Din görevlisi arkadaşlar cenazelerde genellikle ölümle ilgili şu ayeti okurlar. “Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz. ”Gerçi ayette geçen kelimelerin üzerinde durarak bu ayetin anlam ve kapsamını pek anlatmazlar. Ankebutsuresinde geçen bu 57. ayete müfessir Fahreddin ER-Razi pek farklı bir izah vermiştir.

“Allah Teala mü´minlere, hicret etmelerini emredince, onlara vatanlarını terketmek, kardeşlerinden çoluk çocuklarından ayrılmak güç geldi. İşte bunun üzerine Cenâb-ı onlara, uygun bulmadığınız, hoşlanmadığınız şeylerin hepsi her halükârda gelir. Çünkü her nefis ölümü tadıcıdır. Ölüm de, dostları birbirinden ayırır. O halde uygun ve evlâ olan, bu ayrılığın Allah için yapılmasıdır. Eğer böyle otursa, buna karşılık mükâfaat verir. Çünkü sizin dönüşünüz Allah´adır. Burada daha yumuşak ve ince şöyle bir izah daha var: Allah Teâlâ şöyle demek istemiştir: Her nefis kendinden başkasına bağlı olduğunda eninde sonunda ölecektir Sonra o nefis, can Allah´a döndürülür ve ölümsüzleşir. Nitekim Cenâb-ı Hak, "Onlar orada ölmeleri dışında ölümü tatmazlar" Duhan, 56) buyurmuştur. Bunun böyle olduğu sabit olunca, kim ölümü tatmamak istiyorsa, nefsi ile birlikte kalmasın. Çünkü nefis ölümü tadıcıdır. Aksine kendinden başkasına bağlansın, kalsın. Bu başkası, eğer Allah’ın dışında bir varlık olursa, o da ölümü tadıcıdır ve "Her can ölümü tadıcıdır" vechinden(zâtından) başka herşey helak olucudur" (Kasas, 88) ayetleri mucebince yok olmaya mahkûmdur. O halde, ancak, Allah´a bağlanmaktır ki ölümden kurtarır. Nitekim Cenâb-ı Hak, "Bana bağlanın, nefsinize bağlanmayın. Çünkü o tadıcıdır" manasında olmak üzere, "Ancak Bana ibadet edin" buyurmuş, da, "Sonra Bize döndürüleceksiniz" yani, "Bana bağlandığınızda, artık gerçek bir ölüm değil. Bana dönmedir" buyurmuştur. Bu tıpkı Allah´ın, "Allah yolunda Öldürülenleri (gerçek) ölü sanmayın. Aksine onlar diridir. Ali imrân, 189)ayeti ile, Hz. Peygamber (s.a.s)´in Mü´minler ölmezler. Aksine bir yurttan, bir başka yurda geçerler" hadisinde ifade gibidir. Bu izaha göre de, ayetin daha Önceki ayetlerle münasebeti ortadadır. “

Görev yaptığım cenazelerde genellikle farklı ayetleri okumayı itiyad haline getirmiştim. Bunlardan birincisi tevhid ve ölümü anlatan şu ayet ” Asla ölmeyecek olan O diri varlığa (Allah’a) dayanıp güven ve O’na hamdederek yüceliğini dile getir. Kullarının günahlarından haberdar olma konusunda O kendi kendine yeterlidir.”Furkan, 58

Diğeri ise ölüm ve ahireti anlatan bu ayettir. “De ki: “Ben, yalnızca sizin gibi bir insanım. Şu var ki bana, ilâhınızın, sadece bir ilâh olduğu vahyolunuyor. Artık her kim rabbine kavuşmayı bekliyorsa dünya ve âhirete yararlı iş yapsın ve rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın.” İsra, 110

 Ölüm peygamberlerin şahsında tüm insanlığa meydan okuyan bir hakikattır.  “Senden önce de hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ebedî mi kalacaklar?” Her can ölümü tadacaktır. Denemek için sizi kötü ve iyi durumlarla imtihan ederiz. Sonunda bize geleceksiniz. Enbiya, 34-34

Yaratan inanmayanlara ölümle cevap veriyor ve acziyetlerini gösteriyor. Bir anlamda meydan okumadır. İmanın ölümle dile gelişi ve ölümle ahiretin varlık sahnesine gidişini beyan etmektedir.

﴾83﴿ Ama can boğaza gelip dayandığında;

﴾84﴿ İşte o zaman siz (çaresiz) bakar durursunuz.

﴾85﴿ Biz ona sizden yakınız, fakat göremezsiniz.

﴾86﴿ Madem ki kimsenin hâkimiyeti altında değilmişsiniz;

﴾87﴿ Haydi onu (hayatı) geri döndürün, sözünüzde doğruysanız! Vakıa suresi

Hayat belli bir aşamaya geldiğinde ölüm herkes için kaçınılmaz olarak kabul edilir.

Kıyamet suresi…

﴾26﴿ Hayır artık çok geç! Can boğaza gelip dayandığında;

﴾27﴿ “Yok mu bir şifacı?” dendiğinde;

﴾28﴿ (Hasta) bunun beklenen ayrılış olduğunu anladığında;

﴾29﴿ Ve bacaklar birbirine dolaştığında;

﴾30﴿ İşte o gün sevkedilen yer sadece rabbinin huzurudur.

​Evet, ey ölümlü insanlar, ölümün sebeplerinden çok sonuçlarını düşünmek ve konuşmak gerekir. Günümüz insanı ölümü de seküler aklın emrine vermiştir. Ve dünyevileştirmiştir. Ölüm sebepleri değerli ve önemlidir ancak ölüm her şeyden daha önemli ve değerlidir.

Yaşlılar bilir ki kendisinin büyükleri gitmiş ve sıra kendisine gelmiştir. Mademki ölüme ferman ve meydan okuyamayacağız hayatı ölüm gerçeği ile yaşamak gerekir. “Bize döndürüleceksiniz” ayeti bizim için ne ifade ediyor.