Son dönemlerde yoğun baskı oluşturuldu, kamuoyu harekete geçirildi ve özellikle bölge yurttaşının hassasiyeti kazanıldı.
2022 yılından itibaren kamuoyunu meşgul eden kaçak yapılaşma, sonunda yıkım gerçekleşti. Yıkım ekiplerinin çalışmasından da görülmüş oldu ki ortaya çıkan manzara kayda değer. Birçok konutun olduğu, sosyal tesislerinde var olduğu bir tatil köyü.
Karasu Belediyesi, uzunca süredir kaçak yapılaşma ile mücadele ediyordu. Bahse konu tatil köyünde bugüne kadar yıkım gerçekleştirilememişti.
Mahkeme yıkım kararına karşın bekletildi, gerekçesi neydi bilemiyorum.
Ancak bilindik bir gerçeklik var ki, Karasu CHP ilçe Başkanı Semih Karakaş ve yine CHP’li Belediye Meclis üyeleri Mithat Kandil ve Mücahit Karakaş’ın ısrarlı takipleri, yine CHP Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Serhat Erişir’in ısrarı sonuç vermiş oldu.
Erişir’in, Karasu ile ilgili gelen her kararın altına bu konuya dair şerhini düşerek, bir an olsun gündemden düşmesine izin vermedi.
Kaçak yapılaşma ile mücadelenin adresi ve önceliği haline dönüşmüştü, sorunu tarif ederken buradan başlanılması gerekliliği her fırsatta dile getirildi. Konuyu dair yaklaşımımız da bu yönde olmuştur.
Birkaç kaçak baraka, birkaç kaçak konutun yıkılıyor olmasının adı mücadele olamaz diye itiraz geliştiriyor, kararlı mücadele verilecekse adresi bu tatil köyü olmalıydı.
Bu tarafı ile yanlı ya da keyfiyete ilişkin bir tutumda ortaya konulmuyordu.
TBMM’de CHP Milletvekili Ayça Taşkent’in vermiş olduğu soru önergesine de karşılık alınamamış, her türlü karşı talep karşılıksız bırakılmıştı. Böylesi bir süreç haklı olarak başkaca gelişmeleri akla getiriyordu.
Özellikle Karasu Belediyesinin yıkım kararı olması, mahkemece yıkım kararının verilmiş olmasına karşın beklenilmesi, kararın bir türlü uygulanmamış olması ikircikli bir anlayışın ortaya konulduğu kanaati hâkim kılmıştı.
Bu düşünceden dolayı da kimse suçlanamaz.
Ancak bir durum var ki görmezden gelmek ve salt yıkımın gerçekleşmiş olmasında maharet aramak doğru olmaz, akşamdan/sabaha bitirilemeyeceğine göre tatil köyü inşaatı, bugüne kadar niçin göz yumulduğu sorgulanmalı.
CHP grubunun ısrarları sonucu yıkımın gerçekleşmiş olmasına da gölge düşürülemez. Yıllar yılı süren mücadele ve yıkım, Karasu Belediyesi adına da önemli bir gelişme.
“Geciken adalet, adalet değildir” anlayışına teslim olmadan yıkımın gerçekleşmesi kuşkusuz değerli ve örnek teşkil edecektir.
Bu ana kadar irili/ufaklı yıkımlar gerçekleştiriliyor, kaçak yapılaşma ile mücadele ediliyordu. Kamu vicdanında karşılık bulmayan çalışmalardan öte gidemiyordu. Mücadelenin önünde yapımına göz yumulan ve yıkım kararlarına karşın bir türlü yıkımı gerçekleştirilemeyen tatil köyünün varlığı engel oluyordu.
Bu tarafı ile de anlamlı bir yıkım gerçekleştirilmiş oldu.
“Domino etkisi” yaratacak bir sonuç…
Umarım kaçak yapılaşma adı altında yürütülen çalışmanın sağlıklı zemini olur, zamanında işleyen hukuk ve eşitlik ilkesine göre şekillenir.
Yıllar içerisinde tahrip edilen sahil ve özensizlik sonucu ortaya çıkan imar düzenlemeleri, kaçak yapılaşma var olan turizm değerimizi de yok etti.
Böylesi özensizlik yıllar içerisinde turizm bölgesi olma özelliğimizi yitirmemize sebebiyet verdi, almayı düşündüğümüz turizm payı bir yana yaşanabilir olmaktan hızlıca uzaklaşıldı.
Geçmişin hatalarından ders alıp, gelecek doğru şekillendirilir. Umarım !!!