İstanbul büyükşehir belediyesi deniz hizmetleri müdürlüğü başkaptanlığı ve sonrasında Kıyı emniyeti genel müdürlüğünde baş kaptanlıktan emekli olmuş deniz sevdalısı bir kardeşimiz.
Kaptanı yaklaşık on küsur sene önce bir dostum vesilesiyle tanımış, kısa sürede bir birine kaynaşmış, abi kardeş oluvermişiz.
Zaman zaman görüşür, Türk denizciliği hakkında bilgisine başvururum.
Geçenlerde yine böyle bir sohbet için kendisini aramıştım, kendileri lütfetti bizleri İstanbul Beykoz’a davet etti. İki kardeşim ile birlikte gittiğim Beykoz’da bizi mezun olduğu denizcilik lisesine götürdü.
’’Beykoz Barbaros Hayrettin Paşa Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi’’
Lise, adeta kampüsü andıran bir yerleşkeye sahip, an itibariyle okulda1600 denizci yetiştiriliyor.
Kampüs yerleşkesinde Atatürk’ünde bindiği ve boğazı denetlediği ‘’KÖPRÜLER 1’’ isimli geminin bulunduğu,
Yıllar içerisinde bu gemi de seyir kaptanlığını bizim Mesut Kaptan’ın yapmış olduğunu öğrenmiş olmak şahsımı ziyadesiyle mutlu etti.
Şimdilerde öğrenciler o gemide pratik eğitim görüyorlar.
Okul müdür yardımcılarından, Ferit Oruç beyin okul hakkında kısa bilgilerinden istifade ettik, okulun içinde bizleri nezaketle kabul eden diğer müdür başyardımcısı,
Sevil Cebecioğlu’ndan okulun tarihini, misyonunu, mezun ettiği denizcileri layıkıyla dinledik.
Okuldaki yetiştirilen çocukların Türk denizciliğine ve Dünya denizciliğine olan katkıları göğsümüzü kabarttı.
Müdür başyardımcısı Sevil Cebecioğlu’nun riyasetinde, okulun Dünyada beş taneden biri olan deniz balıkları müzesini bünyesinde barındırdığını söylemesi ve bizlere gezdirmesi, okula olan ilgimizi iki katına çıkardı.
Çalışma delisi bütün ömrünü okula ve çocukların eğitimine ve gelişmesine adayan, yaşamını okulla örtüştüren müdür başyardımcısı Sevil Cebecioğlu’na hasbi şükranlarımla.
Türkiye’deki bir lisede Dünyada beş tane olan balık müzesinin birine sahip olduğu gerçeği Türk eğitim sistemi adına gurur verici bir şeydi.
Özveri ve samimiyetle böylesine öz verili bir çalışmayla eğitim hayatını devam ettiren liseye başarılar diliyorum.
Bu vesileyle okulun başmüdürü Habib Küçükseymen Beyefendinin başarılarda lokomotif olduğu, üstün caba ve gayretlerinden mutlu olduğumu belirtmek isterim.
Değerli kaptan Mesut Çört Beyefendinin, yıllar önce mezun olduğu okulda, içten samimiyetle yeni yetişecek olan denizciler için uğraş vermiş olması,
Onların, modern denizcilik bilgi ve becerilerine katkı sunmak için çeşitli sosyal aktiviteler ve projeler için uğraşmaya devam ettiğini görmek, insan yaşamında ahde vefanın ne kadar önemli bir kurum olduğunu bizlere ziyadesiyle hissettirdi.
Kaptan Mesut Çört gibilerini ve Denizcilik lisesini bizim ilimiz Sakarya’ya da Allah nasip etsin.
İmrenmemek elde değil.!
50 km Sahil şeridi olan Sakarya’nın böylesine donanımlı bir denizcilik Anadolu lisesine ihtiyacı yok mudur?
Biliyoruz ki,
Karasu ilçemize yapılan liman, Dünyanın birçok ülkesinden gemi seferlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Ayrıca, Karasu limanı Türk denizciliği adına önemli bir liman potansiyelindedir.
Aktif, kapasiteli bir limanı olan, ayrıca 50 km kıyı şeridi olan ilimizde denizcilik lisesi denizcilik sektörüne eleman yetiştirme bakımdan da önem arz etmektedir.
Şehrin siyasileri, il milli eğitim müdürü ve kamuoyu ihtiyaç duyulan denizcilik lisesinin bir an önce hükümetimiz tarafından yatırım programına alınmasını sağlamalıdır.
Böylesine müstesna bir eğitim kurumuna şehrimizin ihtiyacı vardır.!
Şimdi birileri Kocaali ilçemizde bulunan denizcilik yüksekokulunu gerekçe göstermeye kalkabilir.
Elbette yüksekokul çok iyi,
Lakin bizim söylediğimiz okul ara eleman yetiştirmede, yüksekokula çok büyük katkı sunacak meslek öğrencisi yetiştirecek olmasıdır.
Siyasi ve kişisel hesapları bir kenara bırakıp, şehrimiz için, şehrimizin evlatlarının Dünya denizlerinde başarılı, yetişmiş eleman olması için gün birlik günü, gün şehrimiz için iyi şeyler yapma günüdür.
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’Şehrimize Borcumuzu Ödediğimizde’’