Mevsimler kısaca yaz ve kış diye ikiye ayrılır. Tabiatı yaratan ve yöneten Allah teâlâdır. Bunun aksini söyleyen ve inanan şirk günahına yuvarlanmıştır. Şirk günahı insanın işleyebileceği en büyük günahtır. Birçok insan bu günahın ne olduğunu bilmediğinden dolayı imanlarını muhafaza etmekte zorlanmaktadırlar. Kur’anın her suresi tevhidi öğretmektedir. Bu surelerden biri de Kureyş suresidir. Surenin ikinci ayetinde buyrulur ki; “Kış ve yaz kendilerini seyr-ü seferde esenliğe (ve garantiye) kavuşturduğundan dolayı”
Her mevsimin bir şükrü vardır. Şükürde sabır işidir. Zaten sabır ve şükür, gece ve gündüz gibi birbirini tamamlamaktadırlar. Yazımıza bir hatırayla devam edeyim. Ramazan ayında umreye gitmiştim. İftar saatinde Kâbe’nin karşısında ezanı bekliyoruz. İnsanlar zikir, dua ve tilavet ile meşguldüler. Ezan okundu ve naylon üzerine açılan uzunca bir sofrada zemzem, hurma, ekmek, yoğurt, küçük fincanla kahve veya çay ikramı takriben hepsi on dakika zaman aldı. Sofra toplandı ve kamet getirildi. İmam efendi ise namazın bir rekâtında “Kureyş” suresini okudu. İlk defa bir şeyin farkına vardım. Surede “kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve her çeşit korkudan emin kılan şu evin rabbine kulluk etsinler” ayeti okununca şunu hatırladım. Az önce açtık, bizi doyurdu ve şimdi de tam Kâbe’nin de karşısında bu ayeti dinlemek ayrı bir marifete vesile oldu.
İnsanların ibadet yapması için iki esas önemlidir. Gıda ve güvenlik diyebiliriz. İbrahim peygamberinde duasında bu husus dikkat çekmektedir. Bakara suresi ﴾126﴿ İbrâhim, "Rabbim! Burayı güvenli bir şehir yap, halkından Allah’a ve âhiret gününe inananları da çeşitli ürünlerle rızıklandır" diye dua etmişti.”
Bir ülkenin güvenliği şirke bulaşmamış ve iktisadi darlık görmemesidir. Şirk toplumları güven tesis edemez. En’am suresi: ﴾82﴿ “İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.” Sahih kaynaklarda nakledilen bir rivayete göre bu âyet geldiğinde müslümanlar, hayat boyunca zulümden uzak durmanın kendileri için mümkün olmadığını düşünerek telâşa kapılmışlar; bunun üzerine Resûlullah âyete şu şekilde açıklık getirmiştir: “Bu sizin düşündüğünüz zulüm değildir. Burada Lokmân’ın oğluna hitaben söylediği “Sevgili oğlum! Allah’a ortak koşma; çünkü O’na ortak koşmak kesinlikle çok büyük bir haksızlıktır” (Lokmân 31/13) meâlindeki âyette geçen zulüm kastedilmiştir” (Buhârî, “Enbiyâ”, 41). Hz. Peygamber de “Allah’ın kulları üzerindeki hakkı O’na kulluk edip hiçbir şeyi kendisine ortak koşmamaktır” (Buhârî, “Tevhîd”, 1; Müslim, “Îmân”, 48-51) buyurmuştur.
Mevsimler değiştikçe kulluk heyecanı ve neşesi artmalıdır. Hayatın her mevsimi güzeldir. Birbirini tamamlayıcıdır. Bu sureyi okuyarak kış ve yaz mevsimlerinin hayatımıza katkısını sağlayan bu mevsimleri yaratan Allah’tır. Çok söze ihtiyaç yoktur. Yaz ve kış Kâbe’nin Rabbine kulluk edilmelidir.
Kureyş suresi ayetleri; Kureyş’in güvenliğini, onların kış ve yaz yolculuklarında güvenliğini sağlamak için (Allah lutuflarda bulundu). ﴾Onlar da kendilerini besleyip açlıklarını gideren ve her çeşit korkudan emin kılan şu evin rabbine kulluk etsinler.