Kendinden menkul, kendini olmazsa olmaz sanan tipler hep olmuştur. Özelliklede siyasette karşımıza sıklıkla çıkarlar. Dünün Doğru Yol Partilileri bugünün iktidar mensupları, güce tapınmak. Farklı farklı siyasi partilerden ayrılarak, güç elde etme çabası, adına da transfer denir.
Her dönem kendi gemilerini yüzdürecek alan bulurlar. Bazen de iktidarda yer bulamayıp savrulan örnekler var, oradan oraya gezinenler.
Kitle partileri kapılarını üye olmak isteyenlere açarlar, açmak durumundadırlar. İdeolojik temelden geliyor olmak gibi bir ayrıntıyı da yok sayamayız sanırım. Fikri dünyada değişim gelişim kuşkusuz olur, olmalıdır da. Siyasetteki adres değişikliğinin altında fikri değişim yatıyorsa bak buna itiraz edilmez. Ancak ben olmazsa olmaz, değişim şahsi çıkar ve beklenti üzerinden sağlanıyorsa işte önümüze çokça çıkan transfer modelidir.
Buna itiraz etmeli, yok saymalıdır. Bu birazda ahlaki bir duruş ile izah edilmeli. Seçmen düzeyinde yaşanan değişim konjonktürel bir durum ile izah edilir ve anlaşılır bir haldir. İtiraz edilmesi gereken siyaset yapma biçimine olmalı. Özellikle bir isim vermeden durumu anlatmakta fayda var, neticede çevrede sayıları bir hayli fazla. Herkes kendi sokağından birer örnek belki de daha fazlasını bulabilir.
Parti değiştirmek ilk anda kulağa da gözede hoş gelmiyor, ilginç yakıştırmaları da biliriz kuşkusuz. “Fırıldak” “Dönme Dolap”
Değişim genel olarak bir şey vermeye bağlıdır, sade üyelik ile vücut bulmaz. Herkese kilosuna göre bazen tabure bazen sandalye bazen de koltuk verilir. E öyle ya aksi halde ne olur memleketin hali. Adama belediye meclis üyeliği verme değişim gerçekleşmez, o arkadaşa sorarsan da çok ısrar ettiler ve ben olmazsam olmaz ne mahalleye ne de şehre hizmet üretilmez. Yani feda ederler kendilerini, asla da kendileri için bir şey istemezler. Ama hep vereceksin vermezsen asla olmaz, kıymet bilmemiş olursun.
Hep muktedirler bu arkadaşlar, siz bildiniz onları.
Birde bunların törenle transfer olanları var, rozet takacaksın ve bunu da en üst makamda sağlayacaksın. Galiba bizim şehirde bu örneklerden de bir hayli fazla var, hele ki son günlerde tanıklıklarımız var bir de geçmişte iddialı sözler ile geçişler transferler vardı, tabutumu bu arkadaşlar kaldıracak. Yani son durağım demek isteyenler, orada da hazırlık varmış geçiş için. Temaslardan sonuç çıkarsa herhalde 5 nci partisi olacak, bazılarının da 3 ncü partisi oluyor.
Gemi batarken erken yol alanlar, pozisyon alanlar kendilerine köşe kapma yarışındalar.
Bu tipleri anladık, her dönem maalesef var anlaşılan olmaya da devam edecek. Genel problemimiz halini aldı. Son 20 yılın siyaset ezberidir malumunuz üzere bugün örnek çok, hatırlayanlar vardır kuşkusuz. Dünün ağır sözlerini sarf edenlerin bugün elde ettikleri anlı şanlı koltuklar !!!
Anlaşılması güç olan ise bunların elinden tutup ta genel merkezlere götürüp rozet taktırmalar neyin nesi, işte anlaşılması güç olanda tamda budur. Hani emek yüce kavram, ne oluyor akıtılan terlere harcanan emeklere, bu nasıl bir anlayıştır.
Mensubu bulunduğu partide yıllarını harcamış, mücadele etmiş ve bu hususta bedel ödemek zorunda kalmış partilinin üye olmaktan başka hesabı olmayana ne demeli. Ne genel merkez bilir, ne grup salonu bilir. Belki de ilçe başkanı ya da yönetim kurulu üyesi olarak yıllarca hizmet verdiği partisinin genel merkezinin yolunu bilmeyen, genel başkanının elini sıkmamış tek kare fotoğrafı olmayan örnekler vardır, var mıdır?
Sen rüzgârın savurduğunu alacak, genel başkanın huzuruna çıkaracak ve anlı şanlı törenlerle rozet takacaksın, niye? Hesabınız ne ya da niçin sorulmaz bu arkadaşlara ne oluyor siz kimsiniz, partinin sahibi olmak gibi bir görevi kim verdi. Anahtar belinizde mi asılı.
Geliyor gelmekte olan ve gelecekte, kendini vazgeçilmez görenler gelmekte olanı görmekten uzaklar sanırım.
Yaşanılan itibar zedeleme çabaları karşılık bulmayacak, bulmamalı da. Kendisine saygısı olanın sergileyeceği davranış biçimi de vakti zamanı geldiğinde malum tiplere yok hükmünde davranıyor olmalı, kaçınılmaz sonda bu olacaktır.
Günü kurtarmaya da yetmeyecektir gösterilen ilgi biçimi.
Kim bu arkadaşlar desek, isim versek inanın rahat olmaz, aksine çokta mutlu olurlar.
Ancak biz onlara hizmet vermeyelim isim vererek…