriz dönemini sorgulasın ve övünmeye çalıştığı ya da gizlemeye çalıştığı kendi dönemleri ile kıyaslasın.
Beceriksizliğin boyutunu da görmüş olur. Sayelerinde ekmek bulunamadığı gerçeğini kapatmaya çalıştıkça batıyorlar.
O kadar kötü çabaları var ki gerçeği örtmeye yetmediği gibi, iğreti duruyor. Yaranma çabası gözlerine perde indirmiş yazık ki…
Bir diğer söz var ki maksadı çok aşmış, “vatanınız olmazdı.”
Binlerce yıllık devlet olma geleneğine sahip olduğumuz ve bağımsız yaşadığımızı bilmemiş olması affedilir gibi bir hata değil.
Ne demek AKP olmasa vatanınız olmadı, nasıl bir bilinçtir ki böylesi bir söz sarf edebiliyor ve kimsede itiraz edemiyor. Bu nasıl bir tarih bilincidir…
Çin atasözü, “İki Yahudi bir araya gelse şirket, iki Türk bir araya gelse devlet kurar.”
Kendi tarihini bilmekten uzak bir anlayış.
Türkiye Cumhuriyeti; Kuvayı Milliye Ruhu ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve ilelebet yaşayacak, “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Sözü aklınızdan çıkmasın.
Yağmalanan imparatorluğun küllerinden bir Cumhuriyet doğmuştur, 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet, Türk Milletinin geleceğini aydınlatmış, bugünlerinde temelini atmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk, kurduğu bağımsız Türkiye Cumhuriyet ile aynı zamanda yeryüzünde ki mazlum milletlere de bağımsızlık ilham kaynağı olmuştur.
Kimsenin haddi değil Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğüne dil uzatmak, kendinize gelin.
Yüce Türk Milleti asla ve asla vatansız kalmaz…
Evet, doğru AKP olmasaydı…!