Serdivan Kırantepe’deki arazi toplu konut yapılması için TOKİ’ye tahsis edilmiş. Geçtiğimiz günlerde basına servis edilen haber bu yönde, tahsisin içeriğine dair henüz bilgi sahibi değiliz.
Sakarya’da toplamda 2 bin 678 konut ve bunun bin 769 konutu Serdivan Kırantepe’de yapmayı planlıyorlarmış.
Dar gelirliler için yapılacak evlerin ihale tarihleri 2025 Ocak’ta başlayacak ve 2026 Mart ayında tamamlanacak.
TOKİ’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımdan edilen bilgilerden şimdilik bunlardan ibaret.
Dar gelirlilere yapılması düşünülen konuta itiraz yok, aksine yaşanılan ekonomik kriz düşünülürse ve konut açığı dikkate alınırsa şiddetle ihtiyacımız olduğu gerçeğini görürüz.
Günün şartları altında konut sahibi olabilmek nerede ise imkânsız. Eski Türkiye geleneğinde kaldı konut sahibi olabilmek. Çalışanın, emekçinin kıdem tazminatı ile alabileceği konut, bugün ise ancak yıllık kira tutarına yetmekte olduğu düşünülürse!
Onun içindir ki TOKİ marifetiyle yapılacak konutlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç var ancak yanlış olan yer seçimi.
Serdivan Kırantepe, korunması gereken ve değil betonlaşması sosyal tesis ile şehir manzarası aynı zamanda Göl manzarası ile şehrin en özel alanlarının başında yer alır.
Son derece yanlış tahsis, hatadan dönülmeli ve şehrin değerli alanları koruma altına alınmalı. Değil bugün yarın da akıllardan bu alanlara konut dahil yapı inşa etmek geçmemeli.
Özellikle konu Sakarya olunca böylesi kararlar kolay alınıyor, itiraz edeni karşı çıkanı olmayınca her alan yatırım alanı olarak görülmekte.
Son günlerde benzeri bir durum yaşanmakta, Karasu’da Acarlar Longozu koruma alanında ki bir arsaya güneş enerjisi tesisi kurulmak isteniyor.
Yine benzeri bir durum yaşanmakta, birkaç kez konu edildi yazıldı/çizildi ancak bırakın yıkmayı tek çivi dahi sökülemedi.
Geçtiğimiz günlerde CHP Milletvekili Ayça Taşkent, TBMM’de tekrar gündeme getirdiği kıyı kenar çizgisi içerisinde yer alan, hukuka aykırı ve ruhsatsız inşa edilen tatil köyünü işaret ederek “ kıyı kenar çizgisi içerisinde yer alan, hukuksuz bir biçimde inşa edilen ve hala yıktırılmayan ve yıkmamak için direnilen bir tatil köyü var. Kanunsuz bu gibi yapıların bir an önce yıkım işlemleri tamamlanmalı” diyerek cevaplanması talebi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye Mayıs ayında soru önergesi vermişti.
Cevap alınamadığı için talebini yineledi, göreceğiz ki bir gelişme olmayacak. Bugünün Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’ da cevap vermeyecek!
Konu Sakarya olunca çevre hassasiyeti ortadan kayboluyor, sahiplenme duygusu maalesef kayboluyor. Tüm bu olumsuzluklara kim dur diyecek.
Başka alan yokmuş gibi şehrin en güzel ve nadide alanı olan Kırantepe’ye konut yapmak aklı nasıl gelişir, niçin itiraz edilmez.
Acarlar Longozu; 1562 hektarlık alana sahip, en önemli turizm değerlerimizden ve birinci derece sit alanı. 2300 civarında bitki türüne ev sahipliği yapan, özellikle göçmen kuşların üreme ve kışlama alanıdır.
Eko-Turizmin merkezi niteliğindedir.
Karasu sahili, 20 kilometre uzunluğu ile Türkiye’nin en uzun ikinci sahili olma özelliğine sahip, kum zambağı çiçeği ile örneğine pek rastlanılmayacak bitki örtüsüne sahip olması da bir başka değeri.
Böylesi değerli ve turizmin gözbebeği olması gereken alanlar nasıl olurda imara açılır ya da kaçak yapıların yapılmasına göz yumulur.
Yıkım kararı olmasına karşın nasıl olurda işlem yapılmaz.
Tek çivi dahi çakılması imkânsız bu alanlar nasıl insan eliyle göz göre göre tahrip edilir…
Sakarya’da yaşanılan bu düzensizliklere kim dur diyecek, takipçisi kim olacak?