Bu ilin yaşayan en önemli hafızalarından biriydi Özcan Toplan...

Tarihi Uzunçarşı’nın Tarihi Orta Cami’yi Orhan Cami’ye bağlayan sokaklarının en merkezi yerinde Bakırcılariçi’ndeki bir köşede, kaybolmaya yüz tutmuş bir mesleğin çilekeş sahiplerindendi…

Neredeyse bir asra dayanan mazisi olan ve dekoru hiç değişmeyen manifatura dükkanında, alışveriş yapmaktan çok gelip giden konuklarıyla sohbet ederdi…

Ona bu nedenle “Şehrin yaşayan hafızası” derlerdi…

Siyasette, ticarette, ekonomide engin tecrübeye sahipti…

İşyerinde onu kimler ziyaret etmedi ki bugüne kadar…

Bakanlar, valiler, milletvekilleri, tüccarlar, fabrikatörler, belediye başkanları…

Onun derin hafızasından istifade etmek için yer yer ve zaman zaman, o küçücük dükkanında sıcak bir sohbet için birlikte olurlardı Özcan Toplan ile…

O da bunun biliciyle bir küçük elektrik sobasının yanında kışı geçirir, yazı getirirdi…

Toplan’ın bir asra yaklaşan ömrü nihayete erince dün, Sakarya bu açıdan öksüz kalıyordu…

Yokluğu doldurulamayacak kişilerden biriydi…

O sokağa girip de Özcan Toplan’a selam vermeden geçmek olmaz derdi tanıyan herkes…

O, tarihi Bakırcılariçi’nin olduğu kadar şehrin de “Özcan ağabeyi” idi…

Yaşı dalyaya yaklaşmıştı…

Sağlık sorunları yaşamaya başlamıştı…

Bir müddet önce düşüp kalça kemiğini kırmıştı…

Evinde istirahat etti, iyileşti…

Dönüp gelmişti yine manifatura dükkanına…

Sonra Koronavirüse yakalandı, ona da yendi…

Bir de baktık kepenk inmiş…

Duyduk ki Trakya’ya kızının yanına gitmiş…

Ve hayata son noktayı da orda koymuş…

Ve böylece sadece yakın çevresi değil, zaman zaman dolup taşan, hatıraların harman olduğu dönemler yaşanan ve sayıları gittikçe azalan o işyeri de öksüz kalıyordu…

Aramızdan ayrılıp giden herkes için söylenen son söz olan ilahi buyruk;

“İnna lillahi ve inna ileyhi raciun…”

Özcan Toplan’a yüce Mevla’dan rahmet, kederli aile efradına ve sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyoruz…

Mekanı Cennet olsun…