Savaşıyoruz kardeşim, savaşıyoruz..!
Yıllardır Irak’ta, Suriye’de, Libya’da, Karabağ’da savaşıyoruz.
Yüzyıldır olmadığı kadar güçlü, kararlı ve yoğun bir şekilde savaşıyoruz.
Biliyoruz ki;
Coğrafya kaderdir..!
Bizde kaderimizin sunduğuyla hem haliz.
İçinde bulunduğumuz bu durumdan hiçte müteessir değiliz..
Dedik ya coğrafya kaderimizdir.
Kırk yıldır pkk hain terör örgütüyle uğraşıyor, mücadele ediyoruz.
Haddinden fazla Şehidimiz var.
Sebebi nedir?, bizim Kürt kardeşlerimizle problemimiz nedir?
Suriye gibi, Kürt kardeşlerimize vatandaşlık vermiyor, vatandaşlığa bile layık görmüyor muyuz?
Yoksa Saddam’ın Irak’ında olduğu gibi Kürt kardeşlerimizi Halepce katliamlarıyla zehirliyor muyuz?
Bin yıllık kardeşliğimiz olan, et ve tırnak misali yaşadığımız Kürtlere ne oldu da ayrıştık, bir birini öldüren ırklara ayrıştık.
Elbette yukarıda yazdıklarımın hiç birini Türkiye Cumhuriyeti yapmadı.
Hatırlayınız, Saddam Halepce katliamını yaptığı zaman orada yaşayan Kürtlere sınırını açan ülke Türkiye olmuştur.
Suriye’dekinden ziyade bizde, Kürt kardeşlerimiz Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milletvekili, Genel Kurmay Başkanı, Genel Müdür, hülasa devlet kademelerinin her pozisyonunda görev verilmiş, onlarda elinden geleni bu ülke için yapmış/halende yapmaktadır.
Hülasa bizden olmayan bir kavganın tarafları olmuş, bu kavga ise binlerce cana mal olmuştur.
Devlet ve millet bu olumsuzluklardan kafi ölçüde ders çıkarmış. Kürt kardeşlerimizi kucaklamıştır.
Devlet organizasyonunun yeterli ders çıkardığının bizler farkındayız, ya ekmeğinin peşinde olan halkımız, geçim sıkıntısıyla cebelleşen halkımız?
Bu durumun farkında mı?
Maalesef içinde bulunduğu sıkıntılardan dolayı farkında değil.
Düşünsenize kardeşim, pkk hain terör örgütü tarafından kullanılan dağların bir çoğunda petrol fışkırır olması tesadüf olabilir mi?
Osmanlı sonrası kurulan ülkeler ve cetvelle çizilen sınırların ne maksatla çizildiğini, bu gün bizlerin petrol ve doğalgaz üstünde oturup, dışa bağımlı hale getirilmiş olmamız, emin olun artık son bulacak.
’’Zor şartlar, zoru başaran insanlar doğurur’’
Ülkemizin maruz kaldığı dış boykotlar, engellemeler, bizi küllerimizden doğurdu.
Vermedikleri, silahlar, uçaklar, şükürler olsun, hepsini yapabilen ülke olduk.
Yetmedi, insansız hava araçları,
Yine yetmedi, insansız hava jetini icat ettik.
Dünyada savaş uçağı konseptini değiştirdik.
Türklerin Orkun’dan çıkış misali, Allaha Hamt Olsun.
Hain pkk’nın çöreklendiği dağlardan petrol çıkartılıyor, ülke ekonomisine katkı sağlanıyor.
Ayasofya Camii Kebirii’nin özgürleşip ibadete açılması, ülke üzerindeki kara bulutların dağılmasına, yeraltı, yer üstü kaynakların teker teker açığa çıkmasına sebep olmuştur.
Karadeniz’de bulunan doğal gazda cabası.
En büyük kazanım, kararlı ve iradeli hükümetin Karadeniz’de bulunan doğal gazı 2023 yılı içerisinde Türk ekonomisine katkı sunacak olması.
Trakya bölgesindeki doğalgaz depolama tesislerimizin kapasitesinin artırılması, bölgesinde her zamankinden daha güçlü, kararlı ülke profili.
Hamd olsun.
Coniler çıldırıyor.
Maalesef ellerinden bir şey gelmiyor.
Coniler, her zaman ki ikiyüzlülüğünü sergileyip, Yunanlıları adalar üzerinden bize saldırtabilirler.
Buna millet olarak hazır olmalıyız..!
Biliyoruz ki;
Devletimiz ve Ege Ordumuz bu duruma fazlasıyla hazır.
Devlet yönetmenin gereğini elbette bize hükümet edenler, layıkıyla bilmektedir.
Güçlü Millet, güçlü Devlet.
İşte biz, işte Devlet.
Son yüzyılın en güçlü Devleti,
Doğu Akdeniz, mavi vatan, insansız savaş uçağı, iha ve birçok yaptıklarımızın elimizden gitmesine asla müsaade etmemeliyiz/edemeyiz.
Düşünsenize, biz diri olmazsak bu Cennet ülkenin yönetimi milli olmayanların eline geçecek,
Buna tahammül edemeyiz.
Dört bir tarafımız çevrilmiş, muhasara altındayız.
Bunu asla unutmamalıyız.
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’Cennet Vatanın Kıymetini Kavradığımızda’’