Zor bir dönem bekliyor, tasarruf tedbirleri adı altında bir dizi önlem alınacağı ve ilk öncede belediyelerden başlanacağından söz edilmekte.

                Tedbirin ilk adresinin yerel yönetimler olması sanırım tesadüf değildir, Sakarya’nın aksine haritaya bakılırsa her taraf kırmızıya boyanmış durumda.

                Pek tabi bu durumda tasarrufa gidilmeli ya da ilk akla yerel yönetimler gelmeli!

                Umarım doğru olmasın, kamuda tasarruf uygulanmalı gereksiz makam aracı hastalığına son verilmeli, birden fazla maaş uygulaması bitirilmeli, bir o kadarda önemli bir sarfiyat kalemi var ki son verilmeli.

                Bakanlıklar başta olmak üzere, birçok kamu binası kiracı konumunda.

                Kamu binalarına ödenen kiralar düşünülürse, hele ki kiralanan mülklerin sahipleri kimlerdir diye araştırılırsa karşımıza çıkan tablo sanırım hepimizde endişe uyandırır.

                Demem o ki; kamuda tasarruf kararı doğru ancak bunu hizmet üretmenin önüne geçmek diğer bir deyişle mağduriyet yaratmak üzere yaparsanız, beklentilerinizin aksine cevaplar alırsınız.

                Siyaset tarihimizde örnekleri çokça vardır, dayatma ve benzeri tutumlara verilmiş karşılıklar. En son İstanbul seçimleri örneğinde olduğu gibi.

                Belediyelerin hizmetlerinin önüne geçme fikri yatıyorsa, sandıktan gerekli mesajı alamadınız demektir.

                Her ne sebeple olursa olsun, yerel yönetimler ve bütçe imkanları daraltılmamalı.

                Hele ki bizim gibi belediyeler düşünülürse, uzun yıllardır hizmet fakiri sorunlar yumağı içerisinde yaşamak durumunda bırakılmışız.

                Şehir içi trafik ve içinde bulunduğumuz ilkel şartlar göz önüne alınırsa, tasarruf tedbirleri ile yine çözümsüz bir dönem daha yaşayacağız demektir.

                Sözü verilen ve üzerinden onlarca yıl geçen hafif raylı sistem projesi.

                Rüyalarımızı süsleyen, her defasında heyecanla takip ettiğimiz yatırım kalemi. Her geçen gün daha da fazla ihtiyaç hissettiğimiz, katlanarak büyüyen sorun.

                Hele ki yapımı devam eden bin yataklı devlet hastanesi düşünülürse.

                Teslim tarihi ilk önce 2023 yılı açıklanmış olmasına karşın, güncellemeye gidildi yeni tarih olarak önce 2024 yılı sonrada 2025 yılı olarak açıklandı.

                Mevcut şartlarda dahi yetersiz kalan Karaman bağlantı yolu, hastanenin hizmete açılması ile çok daha yetersiz kalacağı aşikar.

                Hatırlanacağı üzere dönemin Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, uzman heyet diye söz ettiği bir ekiple Güney Kore’ye gitmiş ve incelemelerde bulunmuştu.

                Şehre dönüşü ile güzergahlar dahil projenin hayata geçirileceği müjdesini vermişti.

                İlk etapta üç güzergahtan oluşan projeye maalesef başlanılamadı, yeni dönem itibariyle Büyük Şehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, ne düşünüyor bilemiyorum.

                Ancak tasarruf tedbirleri söz konusu ise hafif raylı sistem yatırımı imkansız. 

                Benzeri durumu yaşadık Kültür Sitesi meselesinde de.

                2016 yılında yıkımı gerçekleşen, 2018 yılında yapımının bitirileceği müjdesi vermişti yine dönemin Büyük Şehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu.

                Gösterişli tören düzenlenmiş ve herkes oradaydı. Son dönemin moda deyimiyle “kimler kimlerle beraberdi” ya da “hepiniz oradaydınız be”

                Sonuç; her proje sunumunda gerçekleşen gösterişli sunum ve birbirinin akıbeti son.

                Geçen onca yıllar içerisinde değil bitirilmesi başlanılamadı bile.

                Yusuf Alemdar, her iki proje için ne düşünüyor bilemiyorum ancak belediyelerden başlanılacağı düşünülen tasarruf tedbirleri uygulamaya geçecek ise bu dönemde hayata geçmeyecek demektir.

                “Kurunun yanında yaşta yanar”