Mora katliâmını yapanların torunları  üniversitelerde gençlerimize kahraman gibi gösterilirken, Cemal Paşa komutasında ki 100Bin Arap askerin torunları Türk düşmanı olarak yetiştirildi.

 1821-1828 yılları arasında Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında Mora Yarımadası'nda Türklere karşı yapılan katliamlar, Türklerin ve Müslümanların öldürülmesi ve yerlerinden edilmesiyle sonuçlandı. İsyanın başlamasıyla birlikte, Mora'daki Türk köyleri ve kasabaları hedef alındı. En belirgin olaylardan biri, 1821'de Tripoliçe Kuşatması sırasında yaklaşık 30.000 Türk ve Yahudi'nin öldürüldüğü katliamdı. Bu olay, Yunan bağımsızlık mücadelesi sırasında yaşanan şiddet ve intikam eylemlerinin en trajik örneklerinden biri olarak tarihe geçti.

Cemal Paşa ve 100.000 Arap Askeri

Cemal Paşa komutasındaki 100.000 Arap askeri, Osmanlı İmparatorluğu'nun çok uluslu yapısının bir yansımasıydı. Bu askerler, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Arap bölgelerinden toplanmıştı ve İngilizlere karşı Filistin Cephesi'nde savunma ve taarruz görevlerinde önemli rol oynadılar. Cemal Paşa'nın liderliğinde, bu birlikler Osmanlı'nın savaş stratejilerinde kritik bir unsur olarak yer aldılar. Özellikle Kudüs'ün savunulması gibi önemli operasyonlarda başarılı oldular. Bu birlikler, Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli halkları arasında birleştirici bir rol oynayarak, barış içinde ve ülkenin savunmasında birlikte mücadele ettiler.

 Günümüz Provokasyonları ve Çözümleri

Kayseri’de meydana gelen o iğrenç olay, aslında bardağı taşıran son damlalardan biriydi. Uzun süredir toplumda rahatsızlık haline dönüşmüş göçmen sorunu, artık istihbarat örgütleri tarafından her fırsatta kullanılacak bir aparata dönüştü. Son olarak Suriye’de terörden arındırdığımız bölgelerden gelen, şanlı bayrağımızın yırtıldığı ve indirildiği görüntüler bizi fazlasıyla gerdi. Zaten amaç da buydu: provokasyon ile çıkacak olaylarla iç güvenliği zayıflatıp PKK ve DEAŞ destekli katliamlara imza atmak. Mevzu, Suriyeliler veya sığınmacılarda değil; Türkiye’nin bölgede başlatacağı temizlik operasyonunu durdurmak.

 Çözüm Önerileri

1. Eğitim Sistemi ve Medya Kontrolü:

Bize Mora Adası katliamını anlatmayanların, akıllarımızı ideolojik hurafeler çöplüğüne çevirmelerine izin vermemeliyiz. Eğitim sisteminde hemen değişiklikler yaparak, medya, basın ve bütün iletişim kaynaklarının devlet politikası eşliğinde yayın yapmalarını sağlamak gerekmektedir. Tıpkı Almanya veya Amerika gibi.

2. Dini Liderlerin Gönderilmesi:

Terörden arındırılmış bölgelere, o bölgelerin dilini en iyi şekilde konuşan dini liderler, şeyhler ve dervişler ordusunu göndererek, bölge halkının PKK ve DEAŞ yüzünden zedelenen İslam inancını tekrar ayağa kaldırmak ve ırkçılık ateşini söndürmek gerekmektedir.

3. Hamidiye Alayları Modeli:

Abdülhamit'in yaptığı gibi, Hamidiye alaylarına benzer bir modelle aşiret liderlerine sadece o bölgede geçerli rütbeler vererek, Arap aşiretlerini Türkiye yanlısı hale getirip bölgede en güçlü şekilde PKK ve DEAŞ'a karşı mücadele etmeleri sağlanmalıdır.

4. Göçmen Bakanlığı Kurulması:

Göçmen Bakanlığını acilen kurup, Avustralya benzeri bir sistemle göçmenlerin giriş, çıkış ve entegrasyon sürecini kontrol etmeli, belirlenen iş gücü dışında göçmenleri sınır dışında acilen güvenli bölgelere yerleştirmeliyiz.

5. Hızlı ve Kararlı Adalet:**

Devlet, hem Kayseri’de yapılan provokasyonun hem de Suriye’de kamyonları durdurup Türk bayrağımızı indirenlerin hesabını en hızlı şekilde kesmeli. Özellikle Suriye’de olaylara karışanlar Esad’ın kontrolünde olan yerlere sürülmelidir. (Ben bu yazıyı yazdığım sıralarda hem Suriye tarafında bayrağımıza saygısızlık yapanların, hem Türkiye tarafında provakasyona karışanların gereken cezaları verildi)

 Uyanma Zamanı

Milletçe provokasyonlara karşı dikkatli olmamız ve Sayın Cumhurbaşkanımız emir vermeden harekete geçmememiz gereken günlerden geçiyoruz. Bütün dış güçler ve Mossad'ın içerdeki ajanlarının bir iç savaş istedikleri malum. Bizi kurtaracak ve bütün sorunlarımızı giderecek yegane ve tek unsur İslam olduğu unutulmamalı. Beşikten mezara kadar hayatımızın her şubesinde olan böyle kutsal bir dine yaklaşmanın  Allah’ın ve Resul’ünün emirlerine uyma vakti daha gelmedi mi?

Daha hangi musibet bizi uyandıracak? Uyan artık Müslüman ağaya  kalk