Tamam Suriyeli gitsin diyelim.
Ama onlardan önce Balkan göçmenleri gitsin diyorlar.
Balkanların ciddi kısmı Osmanlı'ya bağlıydı diyor.
Balkanlar Osmanlı'ya bağlıydı da Suriye Madagaskar'a mı bağlıydı.
Siz Muhalefet değil İslam düşmanı bir azınlık mısınız..?
Allah c.c tuzakları bozar bilmiyor musunuz? Diyorlar.
Balkanlar’dan gelenler yıldırım Beyazıt’ın yerleştirdiği Türkler diyor.
Suriyeliler Arap, bunun arasındaki farkı bilmeyip Balkanlar’la Suriye’yi bir tutmakta ne bileyim biraz cahilce değil mi? Diyor.
İnanın, insanın siz cahil misiniz diye sorası geliyor.
Balkanlardan gelenlerde, Suriye’den, Irak’tan gelenlerde bizim, burası Anadolu.
Kaşıyıp köpürtülmeye çalışılan durum, yarın bambaşka şeylere evirilebilir, korkmuyor musunuz?
Gözlemlerimiz odur ki,
Bu söylemleri aşırı dile getirenler, geçmişi itibarı ile bu ülkeye pasaportla gelenlerdir.
Yani bu ülkenin gerçek sahipleri kalkıp herkes geldiği ülkeye geri gitsin derse ne yapacaksınız?
Lakin;
Bizce ötekileştiren her türlü söylem insani ve ahlaki değildir.
Gelişen Dünyada bu işler böyle yürümüyor. Evrensel ölçüler, kabul görmüş kurallar var.
Ülkemizde yaşayan sığınmacıların eminim ki kahir ekser iyesi mecburen ülkemize gelenlerden oluşmaktadır.
Bunların kimisi sığınmacı, kimisi göçmen.
Genel geçer Ülke kuralları maalesef sizin istediğiniz gibi işlemiyor.
Ülkemizde göçmen ve sığınmacı statüsü bellidir.
Elbette bu ülkeye kayıtsız gelenler için söylemlerimiz geçerli değildir.
Bildiğimiz kadarıyla bu insanlar, ülkemizin belli bölgelerine yerleştirilmiş, ülke genelinde izinsiz gezmelerine müsaade edilmemektedir.
Geçmişte belki müsamakar davranılmış olabilir.
Bu durum daim böyle devam edecek diye bir şey yoktur.
Devletimiz, layık olan tavrı göstermektedir.
Sabredip hep beraber göreceğiz.
Kirimin al vakalara karışanların oranları çok düşüktür.
İzinsiz gelenler sınır dışı yapılmaktadır.
Bizler, yabancıların daim iskan verilip ülkemizde kalmasına karşıyız
Bu duruma karşı olduğumuz kadar, bu meseleyi iç politik malzeme yapanlara da karşı tavır sergilemeliyiz.
Ülkeyi karıştırmaya kalkan mahfiller, her daim tetikte beklemekteler.
Bu ülkeyi yönetenler, bu olumsuzluklardan elbette layıkıyla haberdar ve gerekli önlemleri almaktadırlar.
Elbette bu ülkedeki göçmenler ve sığınmacılar ülkelerine geri dönecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Kadim Türk Devlet aklı devrededir..!
Sığınmacıların ikametleriyle alakalı elbette kusurlar vardır.
Bir anda milyonlarla ifade edilen toplumları disiplinli yönetebilmek, sanıldığı kadar kolay değildir.
Biliyoruz ki, devletimiz sığınmacılar için sınırda ciddi yatırımlar, biriket evler, okullar, sağlık ocakları, sosyal donatılar vs. yapmakta.
Oradaki konutların bitmesiyle ülkemizden fasılalar halinde bu insanları kendi topraklarına gönderecek siyasi irade mevcuttur.
Bu alandan kaşıma yapmak hiçbir siyasi partiye oy getirmeyecektir.
Coğrafyamızın etrafı yangın yerine döndüğü şu günlerde, tüm enerjimizi böylesine beyhude meselelere harcamak, bizlere sadece zaman kaybından, gündem değiştirmekten başka bir şey değildir.
Biz Büyük Türkiye’yiz..!
Osmanlı İmparatorluğunun bakiyesi, nüfuz alanı milyonlarla ifade edilen 3. Kıtaya hükmetmiş atalarımızın izinden gitmekteyiz.
Hatırlatırım, bizim kızıl elma hipotezimiz var.
Büyük Turan, uğrunda verilen mücadele, uğraş vermeden elde edilmemektedir.
Cağımızda, nüfuz,
Gönülleri fetih ederek olmaktadır.
Bu gün birçok ülke halkları gözünü Türkiye’ye dikmiş, örnek almakta, sıkıştığında imdat dilemektedir.
Tarihi sorumluluğumuzdan, misyonumuzdan kaçamayız.
Biz kaçmak iste sekte, tarihi geçmişimiz peşimizi bırakmayacaktır.
Ülkemiz ufukta ışığı görmüş, gelecek günümüzden daha iyi fırsatlar sunacaktır.
Her ne kadar tüm Dünya’yı derinden etkileyen ekonomik sıkıntılarla uğraşır olsak da, şuna kesin ve net inanmalıyız ki,
Bu kiriz geçecek..!
Bu kötü günlerden eser kalmayacak.
Bize hükümet edenler, elbette varsa hatalarından vaz geçecekler.
Daha güzel yarınlarda buluşmak dileğiyle.
Selam ve Dua Ederim
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’Osmanlı İmparatorluğunu Hatırladığımızda’’