Sosyal basında, diğer bir ifade ile sanal alemde veya dijital ortamlarda yazı yazmanın, yorum yapmanın, görüş, öneri, tenkit veya teklif yapma adap, edep ve şeklinin, yazılı veya görsel basında ya da yüz yüze yapılan görüşmelerden farkı yoktur, olmamalıdır.
Yüz yüze de sorumluluk ve vebal ne ise, sanal alemde de o kadardır.
Maalesef sosyal basın mecralarında olması gereken adap ve edepten, vahim diyebileceğimiz düzeyde yoksun bulunmaktayız.
Yine maalesef, bu mecralardan bulunanların adap ve edep yoksunluğu, yelpazenin her kesiminde birbirini aratmayacak düzeyde olup, birbirlerinden farkları bulunmamaktadır.
Oysa insan olmanın, hele hele insan olmanın bir üst mertebesi, kemali olan Müslüman olmanın, her zemin ve mecrada olduğu gibi burada da farklı olması, farkı fark ettirmesi gerekir.
Geçmişte de bu konuda makaleler yazdığımı hatta sosyal basında defalarca uyarılar yaptığımı, defalarca uyarmama rağmen sırf bu menfi dili kullandıkları için onlarca eski dost ve arkadaşımı sayfamdan uzaklaştırdığımı, birçoğu ile kaba, edepsiz, ahlaksız ve cehalet abidesi tavırları nedeniyle ilişkileri de kestiğimi belirtmek isterim.
Sosyal basında hala devam eden bu gayriinsani ve gayri İslami CAHİL, YOBAZ VE SAPKIN DİL ile ilgili yeni bir makale yazmayı düşünürken, kardeşimiz, aynı zamanda Sakarya belediyesinden mesai arkadaşımız ve İlahiyat erbabı da olan Doğan Dağ’ın sosyal basında bu konu ile ilgili meramımı dile getiren paylaşımını görünce, köşeme almaya karar verdim.
“Sanal Âlemde Edebi Muhafaza, Bir Yazışma Medeniyeti Manifestosu!” başlığı altında, altına imza attığımız, “yazmamız gerekirse bunu yazardık” diyebileceğimiz, yazıya hiç dokunmadan ve olduğu gibi aktardığım izah ve önerileri:
“Değerli Kardeşlerim,
Geçtiğimiz günlerde yaşadığım, bir yazışma ile yaşadığım hayal kırıklığı üzerine bu düşüncelerimi paylaşmak ihtiyacı hissettim!
Değerli arkadaşlarım:
İletişim araçlarının çeşitlenmesiyle birlikte, sanal ortamda kurduğumuz diyaloglar hayatımızın önemli bir parçası haline geldi.
Ancak bu yeni iletişim mecrasında, atalarımızın asırlarca parıldattığı ahlâk ve edep kurallarına uymak, her zamankinden daha mühim bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır.
Zira, sanal âlemde kurulan münasebetler, bazen yüz yüze görüşmelerden daha kalıcı ve etkili olabilmektedir. Ve aslında sanal faaliyetler de gerçek yaşamda yaptığımız davranışlardan ahlaki ve hukuki olarak aynı niteliktedir.
Bu nedenle, WhatsApp haberleşmeleri ve sosyal medya diyaloglarında dikkat etmemiz gereken bazı hususlara değinmek isterim:
ÖZ VE ANLAŞILIR İLETİŞİM
Her Müslüman, söz ve davranışlarında İslâm ahlâkının güzelliğini yansıtmakla mükelleftir. Bu, sanal âlemde de böyledir. Yalan, gıybet, iftira gibi kötü huylardan uzak durmak, her müminin vazifesidir. Ayrıca, din kardeşlerimize karşı nazik ve saygılı olmak, onlara güzel sözler söylemek de İslâm ahlâkının bir gereğidir.
