Merhaba Değerli Yeni Sakarya Gazetesi Ailesi,
Allah'dan mani keder gelmezse artık her pazartesi günü bu köşede, bir kahve eşliğinde okuyabileceğiniz güncel ve yaşama dokunan hukuki sohbetler yapacağız.
Unutmayın, bu yolculukta sizlerden gelecek sorular ve öneriler benim pusulam olacak. O yüzden yazdıklarım konusunda aklınıza bir şey takılırsa çekinmeden bana ulaştırmanız veya haftaya hangi konuyu ele almamı istediğinizi belirtmenizi istirham edeceğim.
Şimdi, dilerseniz lafı fazla uzatmadan, gündemin sıcak başlığı olan 4'te 4 infaz koşullarına ilişkin olarak dillendirilen muhtemel düzenlemeyi konuşmaya geçelim
---
Şu günlerde Gazi Meclisimizin koridorlarında, yeni bir ceza infaz düzenlemesinin ayak sesleri yankılanıyor.
Henüz her şey netleşmiş değil ama gelen haberler, "4'te 4 infaz" olarak bilinen sıkı infaz rejiminde bir yumuşama olabileceğini gösteriyor.
Peki nedir bu "4'te 4" meselesi?
İşin aslı şu:
Normal şartlarda, mahkemelerin verdiği hapis cezaları, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a göre uygulanıyor.
Ancak cezanın ne kadarının kapalı cezaevinde, ne kadarının açık cezaevinde veya denetimli serbestlikte çekileceği, hükümlünün sabıka geçmişine ve suçun türüne göre değişiyor.
Mesela, bir kişi 6 yıl hapis cezası almışsa, cezanın belli bir kısmını kapalı cezaevinde geçirip, sonrasını açık cezaevi veya denetimli serbestlik imkanları sayesinde dışarıda tamamlama şansı bulabiliyor.
Ama işin içine "4'te 4 infaz" girerse, işte orada sistem acımıyor:
Hükümlü, aldığı cezanın tamamını –evet yanlış duymadınız, tamamını– kapalı cezaevinde geçirmek zorunda kalıyor.
Açık cezaevi yok. Denetimli serbestlik yok. Şartla veya erken tahliye yok.
Yani cezanın son gününe kadar parmaklıklar ardında kalmak şart.
Bu sert infaz rejimi kimler için geçerli derseniz:
İkinci kez mükerrir olanlar için...
Yani, daha önce kasıtlı bir suçtan ceza almış, sonra yine kasıtlı bir suç işleyerek hüküm giymiş ve yeniden kasıtlı bir suçla üçüncü kez yargılanıp mahkûm olmuş olan kişiler için.
Bir örnekle anlatalım:
Diyelim ki 2024 yılında, bir şahsa silahla yaralama suçu işleyen biri yargılanıp 6 yıl hapis cezası aldı ve bu hüküm kesinleşti.
Eğer sabıkasızsa, şu anki infaz sistemine göre 3 yıl içeride kalıp koşullu salıverilme şansı elde edecek. Üstelik bu 3 yıllık sürenin büyük bölümünü açık cezaevinde ve denetimli serbestlik müdürlüğü nezdinde dışarıda geçirme imkânı da olacak.
Ama aynı kişi ikinci kez mükerrirse, 6 yılın tamamı kapalı cezaevinde, dört duvar arasında tamamlanacak.
Aradaki farkı anlatmaya gerek var mı?
Biri "yarı süreyle ve daha az kısıtlamayla" geçen bir infazdan sonra günlük yaşamına ve ailesine dönebilirken, diğeri 6 yıl boyunca sevdiklerine sadece kısıtlı görüş günlerinde sarılabilecek..
---
İşte şimdi merak edilen şu:
Yeni düzenleme bu sıkı rejimi yumuşatacak mı?
İkinci kez mükerrir olanlar için açık cezaevi ve denetimli serbestlik kapıları kısmen de olsa aralanacak mı?
Meclis'in önümüzdeki günlerde bu konuda nasıl bir adım atacağını hep birlikte göreceğiz.
Ben de gelişmeleri sizler için takip edip burada paylaşacağım. Kalın sağlıcakla, adaletle...
Av. Eyüp BALTA [email protected]