Bugün işyerime şehir eşrafından, bilgi birikimi ve tecrübelerine değer verdiğim bir ağabeyim geldi.
Malum olduğu üzere elbette konu siyaset...
Yereldeki çeşitli eksikler üzerine yaptığımız sohbetin ardından, konu CHP ve genel başkanı Kılıçtaroğlu’na, 3 Aralıkta açıkladığı uzak görüşlülük manifestosuna geldi.
Saygı değer ağabeyim, siyaset üstü kimliği, haktan ve adaletten yana tavır sergileyen olması, bizim ona olan saygımızın atmasına vesile, şahsına münhasır bir kişilik.
Ben kendisine ağabey Kılıctaroğlu’nun uzak görüşlülük açıklamalarını nasıl buldun? Diye sordum.!
…kardeşim;
"...hangi istiklal vardır ki Ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!”
Mustafa Kemal ATATÜRK dedi ve devam etti.
Karşımızda Ülke idaresinin son 20 yılına damga vurmuş bir Erdoğan var..!
Böylesine baskın, dominant bir siyasi aktör karşısına içi dolu, ayakları yere basan, ülke gerçekleriyle yüzleşen, yerli ve milli siyasi söylemlerle çıkarsanız, halkta bu söylemlere ilgi gösterebilir.
Öyle bir söylem geliştireceksin ki;
Bu ülkenin örfüyle adetleriyle birebir örtüşen, söylemleriniz, Sayın Erdoğan’dan üstünlük arz eden ve bu sayede halkın ilgisini ve teveccühünü celp eden nitelikte olmalı.
Açıkçası benim için dağ fare doğurdu dedi ve devam etti.
Tabuta son çivi!
Sayın Kılıctaroğlu, ülkede adam kalmamış gibi, Almanya Şansölyesinin danışmanını Türkiye’nin ikinci yüz yılında kendine danışman, ülke ekonomisinin kurtarıcısı olarak millete sunmuştur.
Bizce aşikâr olan bir şey vardır ki; maalesef oda,
Ceremi Rıfkı’nın Askerleri
Atatürk’ün Kurduğu Parti’ye ‘yerli ve milli kayyum’ atadı.
Abi bu söylem ağır olmadı mı? Diyorum.
Az bile diyor ve devam ediyor.
Tefeciden para, sömürgeci ’den kayyum… Allah akıl fikir versin!!!
Rıfkı diyor ki: “insan nüfusunu azaltmalıyız.”
Peki, bizde soruyoruz,
Kimden başlayacaksınız?
Ayrıca CHP’de insan mı kalmadı da ithal insanlarla bu ülkeyi yönetmeye talipsiniz?
Kılıçdaroğlu, Rıfkin dahil 70 kişilik siyaset üstü ekiple çalışacağız ifadesi, Derviş ötesi bir hezeyan.
İş dünyasının borçlarını tekrar Devlete yüklemek
Maliyeyi Imf’ye teslim, anlamına gelmez mi ?
Siyaset üstü bu ekip derken;
Darbe komitesi mi?
Meclis üstü senatomu?
Millet iradesi üstü mü? Demek istiyorsunuz?
Son yirmi yılda oluşan tüm olguları bir çırpıda silip, siz tekrar bu ülkeyi manda zihniyetinin emrine, amade mi kılmak istiyorsunuz?
Deyip soluklandı, çayından bir yudum aldı ve devam etti.
Bu Rıfkın kimdir diye biraz araştırma yaptım, yapmaz olsaydım dedi..!
Benimse heyecanım iki katına çıktı, abi kimmiş bu adam? Diye sordum.
Kardeşim;
Şunu öncelikle belirtmeliyim ki, bizim etnik kimlikler üzerinden bir reddiye anlayışımız olamaz, olmamalıdırda.
Lakin, önerilen insan bu ülke gerçekleriyle örtüşen, bu ülkenin sevinçlerini bilen, hisseden, dertlenen olmalıdır..! Dedi ve devam etti.
Jeremy Rifkin, Yahudi kökenli ( ailesi Rusya’dan göç etmiş Yahudilerden) bir Amerikalının Türkiye ekonomisini kalkındırması ne kadar gerçekçi?
Rifkin küresel kapitalistlerin mülkiyetsiz toplum savunucusudur, söylemlerinde sık sık vurgu yaptığı ise ulus devlet ve milletler düşmanlığıdır!
LGBT kol faaliyetlerini de CHP’li belediyeler yapıyor, neslimizin ve çocuklarımızın düşmanları!..
Ayrıca;
Yahudi asıllı ABD’li Jeremy Rifkin, CHP’nin toplantısına gelmeye bile tenezzül etmedi!
Bu durum CHP’ye gönül vermişlere yapılmış en büyük hakarettir.
Oturduğu yerden muhalefete ders verdi, biz müstemleke bir toplum değiliz.
Basit bir araştırma yaptım, konferans başına 13 Bin dolar alıyormuş?
Kemal Bey buna yıllık ne kadar ödeme yapacak?
Yazık değil mi, deyip.
Sözü, her türlü yarışta seçilebilirsiniz.
Lakin sevilmek, bambaşka bir şey, önemli olan seçildiğiniz makamda sevilebiliyor olmanızdır.
Aksi takdirde süreniz bittiğinde insanlar sizin isminizi bile hatırlamaz, siyaset çöplüğünü boylarsınız dedi.
Başından sonuna ilgiyle söylemlerini, samimi eleştirilerini dinlediğim ağabeyimden sonra,
İyi ki;
Bu ülkenin başında Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz var demekten kendimi alamadım.
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’mutlak kurtarıcının Hz.Allah olduğunu hatırladığımızda’’