2023 Türkiye 100 yıl projesinin başlangıcında güzel şeyler oluyor..!
Yakın tarihe kadar tüm etrafımızdaki komşularımız bizlere düşmanlık ederken,
Türkiye geniş görüşlülük projesiyle yeni bir konsepte geçiş yaptık. Bizlere hükümet eden yetkililerimiz,
Etrafımızda, az düşman çok dost projesini aktif hale getirdi.
Uzun yıllardır, sıkıntılı olduğumuz, başta Mısır, Suriye, Irak, gibi ülkelerle olan hasma ne tavrımızda top yekûn değişikliğe gidiyoruz.
Mısırla olan sorunlarımıza çözüm getirme, Suriye ile olan problemlerimizi bitirme, Irak’ın zaten bizim istediğimiz duruma gelmesi..!
Elbette, Türk dış politikalarının muhteşem gayreti.
Yazımın başında şunu ifade etmek isterim ki;
Türk askerinin girdiği tüm kara parçası, girdiği andan itibaren bizimdir artık.
Yüz yıl sonra o topraklarda Şehitler verdik.
Zaten o topraklar misak-ı milli kapsamında bizim olan topraklardı.
Kimse bu manada yeisse kapılmasın.
Şimdi gelelim Suriye Meselesine;
Milli savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Başkanı Hakan Fidan'ın Moskova'da Suriyeli mevkidaşlarıyla görüşmelerinde ilerleme kaydedildiği gözüküyor.
Bunun ülke ve dünya kamuoyuna yansıması:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Ocak ayı ortalarında, Suriye Dışişleri bakanı ile doğrudan görüşme yapacağını açıklaması olmuştur.
Bilindiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz yılın Ekim ayında, Türk ve Suriye istihbarat unsurlarının görüştüklerini açıklamıştı.
Bu açıklamasını daha da ileri götürerek, Şankay İşbirliği Örgütü'nün Özbekistan zirvesinde, Esat İle gerekirse görüşebileceğini söylemişti.
Öyle görülüyor ki Türkiye, Suriye ile ilişkilerini normalleştirme çabalarını 2023 yılında sürdürecektir.
İki ülke arasındaki sorunların giderilmesi için gayret sarf edecektir.
Elbette 11 yıldır devam eden gerginliğin ve ağırlaşmış sorunların kısa vadede çözüme kavuşturulması mümkün değildir.
Suriye sorunu iki ülke sorunu ötesinde bölgesel ve küresel bir sorundur.
Çok yönlü dengelerin ve güç odaklarının rekabet alanıdır.
Hiç şüphesiz Türkiye, Suriye iç savaşında en ağır zararı görmüş ülkedir.
Değişen şartlar,
Küresel güçlerin Suriye politikalarındaki tavır değişiklikleri, Türkiye'nin de Suriye politikasını gözden geçirmesini gerekli kılmıştır.
Devletlerarası politikaları, ülkelerin çıkarları belirler. İktidar ülke çıkarlarını korumak adına gereken ne ise onu yapacaktır.
Bizim öngörümüz;
Suriye, Rusya, Türkiye birlikte hareket edip, Amerika’yı Suriye topraklarından acilen kovması yönündedir.
Arap baharı ismi altında milyonlarca mazlumun kanına giren Amerika, ait olduğu okyanus ötesine gönderilmeli, bölge dinamikleri birbirleriyle barış içinde yaşama cihetini tercih etmelidir.
Yaklaşık 15 yıldır, bu bölgeye çektirdiği acılar ortada iken her türlü Amerikan güzellemeleri, boş laftan öteye gitmeyecektir.
Değişen yeni Dünya düzeninde Türkiye bölgesinde ne derse o olacaktır.
Bir yandan;
Rusya, Ukrayna savaşında her iki ülkeyle eşit ilişki tanzim edip, ticaretine devam eden Türkiye,
Bölge hinterlandında dediğini istediği gibi icra etmekten geri durmayacaktır.
Geldiğimiz durum itibariyle Amerika’nın bile ses çıkaramadığı, eyvallah demek zorunda kaldığı bir aleni güce eriştik, bu durum ülkemiz adına çok önemlidir.
Bizim bu saatten sonra hiçbir ülkenin oluruna, iznine ihtiyacımız yoktur.
Bölgesinde kendi kararlarını alabilen, aldığı kararları istikrarlı bir şekilde icra eden ülkeyiz.
Bu saatten sonra azdan az çoktan çok gider..!
Yüzyıl önce dağılmış Osmanlı imparatorluğunun bakiyesi, hiçbir şeyi olmayan, zavallı bir ülke değiliz.
Anadolu İha gemisinden, İha’sına, Siha’sına, Kızılelma insansız hava jetine kadar yapabilen.
Silah sanayinin yüzde seksenini yerli teknolojiyle üretebilen bir ülkeyiz.
Aynı zamanda ürettiklerimizi, dost ve müttefik ülkelere satabilen, ciddi oranda ülke ekonomisine girdi sağlayan bir gücüz.
Sonuç itibariyle,
Bu coğrafyada artık biz ne dersek o olur..!
Aynı kararlılıkla çok yakın bir zaman diliminde Egedeki 12 adalar sorununu da çözeceğiz.
Sırtakileri çok güvendikleri coniler bile kurtaramayacak.
Yeni Türkiye Yüz Yılı Ülkemize Hayırlı Olsun.
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’bozkır steplerinden at sırtında geldiğimizi hatırladığımızda’’