Sokakta rastgele yüz kişiye, ‘destan denildiğinde aklınıza gelen ilk isim kimdir?’ diye sorsak, beş de seçenek versek, ilk sırayı hangisi alır dersiniz? Söyleyeyim: Kahir ekseriyetle (büyük çoğunlukla) birinciliği Haldun Taner ve eseri Keşanlı Ali Destanı alır. Taner’in tiyatro oyun muhteşemdir gerçekten de. Bir halk taşlamasıdır oyun. İroniktir. Oyunun kahramanı Keşanlı Ali, gerçek bir halk kahramanıdır. Eyvallah.
Da, bu bir oyundur nihayetinde. Bir kurgudur; Türk edebiyatının büyük tiyatro oyun yazarlarından Haldun Taner’in zihninde yarattığı bir hayal kahramanıdır Keşanlı Ali. Asıl sorulması gereken soru şu: Keşan’da gerçek bir halk kahramanı yok mudur? Gerçek bir destan yazan bir kahraman yok mudur? Cevap veriyorum: Vardır. Hem de bal gibi vardır.
Şahidim ben. Gittim gördüm. İzledim. Sordum soruşturdum. Araştırdım. Emin oldum. İşte söylüyorum: Keşanlı Mustafa Destanı yazılıyor bir süredir Edirne’de. Adı da Mustafa Helvacıoğlu Destanı. Edirne’nin Keşan ilçesinde. Hayalî değil, gerçek bir destan. Diyeyim size.
Mustafa Helvacıoğlu kim mi? Üç yıldır Keşan Belediye Başkanı. Ak Partili hem de. Trakya’da seksen beş bin nüfuslu bir ilçede (birçok ilden, Bilecik’ten, Bolu’dan, Kırşehir’den daha büyük mesela) Ak Partili bir aday olarak seçimi alması ayrı bir destan, üç yıldır yaptıkları ayrı bir destan. Helvacıoğlu’nun siyaset öncesi hayatı başka bir destan. Diğer bir ifadeyle Mustafa Helvacıoğlu Destanı üç bölümden oluşuyor: Meslek hayatı, seçim süreci, belediye başkanı olarak yaptıkları.
Helal olsun vallahi. Gerçekten helal olsun Mustafa Helvacıoğlu. Sen destan yazıyorsun Keşan’da, günbegün. Biz de seni.
…
Bazılarınızın aklından ‘abartma Fahri Tuna’ sözü geçtiğini duyar gibiyim. Haklısınız; ben de bizzat tanımasam, böyle bir söz dolaşabilirdi zihin odalarımın koridorunda. Ama kazın ayağı öyle değil, perdeli.
‘Belediye Başkanlığının 1000. Günü’nde beş başkan yardımcısı ve on yedi müdürüyle canlı televizyon programı düzenleyen Mustafa Helvacıoğlu’nun şu sözü, her şeyi özetliyordu benim için: ‘Bin günlük başkanlığımda, üç yılda dört bütçe harcadım; tek kuruş haram yemedim, kimseye de tek kuruş haram yedirtmedim! Yandaşım yok benim.’ En büyük beraat vesikası da budur belediyecilikte benim için.
992 belediyesi var Türkiye’nin. Yani ülkemizde 991 Mustafa Helvacıoğlu daha var. Malum; partiler üzerinden seçiliyor başkanlar. Ve maalesef, tertemiz başlayan başkanlar, - kendileri temiz kalsalar bile -, belediyelere partililer, partili müteahhitler, partili yandaşlar üşüşüyor. Ve daha da kötüsü partililer de başkanlar da, bir süre sonra, belediye imkânlarını partililerinin doğal hakkı gibi görmeye başlıyor. Sonra da gelsin üşüşmeler, üleşmeler, üleşimler. Gittim gördüm inceledim. Tıpkı kendi beyanında olduğu gibi, üleşimin zerresi yok Keşan’da.
Helal olsun vallahi. Gerçekten helal olsun Mustafa Helvacıoğlu. Sen destan yazıyorsun Keşan’da, günbegün. Biz de seni.
…
Üç dönemi var bu destanın. Bir: öğrenciliği, meslek hayatı, oda başkanlığı. İki: Ak Partinin neredeyse hiç olmadığı Trakya’da, CHP’nin altı dönemdir seçimi ‘şapka koyarak’ kazandığı seksen üç bin nüfuslu Keşan’da, oyları ikiye katlayarak seçim kazanmak. Üç: On yedi müdürü de CHP’den kalma bir belediyede tasarruf, hizmet, üretim, bütçe, adalet, iletişim ve mutluluk destanı yazmak.
Üç dönem de birbirinden başarılı, birbirinden örnek, birbirinden destansı.
Anlatayım efendim. Siz de şahitlik ediniz.
