Dünden hiçbir farkımız yok, “ kaplumbağa hızı “ ile ilerliyoruz. Yıllar önce tayin marifeti ile ilimize atanan bir dostun şehre ilk girişte yaşadığı duygu ve manzarada hiçbir değişiklik yok.
Beşköprü mevkiinden şehre giriş yapıyor, ilk intiba” nereye geldik burası nasıl büyükşehir” oluyor, o günden bugüne pek bir fark yok.
Sanırım fark o bölgede Hızır İlyas tepesinden şehre yeni giriş açılması ve çok övünülen Millet Bahçesi, son yıllara ilişkin bilindik akıllarda kalan başka da proje yok.
Özellikle şehir merkezi hiçbir değişime uğramadı, kent meydanı ( demokrasi meydanı ) düzenlemesi gerçekleştirildi, hani bir söz var ya eskiye rahmet okunur halde.
Atatürk anıtının bulunduğu alan, günün siyasetçilerinin anlayacağı tarz da ucube görüntü, bir kenara sıkıştırılmış varlığıyla yokluğu belli değil. Hatta Ekrem Yüce’nin tabiriyle atıl alanda. Bu haliyle olumsuzluk ötesinde göze çarpan bir değişiklikten söz etmek mümkün değil.
Atatürk bulvarını çevreleyen mahalle ve sokaklar aynı düzensizlikte, şehir merkezi özelliği taşımayan çirkin görüntülere sahne.
İlk defa şehre gelen bir konuğumuzu farklı yollardan, Bulvarı göstermeden herhangi bir sokağı götürelim, kenar mahallelerden söz etmiyorum. Mesela Semerciler Mahallesi ya da Tığcılar Mahallesi, Orta mahalle her neresi olursa, merkez mahallelerden istediğiniz bir sokağa götürün alacağınız cevap her sokak için aynıdır.
“Burasımı şehir merkezi” ya da “nasıl şehir merkezi” asfaltından kaldırımına, düzensiz araç parkından, daraltılmış yollarına kadar hiçbir görüntü şehir merkezine yakışır görüntüler değil.
Şehir merkezleri o illerin misafir salonlarıdır, özenilen vitrin olması için planlanan alanlardır, olmalı da. Hangi özelliğiniz ile bunu sağlayabilirsiniz, Büyükşehir Lüleci sokakta bir çalışma yaptı devamı gelmedi.
Adapazarı Belediyesi Pabuççular mahallesinde sokak düzenlemesi yaptı, Kavaklar caddesi ve Fabrika caddesi düzenlendi ancak burada da devamı gelmedi.
Büyükşehirden umudu kesmiştik acaba Adapazarı Belediyesi açığı kapatır, şehir merkezini düzenler mi diye beklenti taşıdık, maalesef bugün itibariyle hayal kırıklığı…
Abasıyanık ( AFA ) Kültür merkezi yıkıldı, yeni proje uzay üssü görüntüsünde idi, yıllar akıp gitti yerinde yeller esiyor. Bu şehrin bir Kültür merkezi yok.
Abasıyanık parkı, kaderine terk edilmiş maalesef çöplüğü andıran görüntüler. Değerine sahip çıkmaktan aciz !
Fuar alanı yok, ihtiyaç halinde sırtımıza yüklüyoruz çadırları hangi alan boş ise orada kuruyoruz, işte size fuar.
En son örneğini de Bisiklet vadisinde gördük, EXPO 2020 fuarı düzenlendi.
Nereye tutsanız elinizde kalıyor, deve misali “ deveye boynun eğri, demişler; nerem doğru ki demiş “
Özellikle son günlerde birçok proje paylaşımına tanıklık ediyoruz “ cek “ “ cak “ la biten ancak somut bir adım atıldığının tanıklığını henüz yapmadık.
Günün belediye başkanları sözü sarf ederken son derece cömert davranıyorlar. Kaf dağı’ndan kar bağışlar haldeler.
Gel gör ki aynı cömert davranış proje geliştirmek ve hayata geçirme aşamasında maalesef yerini iş bilmezliğe terk ediyor.
Böyle gelmiş böyle gidiyor, bunu bildikleri içinde dertlenmiyorlar.
Hal böyle olunca da şehrin gelişmişliği ve proje kazanımı “ kaplumbağa hızın “ da oluyor, yıllar akıp geçse de bizim hayatımız da pek bir değişim olmuyor.