“Yanlış yazılan seneleri silmeye ihtiyarlığın silgisi yetmez!
Hayat ancak dosdoğru yaşamaya yetecek kadardır!” Ş.
Küresel Stratejiler Araştırma Merkezi, 'Küresel Dünyada ve Türkiye'de Cezaevleri' adlı raporunda dünyada ve Türkiye'deki cezaevlerinin durumunu ele aldı.
Rapora göre dünya nüfusunun yüzde 21'i en az bir kez cezaevine girdiği tespiti yer alırken ülkemizde en fazla işlenen 'suç', 'terör' suçu olmuş.
Dünyada gelişmişlik düzeyine göre suçlularda farklılık gözlenmektedir.
Ülkelerin nüfus yoğunluğu, ekonomik gelişmişlik durumu, ülkenin gayri safi milli hâsılasının dağılım oranları, eğitim düzeyi, sağlık alanındaki gelişme, politik ve toplumsal istikrarı hatta toplumun demokrasi bilinci gibi faktörler suç oranlarını etkilemekte ve bunların cezaevlerine yansımasını çok daha belirgin hale getirmekte.
Özellikle, AB ülkelerinde hem hükümlü/tutuklu sayısında belirgin bir düşüşün olduğu gözlemlenmekte hem de cezaevleri sayısında giderek bir düşme eğilimi var.
Yani birçok AB ülkesinde yeterince tutuklu kişi olmadığından cezaevleri kapatılmaktadır.
Bu durumun kalıcılığı ise ülkelerin ekonomik istikrarı ve toplumsal yaşam biçimi ve geleceği belirleyecek.
ABD'de ise tersine hem suç oranlarında hem de cezaevindeki hükümlü/tutuklu sayısında belirgin bir artış söz konusu."
Bahse konu rapora göre;
Türkiye hapishanelerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 286 bini geçmiş gözüküyor.
Türkiye cezaevi sayısı: 384 yeni yapılanlarla bu sayı 410 bulmak üzeredir.
Cezaevindeki mahkum sayısına oranla Dünya sıralamasında ülkemiz 7. Sırada gibi gözükmektedir.
Bizdeki tutuklu ve hükümlülerin birçoğu terör sucu ithamıyla hapishanelerde bulunmaktadır.
Ancak Türkiye'de tutukluların en fazla işlediği 'suç' raporda 'terör' olarak verildi. Buna göre 47 bin 907 kişi 'terör' suçundan tutuklu bulunuyor, 5 bin 798 kişi ise 'terör' suçlamasından hükümlü.
Sırasıyla, adi suçlar, cinayet, gasp, yağma, talan, cinsel istismar suçları yekûnu oluşturmaktadır.
Tutukluların mahkeme sürelerinin uzaması, adliye personel yetersizliği ve dava çokluğu sebebiyle oluşmaktadır.
"Nedenleri farklı olsa da sonuçta cezaevinde bulunan insanların kısa veya uzun bir süreden sonra toplumsal yaşama döndüklerinde onların sorunsuz bir yaşam sürdürmeleri için daha,
Cezaevindeyken gerekli duyarlılığın gösterilmesi gerekir. Tutuklu veya hükümlü olanların çok az bir kısmı dışta tutulduğunda ezici bir çoğunluğunun toplumsal yaşama hazırlanması esasen bir zorunluluktur."
Geçenlerde mahpushaneye bir vesileyle hapis olmuş bir arkadaşımı ziyarete gittim.
Gördüğüm kadarıyla hapishane yönetimi, oldukça profesyonelce davranmakta,
Hiçbir tutukluya, hâkim olmaya kalkışmıyor.
Aksine, hepsine Kader mahkûmu muamelesi yapılmakta.
Bu tavırlarından dolayı, cezaevi savcısını, müdürünü, gardiyanlarını ve kolluk kuvvet mensuplarını tebrik ediyorum.
Ayrıca bizim hapishanelerimizde birçok ülkede olmayan yeni bir uygulama hayata geçirilecek,
hatta pilot il olarak Sakarya şehrimiz seçilmiş bile.
Bundan sonra tutuklu ve hükümlüler, aileleriyle, sevdikleriyle telefondan ziyade, görüntülü konuşma yapabilme imkânlarına kavuşacaklar.
Şartların iyileştirilmesi adına, Adalet Bakanlığını bu girişiminden ötürü tebrik ediyorum.
Umarım ileriki günlerde, ceza kıyaslarındaki farlılıkta ortadan kalkar,
Çocuk sahibi annelere, cezalarını evlerinde çekmek üzere fırsat tanınır.
28 Şubat döneminde tutuklanıp, suçsuz yere hala cezaevlerinde tutulan insanlara Adalet sistemimiz, İnşallah merhamet eder salınırlar.
Katalog suç kavramı tekrar gözden geçirilir, şartları ortadan kalkmış suçların bu değerlendirmenin dışında tutulması elzem hal almıştır.
283 bin tutuklu ve hükümlünün yattığı ceza ve tutuk evlerinde, Dünya’yı kasıp kavuran bulaşıcı hastalık sebebiyle ’’af beklentisi’’ yükselmiştir.
Bu beklentiye hükümetimiz, Devlet Baba yaklaşımıyla acilen duyarlı olmalıdır.
İnsanlık onurunun bu denli rencide edilmesi, kabul edilir bir durum değildir.
Empati kurmamız elzemdir.
Eminim ki, mahkum olmuş insanların bir çoğu,
Fırsat verilse bir daha hapishanelerin olduğu ilçelerden bile geçmezler.
Allah kimseyi cezaevine düşmekle sınamasın, bir vesileyle düşmüş olanlara sabır versin, yar ve yardımcısı olsun..!
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’ Her hayat kalbinin ekseninde döner. İnsanların uğrunda öldükleri, uğrunda yaşadıklarıdır.’’ Ş.