Dün bu sütunlarda Ada trenine yönelik düşüncelerimize yer verdik…
Ardından SASTOP eş başkanları Yusuf Mahmutoğlu ve Av. Önder Döker ile konuştuk…
Ada treni, bugün gazetemizin manşetinde yer alan haberde olduğu gibi 1 Nisan’dan itibaren Mithatpaşa-Pendik arasında tarifeli seferlere başlayacak...
Diyebiliriz ki, hiç yoktan iyidir…
Ancak beraberinde pek çok sıkıntı getirecek…
Şöyle ki; Gar, şehrin dört bir yanından gelen yolcuları taşıyan araçların varış noktası…
İstenen; Vatandaş elinde valizi, yanında çoluk çocuğu ile merkez garda hazır bekleyen trene binerek İstanbul’a gitsin...
Ama öyle değil!
1 Nisan’da Ada treni, Mithatpaşa-Pendik arasında devreye girecek…
Trene binmek için vatandaş için bir yeni araç ihtiyacı doğuyor ki, Mithatpaşa’ya gidebilsin…
Bu son derece masraflı ve çileli olur...
Zira minibüslerin Mithatpaşa Garı’na en yakın indirme noktası, bir kilometre mesafede…
Engellisi, yaşlısı ile halkı böyle sıkıntılı bir ikinci vasıtaya mahkum etmek, ne derece doğrudur!
O nedenle Mithatpaşa-Pendik arası işleyecek Ada ekspresine olumlu gözle bakmak, bu şartlarda mümkün değil sanırım…
Hizmet, bu haliyle verimli olmadığı gibi kârlı da değildir kurum adına…
Büyükşehir Belediyesi halkın talepleri doğrultusunda yaklaşırsa, TCDD Taşımacılık A.Ş’ye sorun çözülebilir...
Aksi halde hizmet ölü doğar.
SASTOP bütün bunların hesabını yaparak çıkıyor yola…
Yerin altına inmek, TCDD Taşımacılık A.Ş’nin işine gelmiyor.
Sebep; yüksek maliyet!
Burada iş, Sakaryalı parlamenterlere düşüyor...
Gar-Mithatpaşa arasındaki tren yolunun yer altına alınmasının maliyeti nedir, karşılanamaz mı!
Milletin vekilleri oy aldığı kente hizmet vermek istiyorsa, Büyükşehir Belediyesi’ni yalnız bırakmayıp hizmetin bir an evvel gerçekleşmesi adına ilgili kurum ve kuruluşları zorlamalıdır…
Buna rağmen imkansızlık çıkarsa ortaya, o zaman da TCDD Taşımacılık A.Ş’nin önerisinde buluşmak adına tarafları bir araya getirmenin yolları aranmalıdır...
“1 Nisan’da tren merkezden kalkmadıkça derde derman olunmayacağını” işin içerisindeki teknik ekip de söylüyor.
Öyleyse aklın yolu birdir, “B planı” üzerinde kafa yorulmalıdır…
Öyle ya da böyle bu büyük hizmet, anlaşılan belediyenin boyunu aşıyor…
Tedirginlik sanırım ondan…
Milletin vekilleri bu sıkıntıyı ortadan kaldıracak yaklaşımları ile halktan aldıkları oyları helâl ettirecekler, aksi halde işleri zor!
Eğer onlar bu önemli konuda kendilerinden bekleneni yerine getirmezse, baştan beri bu işe görül veren çalışmalarıyla 40 bini aşan imza toplayan SASTOP’un hedefinde Ankara var.
Randevu talepleri Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a iletilmiş, bu şehrin “olmazsa olmazı haline dönüşen Ada Ekspresi’ni” bir şekilde Gar’dan hareket ettirmek için yola koyulmaları an meselesi…
Sanırım Zeki Başkan halkın taleplerine kayıtsız kalmaz…
Zira onun hedefinde de önemli bir yeri vardır, Ada ekspresinin…
Şehrin dört bir köşesine yaydığı yatırımları taçlandırmak da ancak böyle bir hizmetle gerçekleşir, sanırım…
