Tam bağımsız özgür ülkelerde, harici devletlerin başkanlık seçimleri çokta önemli değildir.
Amerika’daki başkanlık seçimleri tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, bizim ülkemizde yakından takip etti.
Sadece takip etti.
Ülke olarak eski veya yeni başkan seçilmiş olması bizim için çokta önemli değildir.
Biz biliyoruz ki;
ABD başkanları bir kaçı hariç, Buckingham sarayını tapınak kabul eder.
Anglosakson ABD Püritenleri yani kurucu babalar müesses nizamın devamını isterler.
George Washington ne ise Joe Bidene odur.
Kim seçilirse seçilsin fark etmez, püriten olmayan başkan bile nizama uymak zorundadır.
Türkiye Cumhuriyeti, Amerika’ya ana konularında ısrarcı olacaktır/olmalıdır.
Savunduğu konuların ayakları yere basan, içerisi tümüyle gerçekleri barındıran cinstendir.
Ülkemiz haklı savlarının, dünde arkasında durduğu gibi, bu günde, yarında aynı devlet ciddiyetiyle arkasında duracaktır.
Bizim için şahısların önemi yoktur, olmamalıdır da…
Seçilen yeni başkanın geçmişine baktığımızda;
12 Eylül 1980 darbesinde çok ciddi rol aldığı Türk arşivlerinde durmaktadır.
12 Eylül’ü ABD adına Kemalist Terör Örgütü yapmıştı.
Şimdi ABD Başkanı olan Biden o dönem ABD’nin taleplerini Türkiye’ye dayatan isimdi.
Barak Obama dönemine dek, ciddi görevlerde bulunan Biden, Obama’nın başkanlığında 8 yıl başkan yardımcısı olarak hizmet etmişti.
Turmp’la da başkan yardımcılığına devam eden Biden, kısa bir süre sonra bu görevinden azil edildi.
Ülkemizde girişilen hain darbe sürecinden de tanıdığımız Biden, ülkemize gerçekleştirdiği ziyarette;
Hain gazeteci Can Dündar’ın oğluyla bir araya gelip onu teselli etmesiyle hatırlanmaktadır.
Ayrıca, fetocuların Biden’ı çok sevdiğinide unutmamak gerek.
Yakın tarihte, ana muhalefet partisi genel başkanının ’’dostlarımızla birlikte iktidarı devireceğiz’’ sözü de dün gibi kulaklarımızdayken,
“Türkiye’de muhalefeti destekleyip ‘daha cesur’ olmalarını isteyeceğiz!” diyen Biden’a güvenen CHP! Olduğu,
Gerçeklerini asla unutmamalıyız.!
Kuzey Kıbrıs Başkanı seçilen, Sayın Talat’ı henüz tebrik etmediği, tüm çıplaklığı ile ortada dururken,
Devlet adabı gereği, seçilen devlet başkanını öncelikle ülke başkanının tebrik etmesi gerekir, seçilmesi henüz kesinleşmeyen Amerika başkanını apar topar tebrik ederek tüm teamülleri alt üst eden CHP genel başkanını da halkın vicdanına bırakıyorum.
Görünen o ki;
İstanbul seçimlerinde fragmanını izlediğimiz filmi, Amerika seçimlerinde izledik.
Oy için hiç bir ahlaki sınırı olmadan her işi yapan Trump'ı, Ekmek için Ekmeleddin benzeri silik bir siyasetçiyle alaşağı ettiler.
Olası kabinede,
Başkan yardımcısı olacak olan Kamala Harris,
Yahudi olan eşinin nüfuzuyla AIPAC'ın adayı olarak Biden'a dayatıldı.
ABD'nin seçilmiş ilk siyahi kadın Başkan Yardımcısı oldu.
Harris, doğrudan AIPAC'ın adayıydı ve arkasına aldığı "Yahudi Lobisi" sayesinde Biden'ın yardımcısı olarak tercih ettiği isim oldu.
ABD'nin 2 numaralı ismi olacak olan Harris ve AIPAC ilişkisinin Türkiye'deki karşılığıysa CHP.
CHP ABD Temsilcisi Yurter Özcan, ABD'nin en önemli Neocon Kuruluşlarından birisi olan WINEP'in eski çalışanı ve Türkiye'deki partneri ARI Hareketi'nin ABD şubesinin kurucusu.
Özcan, CHP temsilcisi olduktan sonra Neoconlar ile CHP arasındaki köprü oldu.
Özcan'ı nüfuzu altına alan iki isimden birisi, ARI Hareketi'nin kurucusu Kemal Köprülü, diğeri WINEP Türkiye Araştırma Programı'nın başında olan Soner Çagaptay.
CHP'ye danışmanlık hizmeti veren Çagaptay ve Köprülü, doğrudan doğruya AIPAC ile de ilişkili.
FARA kayıtlarına göre özellikle 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminden sonra CHP'nin ABD'deki en önemli partneri AIPAC.Biden'ın açıktan ilan ettiği CHP ittifakına bir de AIPAC ilişkisi ve Harris eklendiğinde önümüzdeki dönemde Türkiye'yi hangi operasyonların beklediği malumun ilanı.
Elbette şimdilik...
Çünkü yakın zamanda Biden'dan boşalacak yeri Kamala Harris dolduracak ve ABD'nin yine ilk kadın Başkanı olarak görev yapacak.
Bekleyip göreceğiz…
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’Allah tan daha büyük yoktur dediğimizde’’