Günlük hayatta yoğunluğunuzdan ve stresinizden dolayı bir gram huzurunuz var ve kendi yağınızda kavrulup giden kimsenin etlisine sütlüsülüne karışmayan bir insan mısınız?
O halde sizlere bu hafta umursanmamanın ıstırabından bahsedeceğim. Temasta olduğumuz insanlar tarafından onaylanmak veya umursanmak isteriz. Bu bizim duygusal ihtiyacımızdır bir nevi.
Bireylerin günlük yaşamda büyük kariyer hedefleri olabilir veya bir yudum kahve içme gibi küçük alanlarda çok büyük mutluluklar yaşayabilirler. Bu bağlamda insan psikolojik olarak yakın çevresi tarafından biraz düşünülmek özenilmek ister. Olaylar karşısında akışına bıraktığımız ve baş edemediğimiz durumlarda çevremizde üstümüze gelenler olabilir veya zor zamanlarda karşı taraftan anlaşılmak veya onlardan ince fikirli düşünüp özenmelerini isteyebiliriz.
Herhangi bir olay neticesinde karşı taraftan bir şeyleri talep etmek hakkımızdır. Kendinizi kimsesiz unutulmuş çaresiz hissediyorsanız bu insanın yüreğini yakan bir durumdur. Neticede bağırıp çağırıp dökme ihtiyacı hissedebiliriz. Araştırmalara göre ilişkilerde kadınlar erkeklere göre olaylar karşısında yorulduğunu dile getirmekte zorlanıyorlar.
Zor bir sınav dönemi veya çocuk yetiştirme dönemi geçirebiliriz. İnsanlar bizi düşünmeli diyerek kırılmış hissedebiliriz veya yakınlarımızla olan etkinliklerimizde herkesi memnun etmeye çalışma gibi bir savunma mekanizması geliştirebiliriz. Burada fark etmemiz gereken şey neden kendimizden vazgeçiyoruz. Neden insanları sürekli memnun etmeye çalışıyoruz.
Karşınızdaki mutlu olsun ben de öyle mutlu olurum şeklinde düşünüyoruz. Yaratılış olarak sevilmek ilgi görmek özenilmeye ihtiyacımız var diye düşünebiliriz. Bu noktada kendimizi sevmek, kendimize dönmek, kendimizi tanımak önem arz ediyor. Kendinizi tanımak için bir uzman desteği her zaman iyi olacaktır… Sevgiler.