…
Zonguldak’ta üniversite öğrencisidir genç Mustafa Helvacıoğlu. Hacettepe Üniversitesine bağlı bir fakültede işletme okumaktadır. Beş iş birden yapar öğrenciliğinde Helvacıoğlu: Süpürge ticareti başta, pazarda bir şeyler alır satar bir, eczanelere ilaç pazarlar iki, büyük bir ev kiralar, her bir odasını bir üniversite arkadaşını yerleştirir, kendisi sadece bulaşıkları yıkama ve organizasyon karşılığında kira ödemez üç, ayda iki defa Pazar, Zonguldak’tan Abant’a turistik turlar düzenler, para kazanır dört. Beşincisi mi? Öğrenci dedik ya.
Döner Keşan’a. Sekiz metrekarelik alanda ilk işyerini açar. Sağlık sektörüdür alanı. Zira Eczacı çıraklığından başlamıştır daha ortaokul yıllarında hayata. Can Medikal’i kurar kardeşi Faik Bey ile. Otuz beş sene içince bin sekiz yüz sekiz metrekarelik alana, onlarca çalışana ulaşır firması.
Üç dönem / on iki yıl süresince, Keşan Ticaret Sanayi Odası başkanlığı görevi sırasında, üyelerini ‘kırk ülke kırk şehir’e götürerek gerçekleştirdiği vizyon/ufuk devriminden söz etmedim daha. İşadamlarını bir araya getirerek kurduğu dev iş merkezinden, iş adamlarını ortak ederek Keşan’a getirdiği ulusal bir özel öğretim kurumundan, kurduğu marketle bir yandan ucuz ve kaliteli gıda satarken öte yandan tiyatrolara filmlere bedava biletler dağıttığını, Keşan’a tiyatrolar getirdiğinden de söz etmedim. Başta Keşan Satır Eti olmak üzere şehre kattığı coğrafi işaretlerden de.
Helal olsun vallahi. Gerçekten helal olsun Mustafa Helvacıoğlu. Sen destan yazıyorsun Keşan’da, günbegün. Biz de seni.
…
seçime. Bir ilçe düşünün. Kırk beş bin civarı seçmeni var. Belediye başkanlığı seçimleri formalite adeta. CHP, Keşan’da kimi koysa kazanıyor. Tam altı dönem böyle geçmiş. Ak Partinin şansı yok denecek kadar az. Seçimi CHP her zaman yüzde 51-55 oy alarak kazanmış. Kazanmayı kafasına koyan ve girdiği hiçbir seçimi kaybetmeyen Mustafa Helvacıoğlu, on sekiz ay önceden başlıyor çalışmalarına: Her dükkânı, daha aday olmadan ikişer kez geziyor. Bilinirliğini artırıyor.
Ak Parti - MHP ittifakı Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu’nu aday gösteriyor. Bir tarafta CHP’nin banko kazanacak adayı mimar Şenol Bey, diğer tarafta kimsenin ihtimal vermediği tüccar Mustafa Bey. Mustafa Bey çalışkanlığı ve ileri düzeydeki iletişimiyle tanınmış bir sima: En az yüz adet kadın gününe giriyor. Her günde, birer saat kendini ve yapacaklarını anlatıyor. Hemen hepsi CHP seçmeni kadınlar bunlar. O da biliyor bunu. Ama o ‘gelin Keşan’ı birlikte yönetelim’ diyor. Ortalama onar kişiden en az bin Keşanlı kadına yüzyüze ulaşıyor böylece.
Sonra gençler… On beş kişilik genç bir ekip kuruyor. Yaşları yirmi - yirmi iki hepsinin. Başına da avukat oğlu Atacan’ı koyuyor. Sosyal medyayı, twetterı watsapı facebooku instegramı müthiş etkili kullanıyor gençler. Seçimi çantada keklik gören CHP’nin, hiçbir şeyden haberi yok. Tek sloganları var: ‘Seçim akşamı, Keşan Meydanında Mustafa’nın helvasını yiyeceğiz.’ O kadar eminler ki kazanacaklarından.
Ve seçim gecesi saat 24.00’te CHP zafer şölenini başlatıyor: Meydanda helva pişirip sevinç çığlıkları ve kutlamaları yaparak. Ama her şey bitmiş değil. Erken bir sevinç bu. Gece 01.30’da seçimi 23 oy farkla Mustafa Helvacıoğlu’nun kazandığı ortaya çıkıyor: 18.429 Ak Parti, 18.406 CHP. Ve böylece Keşan’da, kadınlarla gençlerin fendi CHP hanedanını deviriyor. Çalışan, aklını kullanan, doğru iletişim kuran, güven veren kazanıyor.
Helal olsun Keşan’a. Helal olsun kadınlara ve gençlere. Gerçekten helal olsun Mustafa Helvacıoğlu’na. Sen seçim destanı yazmışsın Kesan’da, biz de seni.
…
Sonra Keşan’da belediyecilik destanı yazılmaya başlanıyor. Nasıl mı? Anlatalım:
Tasarruf tasarruf tasarruf diyor Helvacıoğlu. Bütçeden her sene yüzde 20 tasarruf sağlanıyor.
Üretim üretim üretim diyor Helvacıoğlu. Verimlilik iki buçuk kat artıyor.
Hizmet hizmet hizmet diyor Helvacıoğlu. Bütçeden hizmete ayrılan kısım yüzde yüz elli artıyor.
