Üç gece dört gün süren tatil dönüşü, bende bir haller oldu endişesinden kaynaklanan sıkıntının giderilmesi için, hiç yakıştıramasam da kendime, test yaptırmaya karar verdim…
Bir süre önce gazetemizde görevli arkadaşımız, genç gazeteci Süleyman Doğru, Koronavirüse yakalanmıştı…
Keyfiyeti açıklayıp evinde tedaviye çekilerek, hastalığı atlatıp görevinin başına dönmüştü...
“Ben de öyle yapmalıyım eğer pozitif çıkarsa test sonucu” dedim…
Başta yaklaşık bir hafta boyu temas ettiğim dostlar olmak üzere aile efradımızı da haberdar etmeliydim…
Bu duygularla, Serdivan’daki Diş Hastanesine gittim, geçen hafta Pazar günü…
Kapıdan içeri girdiğimde genç, nazik bir hemşire karşıladı…
Meramımı anlattım, dinledi…
İçeri aldı ve bir koltuğu işaret ederek oturmamı söyledi, sonra da ne içeceğimi sordu…
Şaşırmıştım…
“Sade bir kahve” dedim çekinerek…
Öyle ya! Burası bir hastane idi ve bugüne kadar hiç böyle bir olayı ne dinlemiş ne duymuş ne de muhatap olmuştum…
Çok geçmeden kahvem geldi…
Bittiğinde o cici hemşire geldi, “Buyurun hazırız” diyerek beni bir kat yukarı test merkezinde doktor hanımın yanına götürdü…
Ucunda pamuk olan çubuğu önce boğaza, sonra da buruna sokarak test işlemini tamamladı…
Daha sonra aynı güler yüz eşliğinde hastaneden ayrıldım…
Dana önce gazetedeki arkadaşlar da benzer bir uygulama ile hastanede test yaptırıp ayrılmıştı…
Devlet kurumu olan hastanelerde bir zamanlar çekilen çileler nerede, bugün bir ikramla başlayıp güler bir yüzün uğurladığı devlet hastaneleri nerede…
Hani derler ya;
Bu ülke nereden nerelere geldi…
Duyardım, dişlerini yaptırmak ya da başka ve de farklı tedaviler için ülkemize gelen nice hastalar olduğunu…
Devlet hastanelerimizin, özel hastanelerden ne farkı var diye geçirirken içimden, bir zamanlar Yeni Sinema girişindeki binada hizmet veren Ankara Eczanesi sahibi, tanınmış Eczacı Ayhan Maradit’in Korucuk’taki devlet hastanesinde yatıp tedavi edildikten sonra, gazetemize geçtiği haber geldi aklıma;
“İstanbul’daki ünlü özel hastanelerden daha da güzel, ormanlar içerisinde böyle bir hastane olduğunu söyleseler, inanmazdım…
Yattım, yaşadım, tedavi oldum…
Ve inanarak derim ki Allah böyle güzel eserleri ülkemize ve şehrimize kazandıranlardan razı olsun…”
Ben de o müthiş ve benzer duygularla ayrılırken Serdivan Diş Hastanesi’nden, ülkem ve şehrim adına ne kadar sevindiğimi anlatamam…
Başta teşkilatın başı Sağlık İl Müdürü Doç. Dr. Aziz Öğütlü olmak üzere Sakarya Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde görevli ekibe, teşekkür ile sağlık ve mutluluk dilerken, onlara “orkideler” göndermezsem, sanırım haksızlık etmiş olmaz mıydım…