Geçenlerde Kocaeli'de toplu ulaşım araçlarının birinde çarşaflı bir hanıma yapılan aşağılamayı Müslüman olarak ret ediyorum.

Yetmedi mi bu insanların, çarşafıyla, cübbesiyle, şalvarıyla, sakalıyla uğraşmanız.

Evrensel insan haklarından da mı haberiniz yoktur?

Kıyafet üzerinden birbirinizi kırmayın, kimsenin dinini de sorgulamayın.

Nasılsa Allah herkesi sorgulayacak..!

Ama kim ki Türk kimliği altında kendini gizliyor, bizde diyoruz ki; asıl kimlikleri onlara verilmeli, ifşaa edilmelidir.

Biz biliyoruz sizde onlardansınız.!

Kimsenin kıyafeti de, ibadeti de kimseyi ilgilendirmez.

Bu alanları kaşıyanlar, bizden olmayanlardır.

Kriptolar acilen bulunsun..!

Adamlar, laiklik diye tutturmuş, daha ne olduğunu kendileri bilmiyor, acınacak bir durum.

İnsanın içinden; İşiniz İslam düşmanlığı, kahrolası melunlar bitmediniz bir türlü diyesi gelmiyor desem, inanın çok da yalan olurdu.

Kuran'ı Kerim'de örtün diyor hatların belli olmayacak şekilde diyor, insanlar tercihlerini aile örf, adet, geleneğine ve yaşadığı ülke kültürüne göre belirlemektedir.

Çarşaf giyen peçe takan, kendi inandığı kültürünü yansıtmaktadır.

Bu durum bizi ve toplumda yaşayanları ilgilendirmemektedir.

Siz dilediğiniz çıplaklıkla gezerken,

Bizim dinimiz gereği itiraz etmemiz gerekirken biz bir şey diyor muyuz?

Bunun böyle olması, insanların kıyafeti üzerinden ayrıştırılması manası taşımamaktadır.

Senin dinin sana, benim dinim bana misali, görmezden geliyoruz.

Söylemde özgürlük, fiilde baskı sizin gibi aydınlara hiçte yakışmıyor.

Bu ülkede çıplak gezenlerin, aykırı giyenlerin özgürlüğü kadar inanların özgürlüğü neden olmasın, durup dururken toplumdaki insanların giyimi üzerinden baskı kurmak, ötekileştirmek neyin nesidir?

Siz hangi akla hizmet ediyorsunuz? Asıl amacınız nedir?

Çarşafı Müslüman giyince sorun, Hristiyan rahibe giyince normal.

Yahudi giymesi normal, ama sen Müslümansın sana yasak..!

Savunduğunuz laiklikte bile olmayan uygulamaları, toplu taşıma araçlarında çarşaflıya yapılması manidar ve bayağılıktır.

Toplumu kıyafet üzerinden ayrıştırmaya çalışmanın manası yoktur.

Toplumun sinir uçlarıyla oynayıp, halkı ayrıştırmaktan vaz geçilmelidir.

Geçmiş tecrübelerimiz, bu ayrıştırmaların ülkede nelere mal olduğunu, tekrardan hatırlamanızı tavsiye ediyorum.

Ekonomik sıkıntılarla cebelleşen halk, parlamaya, olay çıkarmaya hazır olduğu bir iklimdeyken, birilerinin ekmeğine yağ sürmenin, kargaşaya zemin oluşturmanın manası yoktur.

Toplumsal tepkilere neden olan davranış sergileyenlerin, kamusal alandan biran önce izole edilmesi gerekmektedir.

Bize hükümet edenlerin bu hassasiyetleri gözetmesi, acilen önlem alması elzemdir.

Hatırlayınız, Osmanlı'nın en münevverleri, imanlı gençleri Çanakkale’ye koştular ve çoğu orada şehit oldular.

Bu Levantenler meydanı boş bulup ülke yönetimine el koydular, ayrıca hala muktedirler.!

Sayın Cumhurbaşkanı 'kim kimdir açıklayacağız' demesine rağmen hala bunları açıklamadı.

Bu öz güvenle, hala bu ülkenin sahibi biziz, siz kimsiniz.!

Demeye devam eden bu güruha sanırım bir süre daha katlanmaya devam edeceğiz.

Bir an önce bu ülkedeki; ismi Türk olan, nüfus kâğıdın da dini İslam yazan ve ikisi de olmayanların açıklanması, ifşa edilmesi, kimin kim olduğunun bilinmesi gerekmektedir.

Bu durum onlarında iyiliğine sebep olacaktır.

İkiyüzlü yaşamdan, aidiyet hissetmedikleri dinden, kültürden kurtulmaları sağlanacaktır.

Cumhuriyetin ilanından sonra kanunla kimlik sahibi olduğu iddia edilen 210 bin Yahudi’nin, 790 bin Ermeni’nin, bu gün ki soplarıyla uğraşmaktan bu halk bıktı, usandı artık.

Her ne kadar Türkiye Cumhuriyetinin dini yoksa bile, bu coğrafyada yaşayanların çoğunluğu Müslümandır,

Bu halk,

Dini vecibelerini yerine getirmese bile, İslami olgulara saldırmaz, aşağılamaz.

Lakin;

Üzülerek ifade ediyorum ki;

Bu kriptolar, Müslüman kimliği altında, İslam ahlakını, halkın kutsalını bozmaktan geri durmuyorlar.

Selam ve Dua İle

Ne Zaman İnsan Oluruz

’’farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu anladığımızda’’