SGK Kavşak çalışması ve bölgenin düzenlemesi önemli proje idi, bunu da her fırsatta dile getirdik. Projeye ilgi taşıyacağı yük ve sağlayacağı fayda üzerindendir, Büyükşehir çapında proje üretimi için fazlaca abartıya da gerek yok.
Son dönemlerde çap olarak ta içerik olarak ta bu tarz projelerle karşılaşmadığımız için, gözümüzde büyüyor olmasına yol açıyor.
9 Ekim 2020 tarihinde temel atma töreni ile çalışmalar başladı, ihale bitim süresine ilişkin bilgiye ulaşamadım ancak çalışmalar ağır aksak ilerliyor.
Ne zaman bitirileceğini kestirmekte pek mümkün gözükmüyor.
Şehir içi trafiği ve özellikle şehir giriş güzergâhları düzenlenmeli. Mevcut yükü taşıyacak kapasiteye sahip olmadığımız gibi estetikten uzak görüntülerden de kurtulmalıyız.
Yeni Atatürk stadından köprülü kavşak ile D-100 ulaşacak oradan da yeni Kuzey Marmara Otoyoluna ulaşımı sağlayacak, yeni şehir girişi düzenleneceği bilgisi paylaşılmıştı.
Akıbetine ilişkin bilgiye sahip değiliz, geçen dönemin dillendirilen projesiydi.
Şehir içi trafiğin temelini oluşturacak önemi olan her iki proje bitirilmeli ve bir an evvel kullanıma sunulmalı.
Ve hepsinden önemlisi bunları yapmayı başarırsanız kim bilir belki bu durum sizi raylı sisteme zorunlu kılar ki şehir içi trafiğinin tek çözüm adresi ve gelişmişliğin simgesidir raylı sistem.
Bu konuya ilişkin bitmek tükenmek bilmeyen ısrarımızın da nedenidir, tek çözüm adresi olan raylı sistem ve sağlayacağı fayda.
Bir türlü ikna edemedik ya da inandıramadık sizleri.
Günü kurtarmak adına ortaya çıkıyor, proje görseli hatta belirlenmiş güzergâhlar paylaşıyorsunuz, sonrasında küllenmeye terk edilen arşivleri süsleyen diğer taahhütlerinizden biri haline dönüyor.
Biz size alıştık sizde bize alıştınız, taahhüt edecek yapmayacaksınız bizde yapmayacağınızı bildiğimiz halde ısrara devam edeceğiz.
Bu döngü böyle devam edecek, taraflardan biri mahcubiyet yaşayacak umudu olur mu diye en sade hali ile beklenti taşımak şimdilik payımıza düşen.
Ya başladığınızı projeleri vaktinde bitiremiyorsunuz Topça köprülü kavşağı örneğinde olduğu gibi ya da bir türlü başlamıyorsunuz.
Sarf ettiğiniz söz ile kalıyorsunuz, raylı sistem, AFA Kültür merkezi ve benzeri taahhütleriniz gibi…
Adına proje dediğiniz dikkate değer olmayacak işler ile enerjinizi ve sürekli şikâyet ettiğiniz kısıtlı bütçeleri harcıyorsunuz.
Ki her sıkıştığınız da sığındığınız kısıtlı bütçe, ihracata bağlı kesilen vergi payımız ve bu sorunun çözümüne ilişkin bilmem kaçıncı sözünüz.
Bunu yaparken de hangi kriterle hareket ettiğiniz belli değil.
Şehrin tüm meydanlarını büfe ve marketlerle dolduruyorsunuz.
Üreticiyi desteklemekten uzak, estetikten yoksun ben yaptım oldu anlayışından öte geçmeyen anlamsız tavır!!
Anlam verilemeyen küçük yatırımlarınız da sonuç ve fayda odaklı değil, taşıdığınız beklentiyi de anlamak mümkün değil.
Şehre aynı pencereden bakmadığımız kesin, bize sorun olan size olmuyor, önceliklerimiz farklı, biz yaşadığımız şehrin yaşanılır kılınması arzusunu taşırken siz günü kurtarma telaşındasınız.
Her sokak doğal otopark haline dönmüş, daraltılmış cadde ve sokak araları. Raylı sistemle özendirilecek toplu taşıma sorunu çözecek ancak bunu sizin görme olanağınız yok.
Köstebek yuvası sokaklar yağan yağmur ve trafik terörü.
Birikmiş suyun ıslattığı yaya, araç sürücüsünü mü ya da dikkatli olmayan yayayı mı suçlu kılıyor.
Bu tartışmanın tek haklı tarafı yerel yönetim temsilcileri…!
İktidarın dilinden düşürmediği eski Türkiye manzaraları ve yakamızdan düşmeyen talihsizliğimiz. “Nerden-nereye“ diye kulaklarımızı tırmalayan naralar bu sıradan sorunun çözümünde önümüze çıkmıyor.
Tüm bu yapılamayanlardır ki bizi Marmara bölgesinin en geri ili yapan, raylı sistemi olmayan tek Büyükşehir belediyesi olma özelliğimiz.