Sakarya Büyükşehir Belediye Olağanüstü toplanan meclis toplantısında Başkan Ekrem Yüce’ye 100 milyon kredi çekebilmesi için yetki verildi.
Yüce “ Bu sezonu boş geçirmeyelim ve ihtiyaç duyulan hizmetleri yerine getirelim istiyoruz” bu gerekçe ile borçlanma yetkisi aldı.
Yüce’nin konuşmasının en ilginç yanı ise deprem döneminden kalan borçların kesiliyor olması ve ilginçtir ki deprem borçlarının Kocaeli’de Belediye paylarından kesilmiyor olması.
Her ay 6 milyon bedel Belediye paylarından ödeniyormuş, böylesi vahim bir haksızlığın bugüne kadar çözülememiş olması anlaşılır bir durum değil, daha da önemlisi hiçbir dönem gündemi meşgul etmeyiş olmasıdır.
Bir başka efsanemiz ise Vergi iadelerinden kaynaklanan Belediye paylarının düşüklüğü, bu konuya dair bilgisi olmayan kalmamıştır sanırım.
Özellikle son dönemlerde Yüce bu konuyu her platformda dile getiriyor, bu hususta girişimlerde bulunuyor. Şu ana kadar kat edilmiş yol yok, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere mağduriyetimizden haberdar olmayan yok, sonuç ise ortada!
2002 AKP iktidarı ve geçen 18 yıl Belediye gelirlerinin düzenlenme sorunu bir türlü çözülemiyor. Düşük bütçeyle yatırım gerçekleştirememe her dönemin mazereti ve borçlanma hususunda da en borçlu Belediyeler ünvanında öncülüğü kimseye bırakmıyoruz.
Kararlı bir iradenin ortaya koyulmasında yaşadığımız eksikliği, bu iki temel meselede de yaşıyoruz.
Oysa ki AKP her seçimde ülke ortalaması üzerinde destekler bulmakta, bir türlüde bulduğu desteğin karşılığını vermedi, vermeyecekte.
Hiç değilse Belediye paylarının düşüklüğüne yol açan Vergi iade konusu çözülür mü diye beklenti oluşturdu başkan Yüce, seçildiği ilk günlerden itibaren takipçi oldu ve bu hususta umut verici sözler sarf etti.
Geldiğimiz nokta ise çok açık; ihtiyaç duyulan hizmetleri sunabilmek için yeniden borçlanma yetkisi almak.
Var olan borçların üzerine yeni borçlar yüklemek ve bir müddet sonra borçların ödemesini sağlamayacak bir boyuta ulaşmak. Yakın gelecekte bizi bekleyen gerçek maalesef tam da bu.
Belediye bütçesinin durumu bu halde iken ne “nostaljik tramvay” ne de hafif raylı sistem konuşulabilir. Yapılması gereken proje üretmek değil bütçe düzenlemek.
Babaoğlu “istifa ederim”
Geçtiğimiz aylarda Hendek’te içme suyunda yaşanan koku sonrasında Babaoğlu’nun yaptığı açıklamadan inciğini belirtiyor başkan Yüce “ Bir gün önce belediye başkanımızla görüşmüş, sarılıp ayrılmıştık. Bir gün sonra başkan çıkmış derenin kenarında açıklama yapıyor. Bir attılar bana videoyu, şaşırdım kaldım resmen. O sözlerinizle incittiniz beni.”
Yüce’nin sözleri üzerine Turgut Babaoğlu “Sizi incitecek bir söz varsa ben görevimde istifa ederim” her iki başkanın meclis toplantısı esnasında yaşadıkları diyalog.
Babaoğlu sorumluluk alanını karıştırmış, pek tabii Büyükşehir Belediye Başkanıyla nezaket içerisinde ilişkisi olmalı ancak istifa adresi ve sorumluluk adresi Yüce değil, Hendek’te yaşayan yurttaşlarımız.
Hendek yurttaşını incitiyorsanız istifa etmeyi düşünün. Belediye başkanı olmanızı Yüce değil, Hendekli seçmen sağladı.