Tarihinde ve şehrimizde ilk maçına çıkan Sakaryaspor’un formasını giyen ve kazanılan tek golünü hazırlayan eski bir futbolcusu olarak, hep ama hep ilgi alanım içerisine giren yeşil siyahlı ekibin karşılaşmaları bana, aradan yıllar geçse de aynı heyecanı yaşatır…
Bir üst lige çıkmayı hedefleyen yeşil siyahlı on bir, bu sezona iki galibiyet ve iki mağlubiyetle başladı…
Bilinir ki bu şehir, yeşil siyahlı ekibe vurgundur…
O nedenle her maçını tıpkı 1965 ruhuyla izler, aynı heyecanı duyar ve ister ki hep takım galip gelsin…
İşte bu değişmeyen anlayışın taşıdığı ruhu, formayı ilk kez giyen biri olarak, tüm takıma taşıdıkları formanın ne denli önemli olduğunu bilerek sahaya çıkmaları gerektiğini hatırlatmak isterim…
Gerek içerde ve gerekse dışarda oynanan her karşılaşmayı bu anlayış içerisinde izler, takip eder taraftarlar…
Bu formayı ilk kez giyen futbolcular, işte bu anlayışı benimsemeli ve sahaya o ruhla çıkmalıdır…
Bu sezona iki galibiyet yanında iki mağlubiyetle giren takım, maalesef istenileni vermekten uzak bir havada…
Görüyorum ki yeşil siyahlı cephede her sezon öncesi yaşanılan heyecan ve takıma güven neredeyse kaybolmak üzere…
İşte o yenilgiyi kabul etmeyen ruhu, takımda yeni-eski her futbolcuya aşılamak kaçınılmaz olmalıdır…
Her şeye yeni baştan başlıyormuşçasına çıkmak gerekir bir sonraki maça…
Zira o ruh kaybolursa bir kere, yakalanması hiç de kolay olmaz…
O nedenle yeşil siyahlı formayı 1965’te ilk kez giyen ve sayıları bir elin parmaklarından az kalan eski futbolculara kulak verilmeli ve sahaya ona göre çıkılmalıdır…
Sakaryaspor taraftarı benzemez başka takımların taraftarlarına…
Takımın peşinden koşarken ne bayram bilir ne seyran, hep yollardadır…
İşte o taraftarların gözünden ve gönlünden düşmek, her oyuncu için yolun sonu olur…
Böyle sıkıntılı bir süreç başlamasın, yaşanmasın…
Yenilgi ile biten maçta dahi, oyunculardan terini son damlasına kadar akıtması istenir…
Sakaryasporspor’un bir üst lige çıkması ümidi ve arzusu içerisinde olan taraftarların sabrı tükenmek üzere…
İstenir ki bu sezon takım şampiyon olsun ve yeşil siyahlı dünyada farklı bir iklim oluşsun…
Bu arzuyla yanıp tutuşan, takımına sevdalı taraftarlar, “artık yeter” dercesine tribünleri coşturuyor…
Bu yıl hedefe varılmalı ve şehrin her tarafı yeşil siyahlı bayraklarla donatılmalı…
İstenen tek şey budur…
Bilmem futbolcu kardeşlerim bu havayı soluyor mu!
Taraftarlar bunu bekliyor ve ümit ediyor…
Gerisi boş…
Bilinsin ki tek hedef ve tek düşünce, şampiyonluk denilen sevgiliye kavuşmak…
Bu duygularla yeşil siyahlı ekibe Bizim Bahçe’den “yeşil siyah laleler” gönderelim istedik, başarı ve kolaylıklar dileğiyle…