30.09.2024
Azgın İsrail, bir yıldan beri Filistinlilere soykırım uygulamakta, Dünya ise sesli film izlemeye devam ediyor.
Tek tük kınama, gerisi arı vızıltısını geçmeyen tepkiler.!
Enteresan olan bu kınamaların çoğu batılı, insanlığı ölmemiş bir takım ülkelerden geliyor olması.
Arap ülkeleri dut yemiş bülbüle dönmüşler, adeta bizim koltuklarımıza dokun mayında Filistin’i isterseniz yok edebilirsiniz suskunluğunu yaşıyorlar.
Bir tek Türkiye Cumhuriyeti tepki veriyor, Filistinliler için çare arıyor.
Meydanı boş bulan katil İsrail, fırsatı ganimet bilip Lübnan’da saldırıyor.
Binlerce masum insanı şehit ediyor, yetmiyor 1980’lerde İran tarafından kurulan Hizbullah’ın tüm ana kadrolarını yok ediyor, yine de kimsenin gıkı çıkmıyor.
Öyle zannediyorum ki;
Hizbullah’ı da İran sattı.!
Hizbullah’ı İran’ın satma meselesini sonraki makalelerimizde etraflıca ele alacağız, şimdi asıl konumuz olan Lübnan meselesini ve tarihi sürecini irdeleyelim.
Ortadoğu’da Bitmeyen Çatışma: Filistin, İsrail ve Lübnan
Ortadoğu, tarih boyunca birçok çatışmaya sahne olmuş bir bölge. Bu çatışmaların en dikkat çekici olanlarından biri ise Filistin, İsrail ve Lübnan arasında yaşananlardır.
Bu makalede, bu üç ülke arasındaki karmaşık ilişkileri ve süregelen çatışmaları ele alacağız.
Tarihsel Arka Plan
1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulması, bölgedeki dengeleri kökten değiştirdi.
Filistin topraklarında kurulan bu yeni devlet, Arap dünyasında büyük bir tepkiyle karşılandı.
Filistinliler, topraklarının işgal edildiğini ve haklarının ellerinden alındığını savunarak direnişe geçti.
Bu direnişin en önemli temsilcilerinden biri olan Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), zamanla Lübnan’a da yayıldı.
Lübnan İç Savaşı ve Filistinliler
Lübnan, 1975-1990 yılları arasında süren iç savaş sırasında büyük bir yıkım yaşadı. Bu iç savaşın önemli aktörlerinden biri de Lübnan’da yaşayan Filistinli mültecilerdi. FKÖ’nün Lübnan’daki varlığı, İsrail’in dikkatini çekti ve İsrail, Lübnan’a yönelik askeri operasyonlar düzenlemeye başladı.
Bu operasyonlar, Lübnan’daki iç karışıklıkları daha da derinleştirdi ve ülkeyi istikrarsızlaştırdı.
İsrail ve Lübnan Arasındaki Çatışmalar
İsrail ve Lübnan arasındaki çatışmalar, 1982 yılında İsrail’in Lübnan’ı işgali ile doruk noktasına ulaştı.
İsrail, FKÖ’yü Lübnan’dan çıkarmak amacıyla bu işgali gerçekleştirdi. Ancak bu işgal, Hizbullah gibi yeni direniş gruplarının ortaya çıkmasına neden oldu.
Hizbullah, İsrail’e karşı silahlı mücadele yürüten ve Lübnan’da önemli bir siyasi güç haline gelen bir örgüttür.
Günümüzde Durum
Bugün, Filistin, İsrail ve Lübnan arasındaki çatışmalar hala devam ediyor. İsrail’in Filistin topraklarındaki yerleşim politikaları ve askeri operasyonları, Filistinlilerin tepkisini çekmeye devam ediyor.
Lübnan ise ekonomik ve siyasi krizlerle boğuşurken, Hizbullah’ın İsrail’e karşı yürüttüğü direniş sürüyor.
Uluslararası toplum, bu çatışmaların sona ermesi için çeşitli girişimlerde bulunsa da kalıcı bir barış henüz sağlanabilmiş değil.
Barışın yeniden tesisside mümkün gözükmüyor.
Sonuç
Ortadoğu’daki bu karmaşık ve uzun soluklu çatışmalar, bölgedeki halkların yaşamlarını derinden etkiliyor.
Filistin, İsrail ve Lübnan arasındaki bu bitmeyen savaş, sadece bölgeyi değil, tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun olmaya devam ediyor.
Barışın sağlanması için atılacak adımlar, bölgedeki istikrar ve huzur için büyük önem taşıyor.
Lakin, kana doymaz İsrail savaşı büyütmek, bölgeyi ateşe vermek niyetiyle hareket ediyor.
Bu durumda sırada Suriye, Irak olduğu apaçık gerçekçiliğini korumakta.
Hamasın liderlerini satarak şimdilik hedeften kurtulan İran, sayısal olarak arka sıralara düşmüş olsa da bu gidişle elbette nasibiyle yüzleşeceği kanısındayım.
İslam ülkeleri silkinip kendilerine gelmezse maalesef bir avuç Yahudi’ye boyun eğecekler,
Tüm Dünya mazlumlarının çekim merkezi olan Türkiye’ye Allah güç, kuvvet versin.
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’birlik olmanın kıymetini anladığımızda’’