Hemşehrim, tanınmış Gazeteci-Yazar Yavuz Donat ne zaman şehrimize gelir bilemem ancak bildiğim 1994-99 döneminde şehrimizi ziyareti sırasında görüşüp konuşurken sormuştu, “Bu şehirde maziyi günümüze taşıyacak bir müzeniz yok mu?” diye…
Sonra sözlerine şunları ekleyerek bizi uyarmıştı;
“Bir şehirde müze olması, o şehre sınıf atlatır, çok önemlidir…”
Sınırlı bilgi ve belgeler içeren tek bir müzemiz var…
Onun dışında şehri kuruluşundan günümüze, tarihi, sanatı, sporu ile taşıyacak bir müzeye olan ihtiyaç, işte o günden sonra zaman zaman ilin gündemine getirilir oldu…
Yargıtay Onursal eski Başkanı Ünal Başoğlu da işin içine girince, şehir müzesi fikri oluşmaya baladı, yavaş da olsa…
O günden sonra bu doğrultuda ne zaman bir haber gelse gündeme, hep ilgimi çeker…
Rahmetli tanınmış iş adamı Kenan Sakallıoğlu yanında, tarihi bir hazineyi müze için saklayan tanınmış doktor rahmetli Kazım Ertürk de hali hayatında bu ile yakışır bir müze için ne kadar çaba göstermişlerdi…
Olayı takip edenler bilir…
Ancak ömürleri yetmedi, gözleri açık gitti ne yazık ki dünyadan…
Bu doğrultuda birlikte verdiğimiz mücadelede hedefimizdeki bina, Orhan Cami’ye yakın olup, hizmetine son veren Adapazarlılar’ın kurduğu banka olarak bilinen Türk Ticaret Bankası’nın tarihi binası idi…
Yazdık, konuştuk, anlattık işin önemini, ilgili-ilgisiz herkese ve her kesime…
Gazeteci Yavuz Donat, ülkeyi karış karış gezip oralarla ilgili gelişmeleri yazarken, önceliği hep şehir müzelerine verir genellikle…
Hedefinde son olarak Samsun vardı…
Samsun’u adeta bir “müze şehri” ilan edercesine başlamış yazılarına, önceki gün kendisine ayrılan köşede…
“Birçok özelliğe sahip liman şehri olarak Samsun’da müze çok” dedikten sonra eklemiş;
“Kent Müzesi, Bafra Tütün Müzesi, 1071’den 15 Temmuz’a destanlar Müzesi, Oyuncak Müzesi, Arkeoloji ve Etnografya, Cerrahi aletler ve Sağlık Müzesi…”
Canlı bir şehir olarak ilan ettiği Samsun’da, şehirleri yaşanılır kılan zenginlikler arasında müzelerin önemine işaret etmiş…
Şehrimize geldiğinde de sormuştu, şehir müzesi olup olmadığını…
O günden sonra, daha doğrusu o mahcubiyetten sonra, “Niye bu şehrin de bir müzesi olmasın!” anlayışı ile yola koyulan Kenan Sakallıoğlu, rahmetli Kazım Ertürk gibi Adapazarı sevdalıları ile şehrimize her geldiğinde başta ilin valisi olmak üzere belediye başkanları ile görüşerek bu büyük eksikliğin bir an önce giderilmesi için girişimlerde bulunan Yargıtay emekli Onursal Başkanı Ünal Başoğlu’nun verdiği mücadelenin altını önemle çizmek isterim…
Kapatıldığı günden bu yana adeta kaderine terk edilen Türk Ticaret Bankası binasının, Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu’nun banka mütevelli heyeti ile yaptığı bir protokol sonucu müzeye çevrilecek oluşu, yılların özleminin sona erecek olması yönüyle son derece önemli ve dahi sevindirici olsa gerek…
Başta Topkapı Müzesi Sakarya bölümünde emanete alınmış tarihi eserlerin de sergilenebileceği bir müze fikri, yapılan anlaşma gereği gerçekleşmiş olup bu doğrultuda faaliyetlerin bir an önce devreye girmesi bekleniyor…
Böylece bu işe gönül verip de aramızdan ayrılanlar yattıkları yerde huzura ererken, Ünal Başoğlu gibi Adapazarı’nın bir müzesi olsun diye dilinde tüy biten Sakarya sevdalıları da sevinecektir, hiç kuşkusuz…
O halde işi bu noktaya getiren Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu daha ne bekler bilemeyiz ancak şehrin tarihini yansıtacak bir müzeye sahip olma zenginliğinin, bu şehre çok şey katacağını söylemeden geçemeyiz…
Bu duygularla yola koyulan ve koyulacak olan herkese ve her kesime “Beyaz güller” gitsin istedik şimdiden…