Çalışmak çalışmak çalışmak diyor Helvacıoğlu. Eleman sayısını azaltarak, bütçedeki personel payını yüzde 47’den 37’e gerilettiği hâlde verimliliği yüzde iki yüz elli artırmış üstelik.
Şeffaflık şeffaflık şeffaflık diyor Helvacıoğlu. Satın alınacak her ürün için ilana çıkıp açık ihale ile en düşük teklifi verenden alıyormuş her ihtiyacı.
Adalet adalet adalet diyor Helvacıoğlu. Açık ihalelerle, eskisi gibi hiçbir yandaş iş/ihale alamıyor.
hafıza hafıza diyor Helvacıoğlu. Çoğu bilinmeyen, bilinenlerinin de kirası yıllardır alınmayan 700 belediye dükkânı, kaydı tutulmamış yüzlerce dönüm belediye tarlası tespit ettirmiş. Gelire dönüştürmüş.Yıllardır girilmemiş toz toprak sokaklara girip 60 kilometre yol asfalt yapıyor Helvacıoğlu. Altı bini kedi dört bini köpek, on bin cana hayat hakkı verilmiş mesela. Öğrencilere, gençlere ve kadınlara yönelik, onlarca yüzlerce etkinlik düzenlenmiş bin günde.
Helal olsun vallahi. Gerçekten helal olsun Mustafa Helvacıoğlu. Sen destan yazıyorsun Keşan’da, günbegün. Biz de seni.
…
Ve asıl destanı şimdi görün siz: Bütün bu başarıyı, dışarıdan insan getirmeden yapmış. Düşünün; on yedi müdürünün on yedisi de kendinden önceki CHPli başkanların işe aldığı insanlar. Seçildiğinin ertesi günü toplamış hepsini: ‘Biliyorum, sizi işe alan CHP’ye oy verdiniz. Doğru da yaptınız. Vefa önemlidir. Sizi işe alana vefa göstermeye devam edin. Gelecek seçimde aday olursa oy da verin. Ama beş sene çarpı üç yüz altmış beş gün Keşan için çalışacağız. Sadece Keşan halkı için. Bana değil. Ak Partiye, MHP’ye, CHP’ye değil. Sadece halkımız için. Haydi bismillah.’
Makam çaycısını değiştirmemiş Helvacıoğlu. On beş yıllık belediye çaycısıymış, yine. Makam şoförünü de değiştirmemiş. Kendinden önceki üç dönem belediye başkanlığı yapan Dr. Mehmet Özcan’ın makam şoförünü devam ettiriyor Helvacıoğlu. Çaycı ve makam şoförünü değiştirmemesi hakkında ‘benim gizlim saklım, ikinci bir ajandam yok ki. Şeffaf adamım. Herkes her şeyi bilsin duysun dinlesin’ diyor.
Bir güzellik daha ondan 565 çalışanına: Çalışanların maaşını aldığı banka şubesinin müdürüne gitmiş. Demiş ki ‘size on iki ay boyunca çalışan maaşlarını üç gün önceden yatırsam, buna karşılık benim çalışanlarıma yıl bir ikramiye verir misiniz?’ ‘Veririz’ demiş müdür. Anlaşmışlar. Böylece belediye kasasından bir kuruş çıkmadan, her çalışanına her yıl bir maaş ikramiye kazandırmış.
Sloganı belli: ‘Yirmi dört saat açık, yirmi dört saat hizmet eden belediye.’ Başarmış da bunu.
Mustafa Helvacıoğlu, bir başka destan daha yazıyor: Ak Partinin en zayıf olduğu Trakya’da nasıl seçim alınacağının ve nasıl halka hizmet edileceğinin destanını da yazıyor.
Niçin bu kadar çok çalışıyorsun Mustafa Başkan sorusuna da cevabı hazır onun. ‘Doğru, üç dönemlik çalışıyorum: Bir önceki dönem boş geçmiş, CHPli başkan için çalışıyorum, bir. Şu andaki kendi dönemim için çalışıyorum, iki. Gelecek dönem ne olur ne olmaz diye çalışıyorum, üç. Zaten küçükken lakabım ‘Kuduz Mustafa’ydı. ‘Kuduz gibi gece gündüz çalışıyorsun’ diye takmışlardı bu lakabı bana arkadaşlarım. Lakabı da hak etmek lâzım, değil mi ama’ diye mizah yapıyor.
...
Helal olsun vallahi. Gerçekten helal olsun sana Mustafa Helvacıoğlu. Sen destan yazıyorsun Keşan’da, günbegün. Biz de seni.
Son sözüm: Türkiye’deki 992 belediye arasında, ‘belediyecilik destanı’ Keşan’da yazılıyor. Merak edenler bu destana kulak kesilsin. İncelesin. Gidip görsün. İnanın, çok mutlu olacaksınız. Geleceğe dair umutlarınız artacak. Ülkenizin geleceğine.
‘Helal olsun Mustafa Helvacıoğlu’ diyeceksiniz. Ben dedim. Helalinden hem de.