Sapanca bu şehrin olduğu gibi ülkenin de gözbebeği ve simgesi, doğa harikası turizm cennetinin adresi. Son yıllarda plansız büyüme yaşamış olsa da, tahrip edilen doğası ve hoyratça yapılaşma olmasına karşın, direnmeye devam ediyor. Yaşadığı talihsiz serüven uzunca yıllara dayanmakta. Yukarıdan aşağıya, yani dağlardan başlayarak aşağıya doğru yok edilmekte. Gölün yaşadığı tüm olumsuzluklar, su fabrikaları ile başlayan ve hemen gölün dibinde kurulan tesislerin verdiği zarar. Kontrolsüz bir durum vardı, birçok kez Sapanca Göl koruma mevzuat düzenlemeleri ve çalışmaları yürütüldü. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği döneminde Mustafa İşsen, önemli sayılabilecek çalışmalar yürüttü. Çok daha gerilerde Ersin Taranoğlu’nun çalışmaları vardı, tüm kaygı başta Sapanca Gölü olmak üzere doğanın korunmasıydı. Yıllar öncesinden bugünler görüldü ancak tedbir alma hususunda aynı duyarlılık gösterilemedi. Son yılların yoğunluğu ise bungalov turizminde yaşanmakta, kızılca kıyamet kopartılıyor haklı olarak. Ancak dünü yok sayarak tüm günah ve sorumluluğu bugünün turizmcilerine yıkmak en hafif haliyle insaf sınırlarını zorlamak olur. Bugünün yöneticileri üzerinden kampanya yürütmekte aynı sonuçları doğurur. Sapanca Belediye Başkanı Arda Şahin, tecrübe ve birikime sahip. 2014 yılından itibaren aktif bir şekilde sürecin içerisinde, 2019 yılında seçildiği meclis üyeliğiyle birlikte her sorunu yerinde yaşayarak tecrübe etmiş bir isim. Sorunun varlığını bildiği gibi çözüme dair yol haritasına da sahip. Teleferik meselesini, meclis üyeliği döneminde yapımına itiraz eden ve bu hususta düzenlenen eylemlerin içerisinde bizzat yer alan isimdi. O günlere ilişkin paylaşılan fotoğraf karelerine yer verilmekte. O günlerden bugünlere ortaya çıkan tek fark teleferiğin yapılması, eksikliklerine rağmen hizmete sokulmuş olması. Şahin, göreve seçildiğinin ilk günlerinde öncesini de çok iyi bildiği ve eksiklikleri olan tesisin çalışmasına izin vermedi. Eksikliklerin tamamlanması süresi verilerek, ek protokol düzenlenerek tekrar kullanıma sokulması izni verildi. İlk aldığı kararda yani çalışma izninin durdurulması ve ardından eksikliklerin tamamlamasını takiben verilen çalışma izni de mevzuata uygun. Kamu menfaati düşünülerek alınan kararlar. En önemlisi oldu/bitti kabilinde alınan kararlar asla değil.
Arda Şahin, Sapanca gerçekliği içerisinde ve ortak akıl ile sorunların çözülebileceğini düşünmekte. Büyükşehir Belediyesi ile yürütülecek ortak çalışma ile sonuç alınabileceğini inanmakta, bu benim tespit ve kanaatim. Bungalov sorununun çözüm yolu da Büyükşehir Belediye ile yürütülecek ortak çalışmayla mümkün olacağı, doğa tahribatının önüne geçmek, su fabrikalarının Göle verdiği zararında önüne geçmek ancak Büyükşehir Belediye ile yapılacak eşgüdüm ile mümkün olabileceğini bilmekte. Doğrusu, kuşkusuz ki bunu bilebilecek tecrübe ve birikime sahip. Sapanca Gölü yalnızca Sapancalıların sorunu olmanın hatta yalnızca bu şehrin sorunu olmanın çok ötesinde bir yerde öneme sahip. Bakanlık düzeyinde koruma mevzuat çalışmaları yürütülmüş, özel bölge diye tanımlanmış turizm cennetimiz. Onun içindir ki Sapanca ile ilgile yapılacak olan çalışmalar “kılı kırk yararak” yapılmalı. Yol yapmak, otopark yapmak bile ortak aklın ürünü olmalı… Kavganın ortasında bırakmanın kimseye faydası olmadığı gibi, Sapanca’nın geleceğine çok daha büyük zararlar verecektir.