Öncelikle şunun bilinmesini isterim ki;
Mısır'ın Arap dünyasında özel bir yeri vardır. Rolünü/yerini almazsa, yeri boş kalır.
Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, 12 yıl aradan sonra ilk kez Ankara'da;
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sisi’yi havalimanında karşıladı.
12 yılın ardından iki ülke ilişkileri tekrardan derin dondurucudan çıkartıldı/iyide oldu.
Unutmamak gerekir ki;
Devletler arası ilişkilerde, mutlak dostluk/düşmanlık yoktur, olamazda..!
Sadece ülkeler arası çıkarlar vardır.
Merhum Mursi’nin şehadetinden sonra hiçbir Arap ülkesi bizim gösterdiğimiz dik duruşu sergilemedi.
Biz Türkiye olarak vakarlı bir duruş sergiledik.
Tüm duyarlı halklardan da takdir gördük.
Geldiğimiz nihai sonuç itibariyle, her tavrın bir sonu olduğu gibi Mısırı daha fazla izole edemezdik.
Yeterli cezayı verdiğimiz ortada.
Şimdi uzlaşmak ve Akdeniz’de birlik zamanı..!
Mısır ve Türkiye arasındaki ilişkiler, son yıllarda oldukça dinamik bir seyir izlemekte. 2013 Mısır darbesinden sonra gerilen ilişkiler, bölgesel güç dengesindeki değişimler ve iki ülkenin de iç politikalarıyla şekillenmeye devam ediyor.
İlişkilerin Normalleşme Çabaları;
Katar'daki Görüşme: 2022 FIFA Dünya Kupası'nda Erdoğan ve Sisi'nin bir araya gelmesi, ilişkilerin normalleşme yönünde önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Ekonomik İşbirliği;
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi, siyasi yakınlaşmayı destekleyebilir. Özellikle ticaret hacminin artırılması ve ortak yatırımların teşvik edilmesi üzerinde duruluyor.
Bölgesel İşbirliği;
Ortadoğu'daki siyasi istikrarsızlık, iki ülkeyi ortak çözümler üretmeye yönlendirebilir. Terörle mücadele, Libya ve Suriye gibi konularda işbirliği potansiyeli bulunuyor.
İlişkileri Etkileyen Faktörler;
İç Politikalar; Her iki ülkenin de iç politikaları, dış politikalarını doğrudan etkilemektedir. Seçim sonuçları, siyasi istikrar ve ekonomik koşullar, ilişkilerin seyri üzerinde belirleyici olacaktır.
Bölgesel Güç Dengesi; Ortadoğu'daki güç dengesi, Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkileri şekillendiren önemli bir faktördür. Bölgesel aktörlerin tutumları ve rekabet, iki ülke arasındaki yakınlaşmayı hızlandırabilir veya yavaşlatabilir.
İdeolojik Farklılıklar; İki ülke arasındaki ideolojik farklılıklar, ilişkilerin normalleşmesinde önemli bir engel olarak görülmektedir. Özellikle siyasi İslam ve laiklik gibi konularda yaşanan görüş ayrılıkları, uzlaşmayı zorlaştırabilir.
Geleceğe Dair Tahminler;
Önümüzdeki dönemde ilişkilerin daha da normalleşmesi bekleniyor.
Ancak bu sürecin yavaş ve kademeli olacağı tahmin edilmektedir.
Ekonomik işbirliği, ilişkilerin güçlenmesinde önemli bir rol oynayacak.
Bölgesel gelişmeler, iki ülke arasındaki ilişkileri doğrudan etkilemeye devam edecek.
İdeolojik farklılıkların aşılması, ilişkilerin tam anlamıyla normalleşmesi için uzun zaman alabilecek.
Sonuç olarak, Mısır-Türkiye ilişkilerinin geleceği, birçok faktöre bağlı olarak şekillenecektir. İki ülke arasındaki yakınlaşma, hem bölgesel hem de küresel dengeler açısından önemli sonuçlar doğurabilir.
Şimdiden kuru gölde fırtına koparmanın bu ülke çıkarlarına bir faydası yok.
Geçmişteki Devlet reflekslerini eleştireceğine, israel belasının tüm coğrafyayı nasıl esir aldığını ve istediği gibi at koşturduğunu göz önünde bulunduralım.
Gönlümüzden gecen güce ulaştığımızda emin olun geçmiş atalarımızın yaptığı gibi tüm dünyaya adaleti biz dağıtacağız..!
O günler çok uzak değil, yakın zamanda biz bile göreceğiz..!
Tavsiyem odur ki;
Ülkemizde her zamankinden çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu bir zaman diliminden geçmekteyiz.
İzan üzere yorum yapmak, elbette olması gerekendir.
İşi kolaycılığa vurup, her türü eleştirebilirsiniz, lakin bilinmesinde fayda var ki,
Bu ülke kişilerin şahsi düşünceleriyle yönetilmiyor.
Bu ülke kanun, nizam, adaletle temsil edilen Türkiye Cumhuriyetidir.
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
‘’’Devlet Aklının, Vatandaştan Farklı İşlediğini Anladığımızda’’