Bu ülkenin halkı çok sıkıntı çekti;
Yakın tarihimiz, savaşlarla, yoksullukla geçti.
Merhum Turgut Özal ile Dünya’ya açılan ülkemiz, gurbetçilerin senede bir kez geldiğinde gördüğü, tattığı, içtiği mamullerle tanışır oldu.
Ülke sanayicisi, ihracatı, ithalatı öğrendi.
Ülke insanı kırmızı paket sigaraları bakkallardan dilediği gibi alabilen, çikolatanın birçok çeşidiyle tanıştı.
Cep telefonuyla Merhum Özal sayesinde tanıştı.
Türk iş insanının Dünyada iş yapabilen, kendine güvenen, özgüvenle mütaitlik hizmetleri yapabilmesinin önünü merhum Özal açmıştır.
Özal'ın 6 yıllık başbakanlığı döneminde, ülkede ekonomi alanında bir dizi yapısal reforma imza atıldı ve birçok alanda değişim yaşandı.
Özal döneminde uygulanan ekonomi politikalarının ana temasını, serbest piyasa ekonomisi, devletin ekonomideki payının azaltılması ve fiyat mekanizmasının klasik dengeleyici rolüne işlerlik kazandırılması oluşturdu.
Turgut Özal hükümeti de özellikle ihracatın teşvik edilmesi konusunda yoğunlaşıp bu konuda başarılı sonuçlar alırken, başta denetim sistemindeki yetersizlikler olmak üzere çeşitli nedenlerle "hayali ihracat" gibi olumsuzlar da yaşandı.
Özal döneminde vergi konusunda gelişmelerin başında 1985'te Katma Değer Vergisi'nin (KDV) kabulü geldi. KDV'nin uygulamaya geçirilmesinin ardından vatandaş, ödediği verginin bir kısmını geri alabilmek için vergi iadesi uygulamasıyla da tanıştı.
Özal tarafından uygulamaya konulan bir diğer yenilik de kambiyo rejiminde yaşandı. Bu dönemde Türk lirasının konvertibilitesini engelleyen kısıtlamalara karşı ciddi önlemler alındı. Türk lirasının konvertibilitesini artırıcı kararlar uygulamaya konuldu. Döviz alım-satımının serbest bırakılması, ithalata yönelik kısıtlamaların kaldırılması, ihraç dövizlerinin bir kısmının yurt dışında bırakılabilmesi serbest piyasa ekonomisine geçişte önemli kilometre taşları oldu.
Dönemin başbakanı Turgut Özal'ın 1984'lerde otoyol hamleleri ile bu alanda yeni bir ivme yakalandı. Yurt içi yolcu ve yük taşımada maliyeti daha az olan karayolu sistemine ağırlık verilirken, yapılan atılımlarla köy yolları asfaltlandı, otoyol yapımı hızlandı.
Söz konusu dönemde sermaye piyasasının oluşmasına önem verilerek 1985'te İstanbul Menkul Kıymetler Borsası kuruldu.
Kamu Ortaklığı Fonu ve Toplu Konut Fonu, altyapı ve konut yatırımlarına kolaylık sağlarken ve bu alanda önemli adımlar atıldı.
Sonrası;
Ülkemiz için fecaat…
Koalisyonlu hükümeti dönemleri..!
Hükümet süreleri nadiren bir yılı geçen, kargaşanın, kaosun hiç eksik olmadığı, ekonominin yerlerde süründüğü istikrarsız yıllar.
Sene 2001 Ak Partinin kuruluşu;
Koalisyonlardan bıkan halkın teveccühüyle tek başına iktidar olan AK Parti hükümetleri.
Kişi başına düşen milli gelirin 3 bin 500 dolarlardan 11 bin dolar seviyelerine yükseldiğini, savunma sanayisinde yerlilik oranının 85'lere ulaştığını günler.
"Artık savaş gemilerimizi, helikopter ve tanklarımızı, insansız hava araçlarımızı kendimiz yapıyoruz’’.
Geçmiş dönemde olsaydı bugün Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı, Libya’daki rolümüzden, mavi vatan doktrininden, Suriye operasyonlarında ambargolarla bizi durdurmaya çalışacaklardı. Denemediler mi? Elbette, ama başaramıyorlar..!
Türkiye'nin önünde ne askeri ne de ekonomik hiçbir ambargonun Türkiye'yi durdurmaya gücü yetmediği.
Bu manada halkın tek yürek olduğu bir ülke.
Devlet ve milletimizin bekası söz konusu olduğunda bizi durdurmaya hiç kimsenin gücü yetmez." Artık.
Türk birliğinin kurulma adımlarının atıldığı, hayal olan Turan birliğinin oluştuğu,
Somut olarak başarıldığı, otuz küsur senedir kangrene dönen Karabağ işgalinin sonlandırıldığı.
Pandemi belasıyla yüzleşen, Dünyaya yardım ulaştıran Türkiye’yi diz çöktüremediler.
Bu dik duruşa, taviz vermez yönetim anlayışı, bizi esir almak isteyen ecnebilerin ziyadesiyle zoruna gitti.
Muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için çabalayan ülkemizin ayağına çelme takmak, bu başarıları engellemek için 11 ilinde yapay deprem yapılıp, ekonomisini çökertip esir almak için uğraşan hainlere inat,
küllerinden yeşeren ülke/Türkiye..!
Ekonomik sıkıntılar geçici, ülke olarak üstesinden elbette geleceğiz.
Fazla değil, bir yıl tahammül edip başaracağız.
Kuruluşumuzun ikinci yüzyılını, Türkiye yüzyılı ilan eden devlet büyüklerimiz, ne kadar da doğru bir karar almışlar.
Geride bırakılan 20 yılda ülkede ulaşımdan sağlığa, ekonomiden bilim ve teknolojiye, sanayiden tarıma, çevreden turizme birçok alanda önemli adımlar atan AK Parti iktidarı, "Türkiye Yüzyılı" ile Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına dair yeni vizyonunu ortaya koydu.
Bu uğurda ’’durmak yok yola revan’’ İnşallah
Türkiye'ye karşı kurulan tuzakların hiçbir yere varamayacağını vurgulamak isterim.
Bilinmelidir ki;
Türkiye'yi eser siyaseti ile donatmaya, kadınlarımız, gençlerimiz ve her kesimden insanımız için daha güzel işlere imza atmaya Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde devam ediyoruz."
Selam ve Dua İle
Ne Zaman İnsan Oluruz
’’KÖHNE SİYASİ AKILDAN UZAKLAŞTIĞIMIZDA’’