TÜRK KÜLTÜRÜNÜN İZLERİNİ TAŞIMAK
Türk milleti, asırlar boyunca adab-ı muaşerete(görgü kuralları) büyük önem vermiştir. Büyüklerimize saygı, küçüklerimize şefkat göstermek, sözümüzü tutmak, emanete hıyanet etmemek gibi güzel hasletler, Türk geleneklerinin birer yansımasıdır. Sanal âlemde de bu geleneklere bağlı kalmak, medeniyetimizin bir nişanesidir.
NEZAKET VE ZERAFETİ KUŞANMAK
Asalet ve zarafet, her insanın sahip olması gereken güzel vasıflardır. Bu vasıflar, konuşmamızda, davranışlarımızda ve hatta sanal âlemdeki yazışmalarımızda bile kendini göstermelidir. Kaba ve kırıcı sözlerden kaçınmak, nazik ve saygılı bir üslup kullanmak, asaletimizin bir gereğidir.
DENGELİ VE MAKUL OLMAK
Her işte olduğu gibi, iletişimde de dengeli ve makul olmak önemlidir. Aşırıya kaçmaktan, lüzumsuz sözler söylemekten kaçınmak gerekir. Muhatabımızın zamanını ve dikkatini de hesaba katarak, öz ve anlaşılır bir şekilde konuşmak, dengeli olmanın bir işaretidir.
MUHATABA DEĞER VERMEK
Her insan, değer verilmek ve dinlenilmek ister. Bu nedenle, muhatabımızın sözünü kesmemek, ona değer verdiğimizi göstermenin bir yoludur. Ayrıca, sorularına cevap vermek, düşüncelerini anlamaya çalışmak da muhatabımızı önemsemek demektir.
SEVİYELİ VE KEYİFLİ İLETİŞİM
İletişimde seviyeyi korumak, her zaman önemlidir. Kaba ve argo sözlerden kaçınmak, saygılı bir dil kullanmak, seviyeli bir iletişimin temelidir. Aynı zamanda, iletişimimizi keyifli hale getirmek de önemlidir. Espri ve nükte ile süslenmiş, samimi bir sohbet, muhatabımızla aramızdaki bağı güçlendirir.
DOĞRRU VE GÜVENİLİR BİLGİ PAYLAŞMAK
Sanal âlemde paylaştığımız bilgiler, doğru ve güvenilir olmalıdır. Yalan ve yanlış bilgiler yaymak, hem dinen hem de ahlâken doğru değildir. Bu nedenle, her zaman doğru bilgi paylaşmaya özen göstermeliyiz.
KIRICI OLMAMAK
Her insanın farklı düşünceleri olabilir. Bu nedenle, farklı düşüncelere saygı göstermek, kırıcı olmamak önemlidir. Eleştirilerimizi yapıcı bir şekilde ifade etmek, muhatabımızı incitmeden düşüncelerimizi paylaşmak, medeni bir davranış biçimidir.
CEVAP VERME NEZAKETİ
Bazen yoğunluğumuzdan dolayı, mesajlara hemen cevap veremeyebiliriz. Ancak, en kısa zamanda cevap vermek, muhatabımıza değer verdiğimizi göstermenin bir yoludur. Cevap vermemek, muhatabımızı önemsemediğimiz anlamına gelebilir.
BİLGECE YAZILAR YAZMAK VE PAYLAŞMAK
Sanal âlemde yazdığımız ve paylaştığımız yazılar, düşüncelerimizin bir yansımasıdır. Bu nedenle, bilgece, anlamlı ve faydalı yazılar yazmaya özen göstermeliyiz. Boş ve lüzumsuz yazılar yazmak, zaman kaybına neden olabilir.
Hulasa-i Kelam olarak;
Değerli Kardeşlerim,
Sanal âlemde kurduğumuz iletişimlerde, yukarıda saydığımız hususlara dikkat ederek, hem kendimize hem de muhataplarımıza karşı saygılı olmalıyız. Unutmayalım ki, sözlerimiz ve davranışlarımız, kişiliğimizin bir aynasıdır. Bu nedenle, her zaman güzel ahlâkı yansıtacak üslup ve iletisim hassasiyetinde olarak medeniyetimizin değerlerini yaşayıp, yaşatmalıyız.”