Yine bir yılan hikayesi proje. 2010 yılında yapımına başlanılan Adapazarı-Karasu Demiryolu hattı, çöp olmuş bir yatırım. 

Üzerinden geçen bunca yıla karşın ve milyonlarca lira uğratılan zarar, belirsiz akıbet…

Geçtiğimiz günlerde bir haber dikkatimi çekti, 2025 yılı yatırım programında bütçe ayırılmadığı dolayısıyla yatırım programına alınmadığı haberleştirilmişti. 

O çarpıcı başlık aklıma geldi “Yaparsa AK Parti yapar.” ve yine çok övündükleri, her fırsatta kötüledikleri eski Türkiye benzetmelerinde örneğine rastlanılmayacak bir yatırım türü. 

Her iki çarpıcı başlık esasen bugün içinde bulunduğumuz durumu özetliyor. 

“Eski Türkiye” benzetmesinde ki kasıt sanırım böylesi bir durum değildi, maksadının ötesi bir durum tespiti. Söylemeye çalıştıkları bu olmasa gerek, birkaç yıl gecikmeli projelere tarif etmek üzere dile getirdikleri ve karşılık bulmuş bir başlıktı. 

Yurttaşın ilgisini çekmiş ve AKP öncesini tam anlamıyla tanımlarcasına bir karşılık oluşturmuştu. Hani malum temel atma törenleri ve vaktiyle bitirilemeyen projeler. Sanırsınız ki 2002 öncesi tüm yatırımların genel hali bu, öylesi bir algı yerleştirilmişti. Kabul etmek gerek ki bu anlamıyla başarılı bir çalışma yürütülmekte. 

Ve bugün yaşanılanlar, geçmişi tanımlarken akla gelmeyecek yıllar yılı sürecek ve üzerinden geçen on beş yıla rağmen ne olacağa belli olmayan yatırım türü. 

O çok eleştirilen eski Türkiye diye kampanya ile karalanmaya çalışılan dönemlerde örneğine rastlanılmayan türden yatırım modeli. Birkaç yıl önce Sayıştay raporlarına konu edilen zararın boyutu ise meselenin bir başka boyutu. 

2010 yılında ihalesi gerçekleşen proje, 73 kilometre uzunluğunda ve 360 milyon lira bedelle ihalesi gerçekleştirildi. 

Bitirilme süresi 25 olarak belirlendi. 

Şu ana kadar projenin tamamlanma oranı ise yüzde 23 ve meselenin en çarpıcı tarafı “Eski Türkiye” başlığının aratır tarafı ise; tamamlanan bölüm yani yüzde 23’lük kısmı için ödenen bedel 825 milyon lira. 

Dönemin Sayıştay raporlarında yerini almış zarar boyutu. 

İhalenin bütünü için planlanan bedel, küçük bir kısmı için ödenen bedel ve yıllar yılı çöp olmaya terk edilen yatırım düşünülürse, zararın gerçek boyutunu da anlamak mümkün. 

Tam da “Yaparsa AK Parti Yapar” başlığına uygun bir tutum. 

Meselenin en can yakıcı kısmı ki bunca boşa harcanan yıllar, bunca boşa harcanan bedel ve çöp olmaya terk edilmiş yatırım, bugünde kimsenin dikkatinde değil. 

2025 yılı yatırım programında yer almadığına göre siyasi erkin gündeminden tamamen çıkmış, değil 2025 daha sonra ki yıllarında yatırım programında yerini alamayacak anlaşılan. 

O çok eleştirilen eski Türkiye’de örneği olmayan bir durum var ortada. 

Başka fark ne eskiden dert edinilir, en azından yurttaş bunun hesabını sorardı. Deyim yerinde ise siyasetçiye nefes aldırmazdı. 

Bugün ise siyasetçinin gündeminde çıktığı gibi yurttaşında gündeminde değil. 

Hal böyle olunca da soranı/sorgulayanı olmuyor, 2025 yılı yatırım kaleminde yerini almıyor dahası kimsenin de aklına gelmiyor. 

Anlayış değişmediği sürece benzeri akıbeti çok daha yaşarız. 

Adapazarı-Karasu Demiryolu ne ise AFA Kültür Merkezi projesi de aynı sonuç. Yok aslında fark, her iki yatırımında sahibi aynı anlayış.