Doktora gittiğinizde tıbbi olarak vücudunuzda her hangi bir şey bulunmuyor mu veya evde eşiniz istediğiniz bir şeyi farklı nitelikte aldı diye aşırı tepki mi gösteriyorsunuz veya çocuğunuz sizi evde hiç bir konuda dinlemiyor mu? O halde bu hafta size öfke kavramından bahsedeceğim.
Öfke bir çeşit savunma mekanizmasıdır .Zamanında ifade edilmeyen öfke ;depresyon, panik atak ,eklem ağrıları, migren, ülser ,romatizma gibi kronik rahatsızlıklara yol açar.Eşiniz evin içerisinde istediğiniz hiç bir şeye izin vermiyorsa veya dışarıya çıkmanıza müdahale ediyorsa size hareket veya nefes alanı kalmaz. Bu durum sizde patolojik sonuçlar oluşturabilir.Bu durumda öncelikle farkına vararak sizde duygusal olarak öfke oluştuğunu anlamlandırmanız önemlidir.Çünkü anlamadığımız hiç bir duygu ile mücadele edemeyiz.Zihnimiz veya bedenimiz bu duygular sonucu bize sinyal verir .
Çocuklar evde sizi kullanabilir bunun sonucunda da öfke patlamanız oluşabilir. Küçük çocuklar doğası gereği bencildir.Çocuklara olması gereken kural ve disiplin yönetimi koymadığımız zaman çocuklar tarafından kullanılabilir hale geliriz.
Keza iş yaşamında iş verenimiz veya çalışma arkadaşlarımız tarafından engelleniyorsak ve gereğinden fazla çabalayıp karşılığını alamıyorsak bu durum bizde öfke oluşturur.
Peki bu durumlarda nasıl davranabiliriz?
Önce duygu durumu olarak öfkelendiğimizi kabul edebiliriz.
Bu durumlarda yaşadığınız olaydaki verdiğiniz tepkiyi bularak, ve kendi alanımızı genişleterek çözümler üretebiliriz. Bunu aynı zamanda karşıdaki insanın bizden istekleri sonucunda sıkışmışlık hissetmemek için yapabiliriz.Eğer öfkemizi dışarıya sert bir biçimde yansıtırsak haksız duruma düşeriz.Bu bağlamda duygumuzu tanımak önem arz etmektedir.Öfkemizi ifade etmediğimiz takdirde uyumlu gözükmeye çalışırız.Bunun sonucunda adeta bir çöplük boşaltırcasına öfke nöbeti geçirebiliriz ki bu istenilmeyen sonuçlara yol açabilir.
Sonuç olarak öfke bizde denge sistemi üzerine kurulu bir terazi gibidir.Öfke dengeli ifade edilmezse birikim sonucu anlamsız bir şekilde ortaya çıkar.