Geçtiğimiz günlerde Karasu’da kaçak bir binanın yıkımı gerçekleştirildi. Belediye ekipleri tarafından gerçekleştirilen yıkım çalışmalarını, Karasu Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Çakır, kendi sosyal medya hesabından yayınladı.
Bir yurttaş ise başkan yardımcısının paylaşımının altına, “Halk sabırsızlıkla menzilin oraya gidip kepçe vurmanı bekliyor. Menzile gelince mahkeme devam ediyor, diğer yıkılan yerlerde mahkeme devam etmiyor mu? Demirköy’deki menzile gir önce” şeklinde yorum yaptı.
Malum konuya dair tartışma bir hayli zamandır yürütülmekte, Karasu Belediye özellikle sahil şeridinde yer alan kaçak yapılarla mücadele vermekte, yıkımlar gerçekleştirmekte.
Karasu Belediyesi, Kara müezzinler mahallesinde bulunan 2 katlı inşaat halindeki kaçak yapının yıkımını gerçekleştirdi. Bunun üzerinde yurttaşın tepkisi yükseldi, yıkıma ilişkin uygulama niçin farklılık gösteriyor diye itirazlar gelişti.
Hatırlanacaktır geçtiğimiz aylarda CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, konuyu TBMM gündemine taşıdı. Dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Öz Haseki’ye yönelik bir soru önergesi sunan Milletvekili Ayça Taşkent, kıyı kanununa aykırı inşa edilen tatil köyünün nasıl yapıldığını ve neden yıkılmadığını sormuştu.
Taşkent, “Karasu’da Menzil tarikatına ait olan, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan, hukuksuz bir biçimde inşa edilen ve hala yıktırılamayan ve yıkmamak için direnilen bir tatil köyü var. Kanunsuz bu gibi yapıların bir an önce yıkım işlemleri yapılmalı.”
Yine geçtiğimiz aylarda benzeri tepki ve açıklama CHP İlçe Başkanı Semih Karakaş’tan gelmişti. Karakaş, Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı’yı şov yapmakla suçlamış, “Sen Cami Tepe’deki kaçak yapıları yıkmadığın sürece hiçbir yapıyı yıkamazsın”
Karakaş, “Meclis üyelerimizin istemiş olduğu mahkeme kararlarını vermediğiniz gibi ukala bir üslupla ‘Valiye gidin’ dermek ne demek? O yapıları mühürleyip encümenden yıkım kararı çıkartan ve üstüne para cezaları kesen sen değil misin?”
Mahkeme kararında kesilen para cezalarının iadesi diye bir karar mı çıktı?
Görüldüğü üzere bu tartışmalar uzunca süredir yapılmakta, bahse konu kaçak yapılar ilk defa 2022 yılında haberleştirildi. O yıllardan itibaren de konu üzerinde yoğun tartışmalar yürütülmekte ancak henüz hiçbir sonuca ulaşılamadı.
Göz önünde olan ve üzerinde yoğun tartışmaların yürütüldüğü, hiçbir yasal mevzuata uygun olmayan ve hakkında yıkım kararı olan kaçak yapıları yıkamıyorsanız, yurttaşa ait birkaç kaçak yapıyı yıkarak mücadele edemezsiniz.
Ya da bu mücadelenin adına kaçak yapılarla mücadele ediyoruz diyemezsiniz.
Bina yıkımı ile ilgili belediyeden yapılan açıklamada, kaçak yapılaşmanın önüne geçilmek için çalışmaların devam edeceği belirtildi. “ Kaçak yapılaşmaya karşı kararlıyız. Karasu Belediyesi olarak, kaçak yapılaşmaya karşı mücadelemizi aralıksız sürdürüyoruz. Bugün, İmar ve Şehircilik Müdürlüğümüz ile Zabıta Müdürlüğümüzün koordineli çalışmalarıyla Karamelinler Mahallesi’nde tespit edilen kaçak yapılar yıkıldı. Unutmayalım ki yıkılan her kaçak yapı, bir milli servetin kaybıdır. Hep birlikte sorumluluk alarak, yasalara uygun çalışmayı destekleyelim ve milli servetimizi heba etmeyelim. Kararlılıkla bu mücadeleye devam edeceğiz” denildi.
Belediyenin açıklamasına özellikle yer verdim, açıklamanın içiresinde yer almakta ortaya koyulan farklılıklar. Kaçak yapılaşmaya karşı verilen mücadeleden söz edilmiş ve kararlılıklarından taviz verilmeyeceği tarif edilmiş.
Yıkımı gerçekleşen her kaçak yapı aynı zamanda milli servet kaybı, açıklamanın her satırını katılmamak mümkün değil, her biri son derece doğru.
Doğru olmasına doğruda, aynı mücadele ve kararlılık niçin 2022 yılında tespiti gerçekleşen kaçak tatil köyü için ortaya konulmaz, yurttaşında bizlerinde itirazı bu yönde.
TBMM’de konu edilmiş ve dönemin Çevre, Şehircilik ve İlkim Değişikliği Bakanı’na soru önergesi verilmiş, yıkıma ilişkin mahkeme kararları verilmiş olmasına karşın niçin yıkım gerçekleştirilmez?
CHP Karasu İlçe Başkanı Semih Karakaş’ın dediği gibi, “Sen Camitepede’ki kaçak yapıları yıkmadığın sürece hiçbir yapıyı yıkamazsınız.”
