İlkokul 3, 4, ve 5. sınıfı Adapazarı Karaosman ilk okulunda tahsil ettim. Müdürümüz bizlere namaz kılmayı okul sıraları üzerinde öğretirdi. Güzel arkadaşlarımız vardı. Ailemizin birçok ferdi bu okuldan mezun olmuştur. 12 Ekim Salı günü öğlen namazını müteakip Okulumuzun değerli Müdürü Zekeriya Yıldırımın beyin organizesiyle birlikte öğretmenlerimiz Kadriye Can, Arzu Cin, Nuray Çakar rehberliğinde dördüncü sınıf öğrencileri Orhan Camimize bir ziyaret programı düzenlemişlerdir.
Öğrencilerimizin ziyareti esnasında yaşanan manevi hava ve olgunluk takdire değerdi. Önce imam, cami, ve din hakkında bir tanışma ve konuşma yaptıktan sonra öğrencilerin sorularına cevap vermeye çalıştım. Sorular arı duru ve öğrenme niyetiyle soruluyordu. Sorular genellikle dinin ana meselesi olan iman ve İlah üzerine olması takdire değerdi. Kısaca aklımda kalan soruları şöyleydi:
Allah nasıl var oldu, Onu doğuran var mı?
Allah cennette mi yoksa cehennemde mi?
Allah insanı niçin yarattı ve nasıl can verdi?
Ahiret, cennet ve cehennem hakkında sorular?
İbadet niçin yapılır?
Namaz ve orucun faydaları nelerdir.?
Dünya niçin vardır?
İbadet ve özellikle namaz kaç yaşında başlar?
Çocuklara namaz ve oruç farz mı?
Oruç niçin tutulur?
Kabenin içinde ne vardır?
Camiler dikdörtgen olmaz mı?
Camilerin faydası nelerdir?
İnsan nasıl yaratıldı?
Kadınlar namazda ellerini neden erkeklerden farklı kaldırır ve bağlar?
Kadınlara örtünme niçin var da erkelere yok?
Bir evde kavga ve gürültü olduğunu dışarıda ki biri duysa ne yapması lazım!?
Bu ve benzeri sorulardan anladığım temiz fıtratlı çocuklar peygamber ve kitaptan önce Allah ve yaratılış hakkında sorulara yoğunlaşarak daha sonra gündelik ibadetleri sormuşlardır.
Soru ve cevapları büyük bir titizlikle dinlemişler ve daha sonra cami bahçesinde simit ve ayranlarını yudumlayarak yaklaşık iki saatlik bir ziyareti tamamlamışlardır. Cami bahçesin de öğrencilerin sohbet ve bazı oyunları camiye ve cemaate can ver ve gelecek adına ümit vermiştir. Çocukların soruları insanların fark edilmese de gündemlerinde inanç, yaratılış ve ahiretin olduğu aşikârdır. Keşke çocuk aklını ve anlayışını tam bilsek de sorulara doyurucu cevap verebilsek.
Eskiden biz öğrenciler Postaneye, Şeker fabrikasına vs ziyarete giderdik. Çocukların ziyarete gelecek adına ümit verici olmuştur. Bu ziyaret vesilesiyle Okul Müdürümüz Zekeriya Yıldırım beyi ve değerli öğretmenlerimizi tebrik eder. Karasoman okulu öğrencilerine ve tüm yavrularımıza başarıla dilerim.
Çocuklarımıza yaptığımız sohbetin sonunda Lokmanın oğluna yapmış olduğu hikmetli nasihat ile son verilmiştir. “Yavrucuğum Allaha hiçbir şeyi ortak koşma. Muhakkak şirk en büyük zülümdür”
"Vedâ haccında bir kadın küçük çocuğunu yukarı kaldırarak şöyle dedi:
- Ey Allah'ın elçisi! Buna hac var mıdır?
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyurdu ki:
-Evet vardır, ona hac yaptırdığından dolayı sana da sevap vardır."
Lütfen çocuklarımızı ihmal etmeyelim ve onların hatıralarını din ve dini hayatı nakş edelim.
