Meşhurdur;

Nasrettin Hoca, suya gönderdiği çocuğun eline testiyi vermiş ve “Testiyi kırmadan getir” diyerek bir de tokat patlatmış. Devamı malumdur bilinir, Nasreddin Hoca’dan ders alınır mı diye bir yol tutma çabasındayım.

Defalarca kez yazıldı/çizildi. Hatırlatmak bir yana nerede ise göze sokuldu, bıkmadan usanmadan ısrarlı bir şekilde gündemde tutmak gibi takıntımız var.

Nedir derdimiz; şehir içi raylı sistem, toplu taşıma sistemini ilkellikten kurtarmak ve modernize bir sisteme kavuşturmak. Her fırsatta dile getirilen ve bizi kıskandığı öne sürülen batı toplumlarının 1800’lü yıllarda çözdüğü bu sorun, bizde hala tartışma konusudur. Henüz de çözüme dair en ufak bir belirtinin olmadığı, söz sarf etmekten öte geçilebilmiş bir durumda olmadığımız bir dönem yaşıyoruz.

Gerçi taahhüt meselesi 2004 yılına dayanır, gündemimize ilk o yıllarda girdi. O yıllardan itibaren her seçim döneminin vaz geçilmez taahhüdüdür. Özellikle AKP’li Belediye Başkan adayları seçim bildirgelerinin ilk sıralarına koyarlar. Sanırsın ki ilk iş şehir içi raylı sistem sorununa çözüm üretmektir, oysaki seçim bildirgesi hayal satmıştır. Seçimler gelir geçer, bizde sonuç değişmez bir sonra ki seçiminde ilk sırasında yer alır şehir içi raylı sistem taahhüdü.

Büyükşehir belediye başkanları değişir, değişmeyen ise AKP’li belediye olduğu gerçeği bir de bizim raylı sistem serüvenimiz.

Hele ki son seçimler sonrasında sonuca çok yaklaştığımıza hepimiz çok inandırıldık. 31 Mart 2019 yerel seçimleri bilindiği üzere yine AKP aldı, değişen sadece yine belediye başkanı oldu.

Büyükşehir belediye başkanı Ekrem Yüce Güney Kore’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Yüce “Raylı sistemler hakkında geniş bilgi almak, modern teknolojiyi yakından görmek ve işbirliğimiz kuvvetlendirmek adına Güney Kore’nin başkenti Seul’deyiz. Ulaşım alanında yaptığı çalışmalarla bildiğimiz Erzurum eski milletvekilimiz olan Prof. Mustafa Ilıcalı ve heyetle birlikte raylı sistemlere ilişkin çalışmalar yapan firmalarımızı ziyaret ettik. Mühendislerden detaylı bilgiler aldık. İnşallah ulaşımda hayata geçireceğimiz raylı sistemler Sakarya için yeni bir milat olacak” diye açıklama yapmıştı.

Öyle ki taahhütler bununla da sınırlı değil; raylı sistem 3 farlı güzergâhta çalışacak, raylı sistemin Sakarya için olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan başkan Yüce projelerin detayını anlatırken “Sakarya’da olmazsa olmaz olarak gördüğümüz raylı sistem projelerimiz bakanla paylaştık. (Ulaştırma Bakanı) Bu çalışma kapsamında güzergâhlarımız belirlendi. İlk güzergâh Korucuk, bin yataklı hastane ve şehir merkezi olarak planlanıyor. Diğer hat Gar Meydanı ve Serdivan Kampüs arası çalışacak. 3’üncü ve son güzergâh ise Gar Meydanı, SATSO, sanayi ve Büyükşehir Terminali arası yolcu taşıyacak. Bu proje şehir ulaşımına çağ atlatacak. Konuyla ilgili en yakın zamanda rapor hazırlanacak ve projemizi de şehre kazandırmış olacağız” diyerek projenin içeriğini paylaşmıştı.

Her iki açıklama bu kez sonuca ulaşmak üzere olduğumuz hususunda inandırıcı olmuştu, daha ne olsun ki inanmak için. En üst düzeyde çalışma yapılmış, projelendirilmiş ziyaretler gerçekleşmiş, turistik ziyaret tarzında da değil, Yüce’nin de tarif ettiği gibi ulaşım alanında yetkinliği bilinen akademik ünvanlı bilirkişide dâhil edilmiş seyahate.

Sonuç; yine bilindik manzara hepimizin malumu, beklentiye devam yani bizim raylı sistem hayali hayalden öteye geçmedi, başka bahara kaldı maalesef.

Özet ve kısa serüven raylı sistem, bulunduğumuz yeri hatırlatmakta yeterli olmuştur sanırım. Ancak bu kez durum daha vahim onun içindir ki Nasreddin Hoca’yı anmak durumunda olduk.

2015 yılından itibaren hayali kurduğumuz bin yataklı hastane meselemiz var ya, başladı başlayacak derken nihayet zemin çalışmalarına başlanıldı. Yenikent bölgesinde yapılması planlanmakta, zemin çalışmaları da yapılıyor. 2023 yılında bitirileceği ilan edilmekte.

Henüz zemin çalışmaları yapılmakta, dolayısıyla ilan edilen tarihte yani 2023 yılında bitirilmesi imkânsız gibi duruyor, üstat Cevdet Güngör’ün de (ağabey) dediği gibi başlamış iş er ya da geç biter.

Yenikent bölgesinin bugün içinde bulunduğu durum düşünülürse, günün belli saatlerinde trafikte yaşanan yoğunluk gözlenirse ne demek istediğim daha iyi anlaşılacak. Resmi daireler kampüsünden itibaren trafik yoğunluğu yaşanmakta, mevcut şartlar yoğunluğa cevap vermekte yeterli olmuyorken bin yataklı hastane geçte olsa bitirilecek.

Düşünmek bile ürkütücü, alternatif güzergâh bugün bile kaçınılmazken, raylı sistem vazgeçilmezken neyi bekliyorsunuz anlamak güç.

Kötü bir anı ile Nasreddin Hoca’nın testi hikâyesini bir kez daha hatırlamakta fayda var.

Deprem sonrası zorunlu göç sağlandı Yenikent bölgesine, sağlam zemin gerekçe edilerek konutlar bölgede yapıldı ki son derece doğru bir karar olduğu yıllar içinde kendini gösterdi. Konutlar bitti, yerleşim başladı ancak yol düşünülmemişti uzunca zaman Çark deresi boyu Yazlık bölgesinden ulaşım sağlandı, yolun yetersizliği ve güvenli olmayışı kazalar sonrasında anlaşıldı, ne zamanki ölümle neticelenen kaza yaşandı, akıl başa geldi ve mevcut duble yol planlandı. Felaket yaşamamız gerekiyormuş.

ki bu kez bir felaket yaşamayalım, sorunu çözelim.