İnsanın değeri ilim ve ahlakladır. Beşerin meleklere rüchaniyeti ise “Esma” bilgisiyle tezahür etmiştir. Esma bir anlamıyla eşyanın hakikatine yolculuk yapmaktır. Tüm bilgiler “Bil ki Allahtan başka ibadete layık varlık yoktur” hakikatine bağlıdır. Peygamberler de iki esası anlatmak için tebliğ mücadelesi yapmışlardır. Birincisi: Tevhid esasını ve ikincisi ise salih amel ve hayatın muallimleri olmuşlardır.
Peygamberlerden sonra ise bu vazifeyi âlim denen erkek ve kadınlar yapmıştır. Gerçek ilmi ve örnek hayatı yaşatarak ve yaşayarak sürdüren alimler daima hayırla yad olunmuşlardır. Âlimlerin ikinci önemli özelliği ise “Haşyet” denilen ilahi saygıya dayalı endişe ve korkularıdır.

Şehirlerin manevi direkleri bu âlimlerdir. Onlar varisi Nebidir. Onlar insanları karanlıklardan nura davet eden elçinin elçileridir. Bu davetleri sadece kürsüyle sınırlı değildir. Sosyal hayat ve yaşları çevresine örnek olmuştur. Kalplere tesir etmişlerdir. İnsanları dünyaya ve dünyalığa değil ahirete özendirmişlerdir. Bu sebeple sevgileri uhrevidir. Onların fabrikaları, delegeleri ve taraftarları yoktur. Sadece Allah için birbirini seven kardeşleri vardır.

Tomor hocamız Müslüman halkımız tarafından gönülden sevgiyle takip edilmiştir. Şu ayeti kerimede ki beyan üzere yaptıklarına şahitlik edilmiştir. “Ve de ki: “Çalışın: Yaptıklarınızı Allah da, Resulü de, müminler de görecekler. Sonra gizli ve açık her şeyi bilen Allah'ın huzuruna çıkarılacaksınız. O da yaptığınız her şeyi bir bir sizin önünüze çıkaracak, karşılığını verecektir.” Tevbe, 105 Ahmet hocamız gerek ticari yaşantısıyla ve gerekse hasbi olarak her uygun mekânda ki sohbetleriyle daima insanımızı irşat etmiştir. Gönül ehli ve kalbi selime önem veren hisli sesiyle aranan, özlenen ve imrenilen bir şahsiyet olmuştur. Meyve ve gölgesi olan daima yeşil yapraklı bir iman ağacı olarak meyvelerini sunmuştur.

ZEYNEP ÖZTÜRK

Merhum Bilal Öztürk ve ailesi İslami faaliyetlere damga vurmuş bir sülaledir. Gerek Bilal Öztürk Efendi ve gerekse Oğlu Yusuf Efendi cami cemaatinin bildiği ve kendileriyle hoş sohbet ettikleri bir ailedir. Aile hayırseverlik başta olmak üzere, İslami faaliyetlerin her kesiminde çorbada tuzu olan insanlardır. Yusuf abi yıllarca ihtilal sonu hapiste yatırılmıştır. Bilal Efendinin oğlu Ahmet’in eşi Zeynep hocamız ise Sakarya’nın aile içi eğitiminin temel taşıdır. Yaklaşık 44 yıldır devam eden mütevazı, gösterişsiz ve menfaatsiz bir eğitim çilesi ile binlerce bayanın eğitimine kaynaklık etmiştir. Hoca hanımın ahlakı, dünyaya karşı zühdü ve yaşam modeli daima imrenilmiştir. Hiç kimse dilini hoca hanımın aleyhine konuşarak kirletmemiştir.

Hoca hanımın hayatı kendinin, çocuklarının ve ümmetin eğitimiyle örülmüştür. Zeynep hoca hanım gerek ahlakıyla ve gerekse tesirli sohbetleriyle İslam’ı çalışmanın zor günlerde can simidi olmuştur. Ülkenin karanlığa gömüldüğü günlerde dahi hizmetlerine ara vermemiştir. Tevazuuyla gönüllere taht kurmuştur. Halkın içinde ama halkın gafletine esir olmamıştır. Hem okumuş ve hem de okutmuştur. Binlerce gönle ilim ve ahlakla dokunmuş ve ıstırabını çekmiştir. Tesettür ve mahremiyet başta olmak üzere Kur’an ve Arapça eğitimiyle tefsir, hadis, Mektubat sohbetleri dinleyenler tarafından övgüyle anlatılmıştır.

Sakarya için iki büyük kaybımız vardır. Ahmet hocamıza ve Zeynep hocamıza Rabbim rahmet eylesin mekânlarını cennet eylesin. Cümlemize sabır ve istikamet lütfetsin.