Sakaryaspor’un neyi ifade ettiğini uzun uzun anlatmaya gerek yok sanırım, eskisinden yenisine tüm yöneticileri ve hepsinden önemlisi tribünü, şehrin bütününün heyecanıdır.
Ortak paydasıdır ve vazgeçilmesidir. Anadolu kentlerinde hayranlık uyandıran, ilgi ile yolu gözlenen taraflı tarafsız futbol dünyasının saygısını kazanmayı başarmış ve haklı gururu yaşayan markadır.
Kimliktir ve itiraz ediş biçimidir.
Kısa hatırlatmada ki kastım haddi zorlamak değil hiç kuşkusuz, bilinenin üzerinden kısaca geçmek. Futbol hayatının içinde olan inişli çıkışlı grafikler yaşanır, kabulde görecek bir durumdur. Ancak her viraj dönüşünden dersler alınarak geçilmeli, geçmişin acı tecrübeleri yol gösterici yani rehberimiz olmalı.
Unutulmamalı ki hatalar zinciri sonucu bu takım mahkeme koridorlarına kadar düştü ve nerede ise fesih kararı yaşıyorduk, o günlerin acısını yaşamış kritik karar aşamasında dayanışmanın örneği sergilenerek üstesinden gelinmesi elbirliğiyle başarılmıştı.
Zor olan geçilmişti, verilen her emek kıymetli ve bir o kadar da anlamlıdır. Harcanan emekler istisnaları hariç karşılık beklenmeksizin verilmekte, tek sevda şehrinin markasına katkı koyabilmek.
Bugün ki yönetiminde iyi niyetinden asla kuşku duymuyorum, özellikle Cumhur Genç ve ortaya koyduğu emeği yok sayamayız, zor dönemde görev üstlendiler, ekonomik krizin yoğun yaşandığı ve futbol endüstrisinin en ağır şeklide etkilendiği bir dönemde görev yapmak o kadar da kolay değil.
Federasyon katkıları, yayın gelirleri sanırım dip seviyelerde. Kaynak üretmek o denli zor ve her kuruş son derece kıymetli. Transfere harcanacak bütçe kolay oluşturulmuyor, hele ki çöpten yiyecek arayan bir toplum düşünülürse kaynağın önemi sanırım çok daha net anlaşılır.
Genç ve arkadaşları bu anlayış içerisinde bütçeyi yönetmeli ki kaynak israfı yaşamayalım. Tam isabet transfer diye de bir şey yoktur, futbolun realitesine aykırı olur. Dev bütçelerle yapılan transferler vardır, dünya markası kulüpler tarafından gerçekleştirilen, kâğıt üzerinden planlanandan farklı sonuçların olduğu birçok örnek sayılabilir.
Futbolu da keyifli kılan bir tarafıdır, para tüm sorunu çözmez. Doğru transferin genel kabul görmüş kriterleri malum, mesele bunu becerebilmekte. Çok fazla para harcayarak ta sorunu çözemeyiz.
Sezon başı yapılan transferlerde yakalayamadığımızda tamda bu, bu lig için çok oyuncuya ihtiyaç vardı onun içinde transferde sanırım biraz aceleci ve panik davrandık. Teknik ekip ve oyuncu seçiminde belirgin hatalar yaptık.
İlk devre itibariyle öyle ya da böyle kötü oyuna rağmen 25 puan toplamayı başardık, mevcut kadro için hiçte fena sayılmayacak bir puan, formanın rengi ve ağırlığı sayesinde.
Oluşturulan kadro bir türlü güçlü oyun kurgusu oluşturamadı, kaybedilen maçlar bir yana 3 puan alınan maçlarda dahi güçlü oyun ortaya konulamadı.
Sebebinin ne olduğunu teknik ekip başta olmak üzere, sanırım yönetim kurulu da görmekte. Özellikle yabancı oyuncu transferinde kötü isabet yakaladık, bekleneni almak bir yana takıma hiçbir katkıları olmadı. Bir kaçı hariç tabii…
Bu lig sanıldığından daha güçlü ve özellikle ikinci devresi için, aksayan bölgelere ve doğru takviyeler sağlanamazsa ki bunu hiç düşünmek istemem, neler yaşayacağımız çokta aşikâr.
Bu ligi bilen ve futbol piyasasına hâkim birçok değerimiz var, şehrin böylesi zengin kaynakları var faydalanmasını bilmeli, yardım istenmeli.
Transfer bir politikadır ve doğru yönetilmelidir, devre arası transferler bir kat daha dikkati ve özeni ister. Bizim de hata yapma lüksümüzde ve kredimizde yok.
Kısa bir araştırma yapılsa, aksayan mevkiler için mutlak mutabakat sağlanır. Mesele bu bölgelere doğru isimlerin bulunması, bunun yolu da kolektif anlayıştan geçmekte.
Cumhur Genç, bu tarafıyla tecrübeli ve ne yapacağını bilebilecek deneyimde. Dediğim gibi hata yapma kredimizi tükettik, neler yaşadığımızı unutmadan çokta geriye bakmadan önümüze bakalım.
Doğru transferlerle bu takım en kötü play-of oynar.