Dinimiz İslam namazın edasının cemaatle kılınmasına “Kâmil eda” demiştir. Cemaat olunan yerin özel ismi mescid/cami ve namazı kıldıran kişiye imam, ezanı okuyana ise müezzin denir. Aslında camideki herkes İslam’ın cemaatidir.

Cami cemaatinin cami içi ve cami dışı sorumlulukları vardır. Cami içi sorumluluklar başta namaz, kıraat, sohbet, itikâf gibi birçok hususu sayabiliriz. Cami dışı sorumlulukların ise en önemlisi “iyiliği emretmek ve kötülükten nehyetmek”tir. Bu değerli görev tüm Müslümanların olmakla beraber özellikler her namaz kılan Müslümanın asli vazifesidir. Bu özellik bazı ayetlerde namazdan önce, bazılarında ise namazdan sonra beyan buyrularak konunun ehemmiyeti öğretilmiştir.

Rabbimiz buyuruyor: “Yavrucuğum, namazını özenle kıl, iyi olanı emret, kötü olana karşı koy, başına gelene sabret. İşte bunlar, kararlılık gerektiren işlerdendir.” Lokman, 17

“Müminlerin erkekleri de kadınları da birbirlerinin velîleridir; iyiliği teşvik eder, kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve resulüne itaat ederler. İşte onları Allah merhametiyle kuşatacaktır. Kuşkusuz Allah mutlak güç ve hikmet sahibidir.” Tevbe, 71

Bu özelliklerle beraber diğer ayet ise hepimizin malumudur. Bu ayette zikredilen beş esasın sonuncusuna dikkatinize çekerim. “Yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler”

“Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve yalnız Allah’tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” Tevbe, 18

Yüz bin cami cemaati en büyük toplumsal sivil örgüttür. Lakin etkinlikleri sadece cami yapmak ve namaz kılmak olmamalıdır. Mahallede ki şer odaklarını bilmek, şerri azaltmak, engellemek ve bununla beraber iyilik yollarını bulmak, desteklemek olmalıdır. Mahalle cemaatinin çevresinde ki okul ve eğitimle de ilgisi olmalıdır. Maalesef bunu sağlayamadık. Halk eğitimin çalışmalarına camiler öncülük yapmalıdır. Sağlıktan, yoksulluğa kadar her hususta özel gayret göstermelidir.

Maalesef cami cemaati bu özelliklerden ve düşünceden yoksun olunca varlığı ve yokluğu toplumsal etkiyi göstermemektedir. Diyanet işleri başkanlığı cami dernekleriyle işbirliği yaparak sosyal projelerde örnek ve destek olmalıdır. Mahalle ve köy camilerinin dernekleri için özel bir bölüm oluşturulup onlarında hizmete ortak ve destek olması sağlanmalıdır. Derneklerin görevi sadece duvar örme ve boya olmamalıdır.

Cami cemaati özellikle şecaat sahibi olmalıdır. Allah’tan başkasından korkmayan bu güzide toplumun sosyal proje ve hedefleri olmalıdır. Mahalle camilerinin imkân ve hizmetleri sosyal medyada mahalleye ve topluma sunulmalıdır.

İslâm devletlerinde genel ahlâkı, kamu düzenini korumak ve denetlemekle görevli olan hisbe teşkilâtının sorumluluğu da yüklenilmelidir. (https://islamansiklopedisi.org.tr/hisbe) Hz. Peygamber ve Halife Ömer, kadın sahâbîleri de hisbe faaliyetleriyle görevlendirdikleri için kadınların da muhtesip tayin edilmesi câiz görülmüştür. İmkân olsa da camilerin, kadınların idare ettiği hizmetleri de olması elzemdir.