‌Bazen alyansımızı  kaybederiz .Bazen arabayı ne emeklerle aldım başına bir şey gelecek diye kaybetme düşüncemiz olur.Bazen de sevdiğimiz birilerini kaybetme korkusuna kapılırız.

‌.Terkedilme kaynaklı kaybetme korkusundan yakın çevremizde bizden bağımsız yapılan etkinliklerde içimiz burkulur ve panik haline girdiğimiz ablar olabilir.Veya aşk ilişkimizde sürekli uyumlanmaya çalıştığımız, tabiri caizse parmak ucunda yürüdüğümüz zamanlar olabilir .O hayatımda kalsın gitmesin düşüncesiyle taviz üstüne taviz verebilmekteyiz.Çevremizde gidecek düşüncesiyle kaybetmekten korktuğumuz kişilerin bir çoğu hayatımızda olmazsa olmaz insanlar değillerdir.Eğer karşıdaki kişi ister aile eş veya arkadaş olsun onu kaybetmekten korktuğumuz kaynaklı yaranmaya çalışma durumumuz varsa bu kişileri kaybetsek daha iyidir  keza o ilişki bizim için farketmez bir ilişkidir.Bedenimize bakıp kendimizde  nasıl bir yıpranma sürecine sebep verdiğini  kaybetmekten korkmamızın  altında ,aslında kişi ile kendimizi kıyaslama duygusu yatmaktadır.Onunla kendinizi kıyas yapmayı bırakmalıyız.Hangi  düşünce ile kıyas yaptığımızın üzerine gitmeliyiz.Bunun sebebi  özgüven düşüklüğü olabilir veya herhangi bir özelliğimiz. Bu durumun üzerine giderek kendimizde geliştireceğimiz noktalara odaklanmalıyız.Karşı taraf ilişkide kalsın diye onu sürekli memnun etmeye çalışırsak bu işe yaramaz. Çünkü bunları samimiyetle değil zoraki görev bilinciyle yaptığımız hissedilir.Ve o ilişkide kalınmaz .Kendimize ben kendi

isteklerimi bir kenara bırakıp kaybetmekten korktuğum için mi bu davranışları yapıyorum diye kendimize  hatırlatmalıyız.Eğer biz kendimizi terkedersek veya kaybedersek başkası o ilişkide kalmaz gider.Kendimizden uzaklasmamız tehlike arz eder .Eğer bir görüşmeyi ayarlamak için ileriye bahane sunarak onunla vakit geçirmeye  çalışıyorsak o ilişkinin bitmesini de göze alabiliriz.Sevgiler.