Günlük hayatınızda kronikleşmiş depresyon  yeme bozukluğu anksiyete panik atak yılgınlık sürekli çalışıp bir yere gelememe hali gibi durumlar mi var.bu hafta size sınırlar kavramından bahsedeceğim.Sınır bir şeyin nerde başlayıp bittiğini ifade eder.Fiziksel dünyada kendimize ait bir bahçe düşünelim.bu bahçenin bize ait olduğunu gösteren emareler çitler vb. vardır.ruhsal dünyada ise kendimizi durup dinlediğinizde hayır demekte zorlandiginizda bu konuda fikrinizin farklı olduğunu veya sizi rahatsiz eden konuları  söylemektem çekindiginizde sınır kavramı devreye girmektedir.Arastirmalar bel ağrıları ve fibromiyalji gibi rahatsızlıkların sınır koyamamaktan  etrafımızdaki insanların yüklerini omuzlarında taşımaktan kaynaklı olduğunu  göstermektedir.Durimlar karşısında  benim görevim ne  veya ne değil diyerek çözüm getirebiliriz.oncelikle sinir cozebilmek için güçlü bir kimlik inşası ve varoluş gerekmektedir.ornegin iliskilere zaman vermek mesafe koymak psikolojik baskılara katlanmamak kimi zaman ebeveynlerimize ebeveynlik yapmamak bizi manipüle eden ilişkilere yatırım yapmamak gerektiğinde bitirmek veya duvar örmek gibi.. Tabiki bu sert bir duvar örmek değil o ilişkiden beslenebilecegimiz bir alan varsa gerektiği kadar dengeli surdurmeliyiz.egerki bu dengeyi tutturamazsak sürekli yalan söylemeye veya özür dileme gibi davranışlar sergileyebilir.etrafimizdaki insanlar bazen bizi kurtarıcı rolüne sokup birşeyler talep edeceklerdir burada  bu durumda insanlara onaylanma ihtiyacından suçluluk duygusundan gözünden düşme korkusundan sınırlarımızı koruyacak kadar vazgecsek yeterli.Hayır diyebilmek hayatımızda bu denli önem arz etmektedir.