“Yol yaptılar yol” AKP taraftarlarının en çok sarf ettiği söz, her sıkışıldığında müracaat ettikleri sözdür. Konu her ne olursa olsun joker savunma mekanizmasıdır, çok sihirli biz sözdür.

                Yaşanılan ekonomik krizi dile getir, enflasyonun yarattığı tahribat ve yol açtığı sefaleti, açlık sınırında yaşama mahkûm edilmiş nüfusu anlatmaya çalış, o sihirli sözdür cevabınız “Yol yaptılar yol”.

                Hani öyle bir boyut kazandı ki bu sihirli söz, bir müddet sonra yapılan yolları babalarının paraları ile yaptılar zanneder oldu. Bizden toplanan vergilerle yapıldı, yapması gerekeni yaptı.

                Yapılan yollarda kullanmak için aracı alırken devlete de bir o kadar bedel ödenmekte, yani bir araç kendine bir araç devlete alınmakta.

                Kullandığın yakıtı alırken, bedelini ödemenin yanında dört katı kadar bedeli de devlete ödemektesin. Yılda iki kez de motorlu taşıtlar vergisi ödenir, zorunlu sigorta ve kasko bedelleri tüm ödemeler yapılan yolları kullanmak içindir.

                Yapılan yollara yılda iki kez zam yapılıyor mu?

                Deprem vergileri adı altında toplanan paralar ne oldu diye soruldu, hatırlanacaktır sanırım. Hazine ve Maliye Bakanı’nın cevabı ‘yol oldu’… O sihirli söz!

                Özelleştirmeden gelen paralar ne oldu diye sorun, cevap hep aynı o sihirli söz ‘yol oldu’.

                Yol yapma mevzuunda öyle bir yöntem geliştirdiler ki yol yapan firmanın zarar etme şansı hiç yok. İhale mevzuatı o denli geliştirildi ki ihaleyi alan firma kendi öz kaynağını kullanmadan, devlet bankaları marifeti ile kredilendirilip yolu yapabiliyor.

                Kredi dayanağı yapılan proje yani devlet. Ne demek bu; kredinin kefaleti de devlete ait. Ortada garanti edilmiş gelir var. Araç geçse de geçmese de devlet eliyle ödenmesi zorunlu kılınan, taahhüt edilen bedel var.

                Şu meşhur araç garantili yollar, köprüler meselesi.

                Artık bilmeyen yoktur sanırım. Her geçtiğimiz yol ve köprünün garanti edilmiş araç sayısı vardır, burada ki kasıt çok açık ihaleyi alan firmanın zarar etmesinin önüne geçmek.

                Taahhüt edilen sayıda araç geçmiyor ise arada ki farkı devlet ödemekte. Yani “Yol yaptılar yol” sözünün tam karşılığı yolu yapanın yurttaş olduğu gerçeğidir.

                Geçtiğimiz günlerde böylesi bir tartışmanın ortasında kaldım, yaşanılan ekonomik kriz ve nereye varacağı hususunda bir tartışma yürütürken gelen cevap, İstanbul’a giderken hangi yolu kullanıyorsunuz oldu?

                “Yol yaptılar yol” bir başka boyutuydu. Ezberletilmiş bir cevap türü, her ne söylerseniz söyleyin sözün ucu AKP’ye dokunuyor ise aynı cevabı alırsınız.

                Verdiğim cevap sizden farklı değildi, bedelini ödeyerek ve malum şirketlere ait yollardan gidiyorum oldu.

                Daha açık ifadeyle, Kuzey Marmara yolundan gidiyorum yolun bir bölümü Limak ve Cengiz Grup, Kolin ve Kalyon Grup’a ait. Bedelini ödemek kaydı ile yolları kullanıyoruz.

                Bu mevzunun asıl aklıma gelişi ise yerel basınımızda gün geçmiyor ki bir kaza haberi olmasın.

                “Kuzey Marmara Otoyolu Sakarya geçişinde milyonluk lüks araçların karıştığı zincirleme trafik kazasında 2’si ağır 3 kişi yaralandı. Toplam 4 aracın karıştığı kazada ortalık savaş alanına döndü.” Haberi okuyunca bitmek bilmeyen kazalara neden olan nedir diye aklıma takıldı.

                Kuzey Marmara Otoyolu hizmete açıldığından itibaren tamirat tadilat görmekte, kesintisiz hizmet henüz verememişken ve kazasız günü nerede ise yokken ne oluyor diye acaba diye meşgul oldum.

                Hani o sihirli söz var ya “Yol yaptılar yol” diye nara atanların bir cevabı vardır umarım…