Herhangi bir 'çirkinlik' karşısında, 'güzel davranış' olarak kâfirlerin ileri gelenleri'nin davranışlarını örnek gösterenleri şiddet ve öfke ile kınıyorum. Söz konusu ‘Müslüman Kimlikli’ insanların, İslam Tarihi’nden verilecekleri örnekler bitti mi? Davranış, ‘Müslüman’ bir insana hiç yakışıyor mu? Kimliğinizi bırakırsanız, size saygı duyarım.
Bir dost yazmış: Biliyorum o insanları... (Bazı insanları) Her yönden hayran olduklarını çok takdir ettiklerini söylerler, (onları ‘idol’ kabul ederler), ama zihinlerindeki putlarına baltalarınızı doğrultuverseniz hemen düşman kesilirler... Çok kafaya takmamak lâzım onları... Çünkü bugün övdüklerini, yarın kolaylıkla yermeye, bugün sövdüklerini de yarın göklere çıkarmaya yatkın sorunlu kişiliklerdir...
Hani diyorum; bir an aklıma geldi de... Meşum 28 Şubat döneminde tüm askeri birliklerin dışarıdan görünür yerlerine şöyle tabelalar asılmıştı: ORDUYA SADAKAT ŞEREFİMİZDİR! Yani? Sadakat göstermeyen şerefsizdir... Yahu, bu ordu kimin ki? Milletin ordusu değil mi? Niye? Ordu millete sadakat gösterecekken, millet orduya sadakat göstersin? Bu tabela çok yerden kaldırıldı. Acaba, ülkemde hâlen duran, kaldırılmayan askeri birlik var mı, bilmiyorum.
Bir dostun tavsiyesi üzerine: Bundan sonra [yeni bir fetvaya (!) göre] tüm ölüleri (özellikle kâfirleri) ‘hayırla’ yâd edeceğiz. Müslümanlar zaten ‘iyi’, onları yani iyileri, anmaya zaten gerek yok… Milyonlarca insanın kanına giren Stalin’i, Mao’yu, Neron’u, tarihteki bütün insan kasaplarını, zalimleri, firavunları, Ebu cehilleri, Allah’ın Kuran’da lânetlediklerini, İslam ve insan düşmanlarını ‘hayırla yâd etmek’ şart! Bunlar kötü, ama olsun! İyiler, zaten iyi! Onları anmak bile gerekmez! Ne yapıp yapın tarihteki (gebermiş) kötüleri bulun ve onları hayırla yâd edin…
Kuru inat adına yanlışı savunmak ne kötü... Demirel hayatta iken ‘imam hatip liseleri’ni açtığı için çok eleştirilmiş. Eee? Onun için çok iyi bir insanmış. Müslümanların bir kısmının onu kötülemelerinin anlamı yokmuş! En sağlam belge ve en sahih söz söyleyenler solculardır. Onlar suçlamışlarsa, suçlanan ‘doğru’ yoldadır. Müslümanların bir kısmına bakmayın onlar zaten yalama oldu. Müslümanların bir kısmı, ‘Allah bir’ dese bile inanmayın… Solcuların dedikleri doğrudur. Birilerini düşmanlık ve inat uğruna, konuştukça bataklığa daha fazla saplanmak yerine, biraz susulsa acaba kötü mü olur?
Bir vaka: Hangi yayın organında veya dergide bir önemli kişi, sürekli olarak kapak konusu oluyorsa, sık sık fotoğrafları yayınlanıyorsa, onu yapanlardan hep şüphelenmişimdir. Bunun arkasında hep bir bit yeniği aramışımdır. Yıllarca önce (bugün 419.ncusu yayınladığım) haftalık yazlarımı kendilerinin de yayınlamaları hususunda bir dergi yöneticisinden teklif aldım ve kabul ettim. Yayınlandıkça dergiyi bana da gönderdiler. Her gelen nüsha kapağında ya Atatürk ya da bir başka önemli kişinin resmi veya vecizesi yayınlanıyor. O dergide onlarca yazım yayınlandı ve bir ara gönderilmez oldu. Araştırdım. Ne bulsam iyi? Kapağında kocaman bir Atatürk portresi olan sayıda benim iki yazım yayınlanmış. Biri benim adımla, diğeri benden izin isteyen yöneticinin bizzat kendi adıyla… Kendi adıyla yayınlanan yazımın başlığı ‘HIRSIZİSTAN ÜLKESİ…’.
Öfff…
Şimdi gel de haklı olduğuna sevin.
Adam benim yazımı ‘kendi yazısı gibi’ yayınlıyor…
Ve (sakın ha, sesini çıkarma der gibi) derginin kapağında ATATÜRK resmi…
Şimdi söyler misiniz bana:
Şüphelerimde haksız mıyım?