Yalova merkezli, 5.1 deprem kendisini hatırlattı. Sarsıntı İstanbul başta olmak üzere tüm çevre illerinde hissedildi.
Kısa süreli panik havası yaşandı, neyse ki can ve mal kaybı yaşanmadı. Yıkım gerçekleşmedi, şiddeti ve süresi uzun süreli değildi.
Ancak varlığını hatırlatmaya ve anıları tazelemeye yetecek kadardı.
Kabul etmek gerek ki bu ülkenin en temel sorunu, deprem. Bu gerçeğe alışmalıyız ve buna uygun yaşam planlamayız diyoruz, diyoruz ancak sözde kalıyor.
6 Şubat 2023, Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkisi altına alan, 3.703 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği, 22.286 yurttaşımızın yaralandığı ve henüz daha yaraları sarılamayan, kalıcı konutlarda yaşamın temin edilemediği depremin üzerinden çokta zaman geçmedi.
2 milyonu aşkın yurttaşımızın zorunlu göç yaşadığı, yaşam alanlarını terk ettikleri düşünülürse depremin geride bıraktığı izleri ve yaşattığı tahribatı anlamak mümkün sanırım.
Can ve mal kaybı, hayatta kalıyorsanız da yeni yaşam alanı belirleme. Kaderinizle baş başasınız demektir, tüm zorluklarla mücadele edecek ve hayata tutunacaksınız.
Mücadele depremle olmalı, öncesi planlanmalı. Deprem sonrası neler yaşandığını acı tecrübelerle öğrendik ki bizzat bu sınavları vermiş, acıları yaşamış ve ne olmamasını bilecek kadar deneyim kazanmış bir bölgede yaşıyoruz.
1999 depremi ve bıraktığı izler, her birimizin yaşamında tazeliğini korumakta. Hele ki ardı ardına yaşanan depremler ve kayıplar olunca da unutabilmek pekte mümkün olmuyor.
Kaldı ki unutmamalı, dersler almaya bakmalı.
“Deprem öldürmez, binalar öldürür” gerçeğinden ayrılmadan yeni yaşam alanları oluşturulmalı.
Yerel yönetim seçim takvimi işlemeye başladı, 31 Mart 2024 yerel seçim tarihi.
Şehrin her bir köşesi aday adaylarının afişleri ile donatılmış durumda, özelliklede AKP adayları posterleri mevcut.
Reklam panoları, elektrik direkleri.
Aday olabilme çabası yoğun bir şekilde verilmekte, tüm gazete sayfaları ve haber siteleri aday adayı ziyaretleri ile dolup taşıyor. Ortaya konulan çabaya dair bir eleştirim yok, ön seçim yok ise geriye kalan yöntem seçiciye kendi beğendirme ve kabul ettirme olarak kalıyor.
Bir şey söylemeli, özellikle deprem bölgesine ilişkin yeni şeyler söylemeli.
En öncelikli proje yatırım alanı deprem demeli, buna dair çalışmalar yürütülmeli. Unutmamalı ki depremin üzerinden geçen 24 yıla rağmen henüz hasarlı bina stoku sorunu çözülememiş, 21 hasarlı okul akıbeti ne durumda bilinemiyor.
Deprem sonrası hasarlı okullarda eğitime devam edildi, edilmekte.
Yine unutulmaması gereken ise deprem sonrası iki kez kat adedi değişikliği yaşandı. Önce zemin üzeri bir kar dendi, ardından da zemin üzeri iki kat dendi.
Ne oldu da bu değişikliği gidildi sanırım bunun haklı ve makul bir cevabı yoktur.
Depremden kalma çok katlı binalara bitişik önce iki kat sonra üç kat iznini veren anlayış bilimsel olmasa gerek.
Günü kurtarmak ve kişiye yönelik düzenlemelerin ağır bedelleri oldu ancak ders almayı bilemedik.
Onun içindir ki yeni döneme ilişkin tüm aday adayların dersi ve ödevi olmalı, deprem ve bunu üzerinden yürütülecek çalışmalar.
Önce yurttaşın yaşam konforunu düzenlemeli, insan yaşamından daha değerli ne olabilir.
Kazanmak, rant elde etmek ya da bu türden anlayışı kapı aralanmamalı.
31 Mart 2024’ün tek ve en önemli çalışması, projesi DEPREM…
Kimin aday olacağının ya da seçileceğinin önemi yok, seçici olan sınavı deprem üzerinden yapmalı.